Merhabalaar efendiim:) Vote verip, yorum yapan herkese çok teşekkürler:) 13-16(!) yorum yapılmış olsa bile ben yinede birşey demeyeceğim. 'Fikirlerinizi bana iletin' demeyeceğim mesela artık, şikayet etmeyeceğim, vote sayısı yüz bilmem kaç iken yorumların 13-16 oluşunu su yüzüne çıkarıp yine ve yine harcadığım saatlerce 'Emek' ve sayre şeylerden de bahsetmeyeceğim. Anlıyorum tabii, olabilir bazen böyle şeyler. Kiminin zamanı yok, kimi üşeniyor, kimilerinin ise hiç yorum yapası gelmiyor falan filan:) İki bölümdür dikkat ediyorum yorum sayısına ve düşük olduğu apaçık aşikar ama sorun değil diyeyim.. dediyim gibi bir sürü şeyler^^
Bir şeyede parmak basmak istiyorum ki benimde derslerim, sınavlarım, hocalarım, ailem, arkadaşlarım, yorgunluğum, uykusuzluğum, sorumluluğunu taşıdığım bir işim, iş saatlerim, ev arkadaşlarım, üzerime kalan ev işleri, bulaşığı, çamaşırı, bunların arasında kendime güçlükle ayırmaya çalıştığım o minicik, küçücük zamanım, falanım filanım var.. ama(!) Ben ne olursa olsun bir süredir oldukça zorlu geçen hayatımın, kendime ait saklamaya çalıştığım küçücük dünyamda olanları size yansıtmamaya çalışarak vaktinde ilk bulduğum fırsatta bölümü yazıp yayınlıyorum. Ve maalesefki gerçektende kimilerinin dikkate almadığı şeye; Emek deniyor.. benim harcadığım o saatlere, yorgunluğumun üzerine eklenen yorgunluğuma, yazmaktan ağrayan parmaklarıma; evet, Emek deniyor.
Herneyse:) Beni anlayanlar anlıyor biliyorum. Anlamayanlar, anlamak istemeyenlerinde canları sağolsun^^ Hiç sorun değil.. üç günlük dünya sonuçta. Ben bu yüzden sizleri kırmak, veya üzmek istemiyorum:) Lütfen "Herkes" üzerine alınmasın bu söylediklerimi:)
Bilmiyorum bu kısmı okuyan olmuşmudur veya pas mı geçilmiştir ama okuyanlar belkide sıklımıştır o yüzden geçelim bölüme:) Ben her bir kelimemde harfi harfine ciddiyim arkadaşlar. Lütfen yanlış anlaşılmasın bu sözlerim. Vakit bulamamak ve sayre şeylerden bahsediyorum.. heey:) Yorum yapmayan ve yapamayanlar, ben empati yapıyorum, anlıyorum sizleri:)
Belli mi olur belki gün gelir siz beni anlamak için empati yapma durumunda kalırsınız;) Belkide yakındır öyle bir durum:) Hayat bu, belli olmaz hiçbirşey;)
Keyifli okumalar dilerim.
Beğenmeniz dileğiyle..
~
" Zeyneep? Hazır mısın güzelim?"
Gözlüğümü saçlarımın arasına sıkıştırarak yatağın üzerine koyduğum plaj çantasının içini herşeyi alıp almadığıma emin olmak için son kez kontrol ettikten sonra fermuarını kapatmadan yatağın üzerinden elime alarak sabırsız kocamın beni beklediği kapıya ilerletiyorum adımlarımı. Kerem'in cildi hassas olduğundan güneş kremlerimiz tamam, havlular tamam, ıslak ıslak kalmayalım diye fazladan bikini ve kerem'in şortları tamam, parmak arası sandaletlerim zaten ayağımda, elbisem üzerimde, bikinim plajda soyun giyin olmasın diye elbisenin altına şimdiden giyinmiş bulunuyorum, eveet başka da birşey aklıma gelmediğine göre gerçektende herşey tamam demektir.
" Hoop! Anahtarlar bendee!"
Kapıdan çıkarak kapıyı kapatacağım sırada kerem belimden yakalayıp diyer tarafa koyarken beni, kendi elinde salladığı anahtarlarla kapıyı kilitliyor. Kıkırdayarak kolidora kısa bir bakış atarken, öğlen olduğundan olsa gerek kimse olrtalarda dolanmayıp deniz kenarına iniyor. Kapıyı kilitleyerek anahtarı koluma taktığım çantanın içine atarken kerem, parmaklarımızı bir-birine geçirip yanağıma sulu bir öpücük konduruyor. Gülerek gözlerimi devirmeme aldırmadan kolidorda ilerleyip merdivenleri inmeye koyuluyor benimle birlikte. Şimdiden bedenimi yakıp kuvaracak olan sıcaklığı sezerek yanaklarımı şişirip oflarken, heryerimin kaşınacak olması aklıma gelince asıyorum yüzümü. Çok mu sıcak acaba dışarsı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
+18 Aşk Engel Tanımaz...
Romance"Tekerlekli Sandalye" ye mahkum genç bir kız. Hayatı tamamen "kıvırcığı"nın üzerine kurulmuş genç bir adam. Engellere rağmen... Acılara, herşeye rağmen... Birbirlerine kenetlenen iki insan... Tek ihtiyaçları'ysa bir Mucize sadece.. yalnızca bir ''Mu...