Arabadan inip etrafa bakındım. Tony dediğini yapmış gibiydi. Küçük bir Pepper Çiftliği kurmuş, sakince yaşıyordu. İleriye doğru yürürken kucağındaki kız çoçuğuyla karşımızda durduduğunu gördüm.
Tanrım, onun çocuk sahibi olduğunu gördüğüme göre artık ölsem de gam yemezdim. Tony bize baktıktan sonra arkasını dönüp evin içine yöneldi.
Çocuğu bırakıp geri döndü. O sırada evin dışındaki açık alanda oturup konuşmaya başladık.
"Hey, Beth..."
"Hey, Tony... Adı ne?" Gülümsedi.
"Morgan Howard Stark..." Güldüm.
"Kızına erkek ismi mi verdin?"
"Biraz karışık bir konu..." Sadede gelip elimizdeki fikiri Tony'e anlattık. Kalkıp bize içecek bir şeyler koymaya başladı.
"Biliyoruz, imkansız geliyor..." Dedi Scott.
"Tony gördüklerinden sonra imkansız diye bir şey var mı-" Derken lafımı kesti.
"Kuantum dalgalanması Planck Ölçeği'ni bozar. Sonra da Alman Önermesi'ni tetikler, bu konuda hemfikir miyiz?" Deyip bana bir bardak uzattı.
"Sağ ol." Dedim. Tony, Scott'a döndü.
"Yani senin anlayacağın eve dönmüyorsun."
"Ben döndüm."
"Hayır, sen şans eseri kurtuldun, bu milyarda bir ihtimal. Şimdi de kalkmış... ne demiştin?"
"Zamanda soygun?" Dedi Scott.
"Evet, zamanda soygun... Elbette, neden bizim aklımıza gelmedi acaba? Çünkü çok komik. Boş bir hayal."
"Taşlar geçmişte, geçmişe gidip onları alabiliriz..." Dedi Steve.
"Parmaklarımızı şaklatır, herkesi geri getiririz." Diyerek tamamladı onu Natasha.
"Veya daha berbat hâle getiririz, değil mi?" Dedi Tony.
"Bence getirmeyiz." Dedim.
"İtiraf edeyim, Beth. Bazen bu boş iyimserliğini özlüyorum. Ancak dediğiniz zamanda soygunun güvenle uygulamanın bana göre mantıklı, somut bir yolu yoksa... umudun faydası olmaz. Bence sonunda muhtemelen topluca ölürüz."
"Zamanda yolculuk kurallarına harfiyen uyarsak ölmeyiz, tamam mı? Yani geçmişte kendimizle konuşmak yok, spor etkinliklerinde bahis yapmak yok." Dedi Scott, Tony'nin yanına otururken.
"Lafını balla keseceğim, Scott. Sen bana evreni kurtarma planının Geleceğe Dönüş filmine dayandığını mı söylüyorsun cidden?" Scott başını olumsuzca salladı.
"Öyle mi?" Diye sordu Tony.
"Hayır..."
"Güzel, birden endişelendim. Çok saçma olurdu... kuantum fiziği böyle işlemez." Derin bir nefes alıp Tony'e döndüm.
"Tony... tavrımızı koymalıyız."
"Koyduk zaten. Yine de buradayız, Beth."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐌𝐨𝐫𝐞𝐚 | 𝐁𝐮𝐜𝐤𝐲 𝐁𝐚𝐫𝐧𝐞𝐬
Science Fiction1940'larda normal bir SSR Ajanı olan Jessica Bethany Rogers, 2. Dünya savaşıyla birlikte erkek kardeşi Steve Rogers ve aşık olduğu adam James Buchanan Barnes ile beklenmedik bir serüvenin içine sürüklenir...