Ay'ın Kayboluşu

40 8 0
                                    


Keyifli Okumalar!

Yine günlerden miskin pazar sabahı.Beni tanımıyor olabilirsiniz ve günlüğümün bir kısmına gelene kadar bilemeyeceksiniz. Ama ben kendime takma isim buldum.Su. Su ,evet bana Su diyebilirsiniz.Ne kadar garip bir isim bulduğumu düşünsenizde ,benim için harika bir anlamı var.Size kısaca betimleyeyim.Su ismi bana saflığı,kitap okurken dinlediğimiz müziklerdeki sesleri andırır bana. Her piano ile çalınan müzik duysam aklıma su gelir,dere, okyanus gelir.Bunlar dışında naif olmayı andırır. Kısaca bu.Sabahın köründe akşam kurduğum alarmım çaldı. Çoğu kişi erken kalkmayı vücuta eziyet olarak görsede ben erken kalmaya bayılıyorum! Erken kalkmak sabahtan tüm işlerinizi ,ödevlerinizi halletmek daha sonra kahvaltı bitişinde odanıza geçip tüm günün size kalmasıdır. Kendi çapımda güne geç uyanmak ,gününüzü şanssız,sıkıcı ve dahada sıkıcı olmasıdır.Evet, şuanda yazdıklarım baya sıkıcılaştı ,yazdığım kısımları okurken bende sıkılıyorum . Artık arabada güneş tepemizdeyken geçen yolculukta ki mide bulantısı kapıya çatmadan başlıyorum.

Genel olarak insanlara kendimi sıkıcı ,sevimsiz kız olarak tanıtırım. İnsanlara kendimi tanıtmayı gerek duymam. Yatağımdan kalkıp odamın banyosuna ilerledim. Her zamanki gibi diş fırçam yerinde değil. Kafamı pencereme yönelttiğimde koltuğunda oturan Ay'ı gördüm. Az çok tahmin ettiğinizi düşünüyorum ,kendisi kedim olur. Favori hobisi sahibinin diş fırçasını kemirip saklamaktır. Açıkçası o 'gizli' yerini henüz bulamadım.

-Asla bundan vazgeçmeyeceksin değil mi?

-Miyavv

Her zaman sadece bunu söyler."Miyav".Ay'a gıcık olduğum kadar onu çok seviyorum. Benim her şeyimi paylaştığım tek canlı.Merdivenlerden inerek komodine yönelip mavi bir diş fırçası kaptım. Tekrar odama çıkıp banyoya girdim . Zeminde duran ıslaklıklar ayağımı ıslatmaya yetti.Tadından nefret ettiğim diş macununu fırçama sürüp ağzıma götürdüm .Sonunda banyoda işim bitti,mutfağa inip kendime limonlu ve salatalıklı su aldım.Şu hayatta en sevdiğim içecek bu olabilir.Kumru bana seslendi;

-Gece hadi gel! Kahvaltıyı hazırladık!!

-Tamam geliyorum.

Duyduğunuz daha doğrusu okuduğunuz üzere ismim Gece. İsmimi seviyorum.Ayrıca Kumru'yu merak ediyorsanız en yakın arkadaşlarımdan biri.Burası bir yatılı okul,yani evim değil evim gibi hatta daha fazlası .Ortaokuldan beri burdayım.Arkadaşlarımla bu küçük evde yaşıyoruz.Kumru,Defne ,Mila,kedim Ay ve ben.Arkadaşlarıma gelicek olursak.Kumru sarı saçlı ela gözlü,çalışkan ve grubun korumacı üyesidir.Defne kahverengi saçları ,saçlarından aldığı kahverengi gözleri,derslerle arası iyi olmasa da notları yüksektir.Grubun eleştirmeni ve yorumcusu.Mila sarıya çalan saçları mavi gözleri,çalışkan, hergün yeni şeyler deneyen grubun maceracı üyesi. Ve ben. Ben Gece siyah saçlı yeşil gözlüyüm,grupta dersleri en iyi olan benim.Kitap okumaya ve resim çizmeye bayılırım.Son olarak kedim Ay. Annem Ay'ı doğum günü hediyesi olarak kedi sahiplenmek isteyip istemediğimi sordu.Tabii ilk başlarda ön yargılı olsam da kabul ettim. Barınağa gittiğimizde bana çok benzeyen bir kedi gördüm.Siyah tüyleri ve yeşil gözler vardı.Onu sahiplenmeye karar verdiğimizde ilk 3-4 gün isim bulamadım, bu kadar güzel bir kedi basit bir ismi hak etmiyordu. Sonra annem isminin Ay olmasını önerdi. Ben Gece isem oda Ay'dı. O günden beri adı Ay ve canım pahasına çok seviyorum. Düşüncelerimizi kenara atıp artık kahvaltıya inelim. Size bunları anlatırken sanki sizde benle aynı evde yaşıyormuşsunuz gibi anlatacağım.

Sayın Kumru hanımın aldığı yeni kahvaltılık seti masada beliriyordu. Sandalyeyi kendime doğru çekip oturdum. Tabağımı Mila 'ya uzatıp , bir şeyler doldurmasını bekledim. Ama doldurmadı

-Pardon Gece Hanım ben sizin hizmetçiniz değilim. Zahmet olacak ama kendi işinizi kendiniz halledin!

Kumru araya girdi

-Bu uykusundan ayılamamış. Mila ,Defne ortalıkta yok git de şunu uyandır. Bir daha ki gün kahvaltı sırası onda umarım her zamanki gibi aç kalmayız.

Mila oflaya puflaya merdivenleri çıkmaya yöneldi. Mila'nın anlattığına göre 10 dakikalık uğraş sonucu Defne'yi uyandırmayı başarmış. Evet buraya kadar sıkıntı yok 'amaaaa' Defne tekrardan uyuya kalmış. Bir an aklımda ampul yandı.

-Kızlar artık Defne'ye iyi bir ders gerekmiyor mu?

-Yine ne saçmalıyorsun Gece . Zaten uykum var sen ve Kumru yüzünden bir türlü uyuyamıyorum. Bari hafta sonları uyumama izin verin.

-Alışcaksınız canım. Öyle öğlen 1'de kalmak yok. Ayrıca telefonuma mesaj geldi gelecek hafta okul gezisi olucakmış.

-Kumru sende sekreter gibi her şeyden haberdarsın valla.

-Tabii ki de Mila'cım ben olmasam ortada kalırsınız

Aralarına girdim yoksa iki saat daha konuşurlardı. Aslında pekte umurumda değil ama karnımın gürültüsünü duymazdan gelemezdim.

-Of zaten açlıktan patlıyacağım , Kumru biz ikimiz Defne'nin odasına gidelim. Mila sende su dolduracak kap falan bul. Defne'nin kapısının önünde buluşalım.

Titiz Kumru araya girdi;

-Dökülen suyu ben temizlemem ona göre kızlar.Ben sadece dökme işlemini yapar sonra tüy olurum.

-Şurda kırk yılın başı şaka yapıcağız dert ettiğin şeye bak Kumru.

Kafamı yana çevirince Mila'yı gördüm. Sanırım ben Kumru ile konuşurken çoktan görevini halletmişti.

-Kovayı getirdim kızlarrrrrr

Kumru: Kanka bu niye bu kadar büyük , insan kamyonete su doldurup gelir.

Mila: Ahahah çok komik ya. Kolaysa sen bul . Şunu taşıyana kadar fıtık olacaktım az kalsın.

Yavaşça kapıyı aralamak çoğu zaman en iyi seçenektir. Ama Defne gibi yanında bomba patlasada duymayacak bir arkadaşa sahip olursanız bu seçenek yüzde bir'e yakın ihtimal alır. Elimizi kolumuzu sallar şekilde yatağa yönelip, su dolu kovayı tam Defne'nin kafa hizasının üzerine getirdik.

Ben: 3 deyince

Kumru: Çarşafları ben değiştirmeyeceğim!!

Mila: Benim markete gittiğimi söylersiniz!

Ben:1

Kumru: Tüm suçu Gece' ye atıcağımm!!!

Ben:2

Mila:Sizde kaçsanız iyi olurrr!!!

Bölümü burada durduruyorum. Defne hayatta görebileceğiniz her şeyden şikayet etme ve çok kolay sinirlenmeye sahiptir. En ufak şeyler bile Defne'yi kızdırırken , bu yaptığımız şey onu dellendirmeye yetecektir.Devam edelim;

Ben: 3

Ve beklediğimiz an, su Defne'nin üzerine 'şlaap!' diye döküldü. Hepimizin ağzından çıkan kahkalar Defne'nin sesini bastırmadı.

Defne: Of ne yapıyorsunuz ya!. Şurda azcık uyuyayım gelicem. Burayı siz topluyacaksınız ona göre!

Gece: Azıcık dediğin süre 1 saat olmasın

Defne: O kadarcıktan hiç bir şey olmaz

Evet ilk bölüm bittiii!. Umarım keyifli bir okuma olmuştur. Yeni bölümlerin gelmesi için oy vermeyi ve düşüncelerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayın!!

Achlys'den Sevgilerle...

NotaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin