Bölüm 6
Bölüm şarkısı: Gece Yarım
Pamir başka bir sürprizinin olduğunu söylemişti, otelden çıkışımızı yapıp yola koyulmuştuk. Daha 4 günümüz vardı, ne yapacaktık acaba?
Düşünmeyi bırakıp akan yolu izledim. Ama yok arkadaş, ben dayanamıyorum. Şirin olduğunu düşündüğüm gözlerle Pamir'e baktım, bu bakışıma dayanamayacağını çok iyi biliyordum.
"Aşkım meraktan çatladım, nereye gidiyoruz?"
Pamir aynalardan yolu kontrol edip biraz daha hızlandı.
"Hiç boşuna ısrar etme, yavru kedi bakışları da atma. Yolumuz uzun, uyu biraz istersen. Canın sıkılmasın."
"Uykum yok ama acıktım. Yemek yiyebileceğimiz bir yer var mı buralarda?"
Dün gece ilaçlarımı içip erkenden uyuduğum için uykum yoktu ama fena halde acıkmıştım.
"Otobanın kenarında restorana pek rastlanmaz ama şehir içine girebiliriz. Sen kapat gözlerini, bir yer görürsem seni uyandırırım."
İtiraz etmedim, birazcık uykudan zarar gelmezdi.
Yanağımda bir baskı hissedince kıpırdandım ve gözlerimi açtım. Etraf önce bulanık ve yer yer karanlık olsa da alışmıştım. Pamir yanı başımda dikkatle bana bakıyordu.
"Bebeğim aç gözlerini. Yemek aldım sana."
Gözlerimi ovuşturup doğruldum. Kapı kulpuna uzandım fakat Pamir beni durdurdu.
"Sert bir rüzgar çıktı, zaten hastasın diye dışarı çıkma diye düşündüm. Arabaya getirecekler."
Sıkıntıyla dudağımı ısırdım. "Tamam ama lavaboya gitmem gerekiyor."
Pamir başını salladı ama terli olduğumu iddia edip hırkamın üstüne nerden bulduğunu bilmediğim bir kazak giydirdi. Üstümden çekilirken yanağıma bir öpücük kondurdu.
"Hemen git gel, dışarıda çok durma. Rüzgar şiddetlendi."
Başımı sallayıp arabadan indim. Pantolonumda bir ıslaklık hissediyordum, umarım tahmin ettiğim şey değildir.
Bingo! Regl olmuştum. Yanımda da ped yoktu, ne halt edecektim? Kalın bir peçeteyle şimdilik işimi hallederdim ama beni çok da idare etmezdi. Acilen ped bulmam gerekiyordu.
Sıkıntıyla arabaya döndüm. Her ne kadar utansam da bunu Pamir'e söylemek zorundaydım. Çünkü ped satın alabilecek kadar Almanca'ya sahip değildim. Arabaya biner binmez Pamir bana baktı, bir olumsuzluk olduğunu fark etmişti.
"Ne oldu? Yüzün düşmüş."
Sıkıntıyla etrafıma baktım ama utanmam çok saçmaydı. Sağlıklı bir kadın olarak bunu yaşamam gayet normaldi. Bir çırpıda söyleyip kurtulmak istedim.
"Regl olmuşum ve yanımda ped yok, herhangi bir markete uğramamız gerekiyor."
Pamir ne dediğimi çok anlamasa da durumun ciddiyetini fark etmişti. Ben yemeğimi bitirene kadar bir marketin önüne gelmiştik bile. Pamir tam olarak ne alacağını bilmediği için bende gitmek zorundaydım. Pamir yine beni sıkı sıkı giydirip arabadan indirdi.
Marketten bana yetecek kadar ped, biraz da cips ve çikolata aldım. Pamir kasada parayı ödedikten sonra bir tuvalet bulup bu sıkıntıdan da kurtulmuştum. Şimdi geriye kalan tek problem lanet karın ağrımı dindirmekti. O da Pamir'in yanında olsam geçerdi zaten.
Yolda ilerlerken havadan sudan konuşuyorduk. Ara sıra dinlenme tesislerinde mola veriyorduk, yolumuz uzun olduğu için Pamir'in yorgun düşmesini hiç istemiyordum. Zaten yolda da sürekli konuşarak uykusunun gelmesini engelliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Onu Kaybedemem
Genç KurguTamamlandı. Çisil'in bir ailesi olsaydı belki de Çisil bu kadar güçlü olmak zorunda kalmayacaktı. Yaşıtları gibi okuluna gidecekti, mutlu olacaktı. En büyük derdi sınavlardan geçmek olurdu belki de. Ama hayat herkese adil davranmaz değil mi? Siz pl...