Selamm umarım bölümü seversiniz kendinize iyi bakın, şarkıyı açmayı unutmayın.🍀✨
Gözlerimi yavaş yavaş açtığımda koltukta uyuya kaldığımı anladım doğrulup saatte baktığımda saattin 05.00 olduğunu gördüm aren uyuyordu sesizce çantamı alıp,odadan çıktım.Hastananenin bahçesine çıkıp boş bir bank'a oturdum güneş daha doğmamıştı nerdeyse 4-5 saat uyumuştum başım ağrıyordu gözlerim biraz acıyordu düzensiz uykumdan dolayı yorulmuştum bir arabanın ani bir frenle durmasıyla oraya döndüm bir kız bir erkek nerdeyse erkek benimle yaşıt 19-20 yaşında gözüküyorlardı kızda 15-16 yaşında gözüküyordu kızın sapsarı kısa saçları vardı gözleri kıpkırmızıydı, elleri titriyordu,konuşmalarına kulak misafiri oldum
"a-abi birşey olmamıştır dimi babama iyidir,"
"Bilmiyorum Elif hadi içeri geçelim." Abisinin sesi buz gibiydi sanki herşeye hazırlamış gibiydi kendini.
Ama kızın eğer babasına birşey olduysa kaldırması kolay olabilecek bir şey değildi hızlıca içeri girdiler.
Açık olan kahve tonlarındaki saçlarımı topuz yaptım kahküllerimi düzelttimve kendime karşıdaki büfeden bir kahve alıp
Güneşin doğuşunu izledim. ve telefonuma mesaj gelmesini bekledim çalıştığım Cafe'den ayrılmak zorunda kalmıştım hiçbir şekilde yetişemiyordum,onun için başka bir cafe'ye başvurmuştum ondan haber bekliyordum insanlar ya çok berbat bir şekilde yada çok mutlu bir şekilde hastaneden çıkıyordu denge yoktu ya çok kötü birşey oluyordu yada çok iyi birşey. saate baktığımda 08.00 olduğunu gördüm tam kalkıcaklen sabah gördüğüm kardeşleri gördüm.kızın adını duymuştum Elif'ti adı çoçuğun adını bilmiyordum kız yine ağlarken yanımdaki bank'a oturdu abiside arabasına binip hastaneyi terk etti emin olmasamda kızın yanına gittim. "Oturabilirmiyim?". Gözyaşlarını hızla sildi ve soluk bir gülümsemeyle "tabi oturabilirsiniz."Dedi. Yanına oturdum "adınız ne ?" Diye sordu meraklı bir ses tınısıyla "Esin."dedim "senin adı ne?"
Diye sordum bilmiyormuş gibi "Elif."dedi.
"Neden gelmiştin hastaneye?"diye sordum
"Ba-babam kalp krizi geçirdi." "Geçmiş olsun." Dedim. "Teşekkür ederim durumu hala kritik yoğun bakım'da tutuyorlar ,peki siz niye gelmiştiniz?" Diye sordu. Gözlerimi karşıdaki caddeden çekip yüzümü Elif'e çevirdim buz gibi bir sesle"kardeşim kistik fibroz hastası tedavi görüyor."
Şaşırdı beklemiyor gibiydi hemen toparladı sonra "geçmiş olsun,umarım iyileşir."dedi "iyileşicek."dedim sonra aren'in uyandığını düşünüp kalkıp çamtamı elime aldım "tanıştığıma menmun oldum tekrardan geçmiş olsun."dedim
"Bende tanıştığıma menmun oldum geçmiş olsun."dedi.sonra ben hızlı adımlarla aren'nin odasına geldim. hala uyuyordu yüzümde silik bir tebessüm oluştu yavaşça koltuğu oturup gözlerimi dinlendirmeyi düşündüm ama sadece düşündüm hafif bir kıpırdanma sesi geldi, aren uyanmıştı.
"Uyandınızmı uykucu bey ." Dedim gülümseyip
"Ya abla."dedi canı yanmasın diye hafifçe sarılıp,saçlarını karıştırdım. "Ya abla saçlarımın modelini bozuyorsun."dedi somurtarak ben koltuğa geri geçtim sonra Doktarımız Ceyda hanım içeri girdi. "Arencim nasılsın?" Aren biraz zorlansada
Gülümseyerek "şuanlık iyiyim."dedi Aren. "tamam canım dinlen kendini zorlama." Gülümseyip odadan çıktı Ceyda hanım. Aren buz gibi bir sesle "Abla bana birşey olursa diye se-senden önceden bir söz isteyeceğim." Devam ediyordu ama onu durdurdum
"Aren hayır böyle birşey olmuycak iyileşiceksin yurtdışından gelen birkaç tedavi yöntemi üzerinde çalışıyorlar şuan." Aren hızla sözümü kesti
"Olabilir abla evet belki iyileşirim rahat bir şekilde nefes alabilirim sana sıkıca sarılabilirim hayat borcumu sana ödeyemem ama senden bana birşey olursa yine dik durmanı ve hayatını doyasıya yaşayarak devam etmeni istiyorum abla ben senin hayatını çaldım benim yüzümden nerdeyse her ay hastanedeyiz yurtdışındaki tedaviler için para biriktiriyorsun Sabaha kadar cafede çalışıyorsun
Abla söz ver bana lütfen söz ver." İkimizde ağlıyorduk Aren ilk defa bu kadar benim yanımda çaresizdi gözlerindeki o acı günden güne katlanıyordu tükenmişti;yorulmuştu fiziken buradaydı ama psikolojisi berbattı benim yanındayken gülümsüyordu. hastanedeki başka hasta çoçuklara hep iyileşeceklerini söyleyip motive etmeye çalışıyordu ama artık inanmıyordu biliyordum anlıyordum.
Zaman acılarınız yok edermiydi,yoksa daha katlanılmaz hale getirirdi. Aren'in acıları yok olmuyordu azalmıyordu katlanılmaz bi hale geliyordu bu zamana kadar suçluluk psikolojisi yaşadığını tahmin ediyordum benim hayatımı çaldığını düşünüyordu ama bilmiyorduki benim yaşama sebebim kendisiydi.kardeş kelimesi çok anlam taşıyan bir kelime,kardeş'inle kavga ediyorsun diye sinirlenip keşke kardeşim olmasaydı diyen kişilerin yanında olan ve hep ya hasta bir kardeşin olsaydı diyen kişiler vardır. Evet biz o örnek gösterilen kişilerdeniz ama biz çok güçlüyüz. aren'e birşey olsa Aren bilmiyorki benim yaşama sebebim kalmıycak bağlanma sebebim olmuycak ve evet kardeşiniz varsa sarılın ona bilin onun kıymetini,yaşamayın kaybetme korkusunu,anlamayın o duyguyu hissetmeyin o acıyı. (Burda sizden bir ricam olucak sezan Aksu'nun küçüğüm şarkısını dinleyebilirsiniz✨)
"Hayır Aren biz başarıcaz kazanıcaz bu savaşı ve benim hayatımı çaldığın yok benim hayatım ailem sensin sen yoksan ben yokum Aren unutma bunu tamam'mı ablacım." Gözlerimdeki yaşlar kurumuştu
"Tamam abla ama seni üzmek istememiştim özür dilerim." Dedi Aren gözyaşlarını silerken
"Hayır özür dilemene gerek yok ablacım ben kendime bir kahve alıyım birazdan gelirim."onaylayarak başını salladı bende üstümü düzeltip lavaboya gidip yüzümü yıkadım kahkül'lerimi düzeltip saçımı yukardan topuz yaptım üstümü düzeltip lavabodan çıktım kafetarya'ya indim kendime bir kahve alıp boş bir masaya oturdum şakak'larımı ovaladım sabah'tan beri başım ağrıyordu uykusuzluktan kaynaklanıyordu büyük ihtimalle.kafetarya'ya sabah tanıştığım Elif'in abisi girdi adını bilmiyordum, bir kahve alıp hastanenin bahçesine çıktı,hafif yağmur çiseliyordu elimdeki kahveyi alıp arkasında bahçeye çıktım bank'a oturmuş telefonuna dikkat kesilmişti,sağındaki bank'a oturdum elimdeki kahvenin sıcaklığı bile soğuk havayı bastıramıyordu,ona baktığımda hala telefona odaklanmıştı telefonu kapatıp sağa döndüğünde gözlerimiz kesişti kahve tonlarında saçları,koyu yeşil göz rengi vardı.soğuk bir sesle
"Merhaba."dedim cevap beklemedim o'da vermedi zaten telefonu çalmaya başladı telefonu kapattı sırtını bank'a yasladı gözlerini kapattı.yavaşça gözlerini açıp bana döndü "rüzgar." Dedi
"Anlamadım?"dedim,vurgulayarak "adım rüzgar."dedi "adınızı sormamıştım selam verdim sadece."dedim. samimi olmayan bir gülüşle "hastanedeyiz şuan selamlaşmanın ne anlamı var herkes zaten harabe bir şekilde çıkıyor hastaneden ve biz selamlaşıp 2 saat tanışıcakmıydık gerek yok böyle şeylere adın ne senin?"dedi doğru söylüyordu.
"Adım esin." Esin diye mırıldandı "neden buradasın esin?" Dedi.buz gibi bir sesle "kardeşim kistik fibroz hastası tedavi görüyor sen neden buradasın?"
"Geçmiş olsun umarım iyileşir kardeşin annemin eşi rahatsızlandı onun için burdayım."dedi anlamamıştım. "Nasıl yani annenin eşi senin baban sonuç olarak neden baba demiyorsun." O an gözlerindeki o acıyı gördüm yaşanmışlıklarını hissettim."benim babam 7 yıl önce öldü şuan bu hastanede kalan kişi babam değil hatta adam sıfatını bile haketmeyen birisi annem olmasa bitirirdim onu annem için onun için dayanıyorum."
"Allah rahmet eylesin baban için,anlıyorum seni."dedim.
"Neyse benim gitmem gerek tekrardan geçmiş olsun esin."dedi."teşekkür ederim rüzgar."dedim sonra telefonu cebine koydu montunu giydi arabasına yürüdü 5 dakika sonra araba hızla uzaklaştı arabanın tekerleklerin sesi kulaklarımı acıttı sırtımı arkaya yasladım gözlerimi kapattı hava hafif esiyordu sonra telefonumun melodisinin sesi kulaklarımı doldurdu gözlerimi açıp doğruldum arayan kişiyi görünce gözlerimi kıstım güldüm buz gibi bir gülüştü hala arıyordu bunu nasıl yapıyordu nasıl hala aile olucağımızı düşünüyordu annem hala naptığını anlayamıyordu çoçukluğumuzu yok ettiğini düşünmüyordu ama o hayatımızı mahvetmişti..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aden
Novela Juvenil~Bu hikaye iki kardeşin zorluklara karşı direncini anlatıyor umut'un hep olucagını iyi okumalar~