1.6⭒

750 99 26
                                    

Taeyong üzerindeki beyaz bornozu tutarken usulca adımlamıştı odaya. Bilerek kıyafetlerini giyinmemiş, Jaehyun'un yanına öyle gitmişti. Sarı saçlarından boynuna doğru süzülen sular güzelliğini zirveye taşırken, Jaehyun oturduğu yatakta doğrulmuş, bakışlarını Taeyong'da dolaştırmıştı. 

Taeyong o bakışların arzu ile yandığını fark etmişti tabi ki... istediği de buydu. 

Usulca çantasını sandalyenin üzerine bıraktı içinden beyaz salaş bir tişört ve bir iç çamaşırı çıkartırken. İç çamaşırını bornozun altından üzerine geçirdikten sonra bornozu usulca çıkarmış ve tenini açıkta bırakmasına izin vermişti. Arkasında oluşan usul hareketlilik sinsice gülümsetmişti onu.

''Taeyong...''

Arkasına döndü, bakışları arzu ile koyulaşmış gözlere kaydı. Jaehyun onu özlemişti hem de deli gibi. Taeyong bunu o gözlerde görebiliyordu.

Jaehyun usulca Taeyong'un önünde durdu. Parmaklarını hafifçe nemli omuzlarda dolaştırmış, oradan boynuna doğru bir yol izlemişti. Onun sıcaklığını deli gibi özlediğini fark etmişti o an.

''Sana dokunmak istiyorum...''

Taeyong tepki vermedi, teninde dolaşan tüy kadar hafif parmakların vücuduna ufak uyarılar göndermesine izin verdi.

Jaehyun Taeyong'un suratını elleri arasına aldı. Son bir iki günde özlediği dudaklara yaklaştı usulca, onu öpmek tadında boğulmak istiyordu...

Taeyong onu durdurmadı. Jaehyun'un dudakları usulca pembe ıslak dudaklara kapandığında, bu arzu dolu dokunuşlara karşılık verdi aksine.

Jaehyun'un dili Taeyong'un diliyle buluştu. Özlediği tat ile çevrelendi dudakları. Onu usulca geniş yatağa doğru çekiştirdi ve sırt üstü uzanmasını sağladı. Dudakları yavaş yavaş elmacık kemiklerinde dolaşmış, oradan boynundan geçerek göğüslerine ulaşmıştı. 

Jaehyun'un sıcak nefesi tenini bir kamçı gibi dövüyordu Taeyong'un. Göğüs uçları sertleşmiş, sıcak dudaklar yüzünden zevk dalgası tenine bir mızrak gibi saplanmıştı. Bacak arası sızlıyor ve midesi aldığı dokunuşlar ile ağrıyordu acımasızca.

Jaehyun göğüslerden çektiği dudakları göbek çevresinde dolaştırmış, oradan çıplak bacakları öpmüştü boydan boya.

Taeyong'un vücudundaki sıcaklık git gide artarken, her hücresini işgal etmişti adeta.

Jaehyun özlediği bu vücudu daha fazla bekletmek istemiyordu. Doğrularak üzerindeki kazaktan ve pantolonundan kurtuldu hızlıca. Kıyafetler rastgele yerlere düşerken o da usulca Taeyong'un üzerine tekrar eğilmiş, dudaklarına tekrar kapanırken, elini iç çamaşırdan içeri sokarak sertleşmiş penisi sıkmıştı. 

''Seni özledim.''

''Biliyorum...''

Biliyordu. İstediği de buydu zaten. Jaehyun'u kendine daha fazla bağlayacak ve artık onun için vazgeçilmez olacaktı bu gece.

Jaehyun elinin altındaki sertliği usulca okşamış, büyükçe bir inilti almıştı sarışından. Birkaç saniye Taeyong'dan ufak mırıltılar aldıktan sonra bu defa kuru parmaklarını Taeyong'un içine doğru yollamıştı habersizce.

''Ah... bekle.''

Jaehyun duraksamadı, parmakları ile Taeyong'un zevk noktasına baskı uygulamaya devam etti.

Taeyong içindeki parmaklarla gözlerini kapadı sıkıca. Vücudu ter altında kalırken, ufak iniltileri odada yankı yapıyordu. 

Jaehyun parmaklarını çekerek bu defa sertliği ile doldurdu altındaki kıvranan bedeni. 

Taeyong'un dudakları aralandı hissettiği ufak acıyla. Jaehyun içindeki gelgitlerini hızlandırdığında elleri istemsizce geniş omuzlara tutundu. Onun bu sıcaklığını ve bedenine verdiği hazzı seviyordu. Onun bu dokunuşlarını ebediyen beklemiş gibi hissediyordu.

''Beni özlediğini itiraf et.'' diye fısıldadı Jaehyun'un kulağına doğru.

Jaehyun kıkırdadı. 

''Özledim.'' dedi inkar etmeden. ''İki gün iki asır gibi hissettirdi. Pişmanım hem de çok.''

Taeyong Jaehyun'un kendini hızlıca geri çekip tekrar içine doğru ittirmesine sesli bir inilti verdi.

''Ahh n-neden yaptın o zaman?"

Jaehyun derin bir nefes aldı, dudağını dişledi kendini bırakırken. Taeyong'da sıcak sıvısıyla Jaehyun'u ıslatırken, dişlenmekten tahriş olmuş dudaklarını yaladı zevkle.

''Sadece kırılmaktan korktum fakat böyle yaparak kendimi daha fazla kırdım sadece...''

Taeyong yanına uzanan bedene baktı.

''Neden kırılacakmışsın?''

Jaehyun derin bir nefes aldı elleriyle suratını kapatırken.

''Seni seviyorum ve bu canımı yakıyor beni kabul etmeyeceğini biliyorum çünkü.''

Söylemişti işte, içinde ağırlık yapan kelimeleri dökmüştü ortaya.

''Doğru düşünmüşsün...'' demişti Taeyong aniden. ''Aşkla işim olmaz. Beni sevmen ya da canının yanması bana bir şey ifade etmiyor. Eğer beni bir daha bırakmaya kalkarsan seni mahvederim ayrıca. Yine de, hâlâ bana dönmek istiyor musun?''


   ⸻ ♡ ⸻
bu arada anti fan isimli yeni jaeyong ficime de bakin opucuk 😘

   ⸻ ♡ ⸻bu arada anti fan isimli yeni jaeyong ficime de bakin opucuk 😘

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
prom queen // jaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin