4

226 17 1
                                    



Tüm gece boyunca kabuslarla baş etmişti, Draco ile alakalı kabuslar. Hepsinde onu kurtaramıyordu ve bu kendini, rüya olsa bile suçlu hissetmesine neden oluyordu. Ve bu suçluluk hissi sabaha kadar devam etti. Sabah olup kahvaltı için ortak salona indiğinde beklediği gibi herkes ona bakıyordu. Alışık olduğu için bakışları görmezden gelmeyi iyi beceriyordu Harry, ne de olsa 5. Sınıfta yalancı damgası yiyip herkesin nefret ettiği kişi olmuştu.

Bakışlar arasında Ron ve Hermione'nin yanına geldi ve yemeğine odaklamaya çalıştı, Draco salona girmese bunu başarıyordu da. Başı aşağı eğik bir şekilde Slytherin masasına geçti Draco. Tabiki de herkes onu izliyordu, ne de olsa Harry Potter'ın kolları arasinda baygın bir halde taşınırken görülmüştü. O da Harry gibi yemeğine odaklamaya çalışıyordu. Ama tabiki bir ölüm yiyen olduğu için sağ kalan çocuk gibi sadece uzaktan izlenmeyecekti.

"Şu yüzsüze de bakın böyle birde gelmiş yemek yiyor, kafasını odasından çıkarabiliyor olduğuna şaşırdım. Gerçi onun gibi iğrenç bir ölüm yiyenin onuru olmaz. bize bir iyilik yapıp kendini öldürmeye ne dersin belki o zaman ölünce arkandan ağlayacak birileri olur"

Bu sözler Harry'nin kulağında yankılandı ve düşünmeye bile zaman bulamadan 5. Sınıf Gryffindor öğrencisinin üstüne atladı.

Fısıltılar, konuşmalar, bağırışlar, Hermione'nin sesi, hiçbirşey onu durduramazdı. Büyük bir nefretle yumrularını salladı, tüm öfkesini aktardı o oğlana. Yüzü tamamen şiş ve mor hâline gelene ve Profesör Mcgonagall onu durdurana kadar dövdü onu.

Draco ne olduğunu şaşkınlıkla izliyordu, Potter neden böyle birşey yapmıştı ki, kendisini böyle kaybetmesine ne gerek vardı. Zaten alışmıştı artık, umursamamayı öğrenmişti. Üstelik diğer şeylerin yanında bu bir hiç idi. Dünü de düşündüğünde birşeyleri anlamıştı artık Potter kendisine değer veriyordu, yani tek açıklama buydu. Saçmalamaya başlıyorum diye düşündü, Potter ona değer verecekmiş, rüyasında görse hayıra yormazdı.En sonunda saçma düşüncelerinden uzaklaşıp Mcgonagall'ın Harry'i sakinleştirip götürmesini izledi.

***

Harry, Profesör Mcgonagall ile birlikte müdür odasına girdi. Onun yüzüne bakmayı redderek etrafa odaklanmaya çalıştı.

"Potter" diye seslendi Profesör Mcgonagall.

"Efendim Profesör" diye cevapladı Harry, hala yüzüne bakmaktan kaçınıyordu.

"Bana bu davranışın için mantıklı bir açıklama vermen gerektiğini biliyorsundur umarım."

"Evet Profesör" Harry, sessizliğini sürdürmeye devam etti.

"Neden böyle birşey yaptığını sorabilir miyim Potter?"

"Ben..." Harry ne diyeceğini bilmiyordu, neden yaptığını bile bilmiyordu ki zaten. Normal bir şekilde tartışabilirdi ya da büyüye başvurabilirdi, tabi bu sinirini alır mıydı onu da bilmiyordu.

"Neler yaşandığını anlatır mısın?"

"Malfoy'a hakaret etmişti ve ben de bir anda kendimi kaybettim. Yaşanan bu" evet yaşanan bu idi. Tabi bu neden kendini kaybettiğini açıklamıyordu orası ayrı.

"Sence de son zamanlarda Mr. Malfoy'a fazla takıntılı olmaya başladığını düşünüyor musun Potter? Tabiki de ona yardım etmeye çalışman güzel bir şey, ama gereksiz yere şiddete başvurman ne kadar doğru"

Mcgonagall'ın bu sözleri ile gerçeğe dönmüştü Harry. Evet yaptığı şey gereksiz idi, tabi dün hiç yaşanmamış olsaydı. Daha, önceki gün intihar etmeye çalışan ve neredeyse başaran birine bunu demek kesinlikle doğru değildi. Tabiki de her hayat önemliydi Harry için, bu yüzden böyle aşırı tepki vermişti. 'bir insanın hayatı işin ucunda olduğu içindi, fazlası değildi.'

"Dün olanları biliyorsunuz Profesör, bu yüzden aşırı tepki verdim sizden özür dilerim. Yine de pişman değilim, kesinlikle hak etmişti."

Profesör Mcgonagall şaşkınlıkla ona bakıyordu. Harry'nin böyle diyeceğini tahmin etmemişti, ama yine de dün olan olay yüzünden böyle etkilendiğini düşünüp onu bırakmaya karar verdi.

"Dün yaşananlar yüzünden hassas olduğunu biliyorum Potter, bu yüzden gidebilirsin. Tabiki bir daha böyle bir şey olursa bu kadar yumuşak davranmam bilesin"

"Teşekkür ederim Profesör" dedi ve odadan ayrıldı Harry. Herkes derste idi Harry de bu yüzden rahatça ortak salona gidip çantasını alabildi, tabi köşede kendisini bekleyen Draco'dan habersizdi...

Ehehehe aylar sonra geri döndüm, tabi kimsenin umurunda değil ama.

Eğer yapabilirsem bölüm atmaya çalışacağım, bu arada Harry Potter kitaplarını son okuyuşumun üstünden bir yıldan fazla zaman olmuş bu yüzden hatalarım olabilir. Ve yazım yanlışı yapmamışımdır umarım, ne de olsa edebiyattan 42 almış biriyim (ಥ﹏ಥ)

GÖRÜŞÜRÜZ

(๑•́ ₃ •̀๑)



Suicide... |drarry|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin