Thinking

238 20 0
                                    


-|5. BÖLÜM|-

Loki odasında volta atıyordu, sinirliydi ve etraftaki herşeyi yıkmıştı. Daha az önce Heimdall ile konuşmuş ama onun da hiçbir şey bilmediğini anlamıştı. Evet kendisinden nefret edebilirdi, çünkü ona tarih öğretilmişti ve geçmişte Alfheim için pek beyaz bir sayfa bıraktığı söylenemezdi. Peki ama ya güçleri? Nerden biliyordu ki güçlerini? Heimdall onu daha önce hiç güçlerini kullanırken görmemişti, zaten kullanamazdı çünkü köyün çevresinde güçlerini engelleyecek bir kalkan vardı. Loki bunları düşünürken kapı tıklatıldı Loki girmesini söyleyince içeri bir muhafız geldi ve

"Efendim sarayın bahçesine gelmeniz gerekiyor"

Dedi. Loki başıyla onaylayınca asker çıktı ve Loki de bahçeye gitti.

•••••

Thrud elindeki broşa bakarken rüyalarını düşündü. 5 yıldan beri gördüğü bu rüyalar sanki ona geçmişi anlatıyordu. Bir kadın, kabarık kumral saçlarıyla, yeşil sarı elbisesiyle ve aynı kendininkine benzeyen yemyeşil gözleriyle onunla konuşuyor ve ona birşeyler anlatıyordu.

Thrud 2 yıldır güçlerine sahip olduğunu biliyordu. Ama 5 yıl önce başlayan ve sürekli devam eden bu rüyalar ona ilk başta isminin Thrud olduğunu öğretmişti. Bu rüyaların gerçekliğinden hep şüphe etmişti ama bir yanı da hep bunlara inanmıştı. Bugün Fesatlık Tanrısına söyledikleri de bir bakıma bu rüyaları teyit etmek içindi. Verdiği tepki ve elindeki broştaki yazıysa artık 'Rüyaların gerçek' diye bağırıyordu.

Thrud bunları düşünürken yanına oturan Ines'ı farketmedi bile, Ines onu arkadan sarstığında sıçradı ve hemen ona döndü:

"Ödüm koptu! Öyle sinsi sinsi yaklaşılır mı hiç"

Ines güldü

"Hayır canım, asıl öyle tatlı tatlı dalınır mı hiç?"

Thrud ona boş gözlerle baktığında iyice gülümsedi ve elindeki broşu işaret etti. Thrud işaret ettiği yöne bakınca broşa bastırdığını ve elinde iz olduğunu farketti. Broşu yerine bıraktı ve tepsideki kupayı aldı. Çayından yudumlarken

"Ines... Sen... Umm- yani ben"

Doğru kelimeleri bulamadığını düşündü, sustu.

"Offf! Geveleme de söyle şunu"

Ines çok sabırsızdı, onun sinirlendiğini gören Thrud iyice paniğe kapıldı ve anlamsız şeyler söylemeye başladı.

"Ben... Yani adım aslında şey... Light yani Thrud... Sen biliyor musun?

"Ne?"

Kız hiçbirşey anlamadığını belli eden bakışlarla Thrud'a baktığında Thrud kendini toparladı ve

"Bak... Şimdi bu broşta Thrud yazıyor ve ben de..."

Broşu eline aldı ve Ines'a uzattı

"Ve bende rüyalarımda sürekli bu ismi duyuyorum.... Ayrıca herkes hep benim bir gece ışık patlamasıyla köye geldiğimi söyler"

Ines Thrud'a baktı tek kaşını kaldırdı

"Ne yani? Gerçek isminin bu olduğunu mu düşünüyorsun?"

Thrud mahcup bir şekilde kafasını salladı. Ines gözlerini tavana dikti ve düşündüğünü belli edercesine hafifçe kaşlarını çattı. Thrud sessizce onu izledi ve sonunda gözlerini ona çevirdiğinde meraklı gözlerle ona baktı.

"Neden olmasın? Ama sen Light'sın yani bizim Light'ımız bence bunları düşünme sonuçta annen ve baban seni buraya bırakmış ve ismini ne koydukları da çok önemli değil kafana takma bence"

Konuşması bitince de elini Thrud'un sırtına koydu ve sırtını sıvazladı. Thrud hayal kırıklığına uğradı ama bunu belli etmedi çünkü arkadaşının burayı istemediğini falan düşünmesini istemezdi. Ona zoraki bir gülümseme attı ve çayından kocaman bir yudum aldı. İki arkadaş uzun zaman sohbet etti ve sonunda Thrud'un uykusu gelince ve hava kararmaya başlayınca vedalaştılar, Thrud kendi evine gidecekti.

Thrud Ines'a tekrar sarıldıktan sonra hasır çantasını omzuna taktı ve yola çıktı. Kendi evi köyün en köşesinde ormanın hemen yanındaydı, köylülerin onu ilk bulduğu evdi.  Thrud evine iyice yaklaşmışken birden önünde yeşil ışıklar ve ardından Fesatlık Tanrısı belirdi.

*Evet arkadaşlar çok ama çok kısa bir bölüm biliyorum ama artık 5-6 gün daha beklerseniz size upuzun bir bölüm atacağım.

Hepinizi seviyorum hoşçakalın Lokitalar💚

Bu bölümü tabiki okuyan ilk kişi thinwhitelies1 'a ithaf ediyorum :)

❣︎ 𝐅𝐫𝐨𝐳𝐞𝐧 𝐓𝐡𝐮𝐧𝐝𝐞𝐫 || Loki Fanfiction Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin