"Hadi ama mills bu kadar da kötü olamaz"
-nasıl kötü olamaz liseye geçicez yeni arkadaşlar yeni insanlar herşey yepyeni bu çok üzücü
-farklı bir açıdan bakmayi dene
"eve gitmem gerek ben gidiyorum"Normalde bu kadar rahat yürüyemeyen marry annesinin aldığı yumuşacik yeni ayakkabıları ile çok rahat yürüyebiliyordu elindeki yara canını yakıyordu basketbool oynarken yere düşüp yaralanmıştı gerçi kimsenin umrunda değildi,ama zaten o herzaman şansizdi annesi onu bi yetimhaneye bırakıp gitmişti. O da neydi bir mağara ! Mağaraya bakıp keşfetmek o kadar çok istiyordu ki ama telefonunda yukselenen sesle ilkildi bu annesiydi
-Marry nerdesin sen ? Yemek hazır hepimiz seni bekliyoruz !
"Hadi ama bu göz alıcı mağraya bakmam gerek " fotoğrafını çekti ve cebine koydu buraya gelecekti. Eve geldi annesi kızgındi onu bu kadar çok kızgın görmeye alışık değildi. Yemeğini yedi ve kardeşinin sinsimsi bakışı gözlerinde belirdi kardeşi sam onu hiç sevmiyodu belki de yetimhaneden alınmış olduğundandır. Okulunu soran sadece babasıydi,babası onu çok seviyordu. Marry kısaca güzel deyip geçiştirdi. Yatağına yattı yastığini sımsıkı sarıldi mağra aklından çikmiyordu kesinlikle gitmesi gerekdi en azından o öyle düşünüdüBiraz kısa oldu ama beğenilirse uzun yaparım