"Kei, sen iyi misin?"
Kei şakaklarını ovarak gözlerini kıstı. Fazlasıyla yorgun hissediyordu. Omuzlarına sebebini bilmediği bir ağırlık çökmüştü. Yamaguchi, elini dostça omzuna yerleştirdi ve endişeli bir şekilde sarışının yüzünü süzdü.
İkisi beraber birkaç yıldır aynı grupta çalıyorlardı. Yamaguchi bas gitaristti. Koyu yeşil saçlarını altlarında ki beyaz boyayı göstermek istiyormuş gibi üstten bağlamıştı. İnce yüzlü ve buğday tenliydi. Kei gözlerini kaçırdı. "İyiyim. Bu gösteriyi kaçıramayız. Heyecanlandığım için muhtemelen." Kendisini zorlayarak başını kaldırdı ve gülümsedi. Yamaguchi kısa bir süre gözlerini arkadaşının gözlerine kenetledikten sonra başını onaylar anlamda sallayıp elini omzundan çekti.
"Eğer böyle devam ederse mutlaka haber ver."
Genç yanından uzaklaşırken Kei derin nefesler alıp sahneye doğru ilerlemeye başladı. Kalbi sıkışıyormuş gibi hissediyordu. Kırmızı perdeyi aralayıp sahneye çıktı. Arkasından grubun bateristi Shoyo ve elektro gitarist Tobio da hızlı adımlarla geliyorlardı. Kei sahnenin tam ortasında bulunan mikrofona yaklaştı ve parmaklarıyla sıkıca kavradı.
Önlerinde devasa bir kalabalık vardı. Çoğu gençlerden oluşuyordu. Alkış sesleri, ıslıklar ve kameralar yavaş yavaş arttı. Kei'nin gözleri hızla etrafta gezinirken dudaklarını araladı. Fakat sesi bir türlü çıkmıyordu. Kalbi öylesine hızlı atıyordu ki her an göğüs kafesini paramparça edebilirdi. Görüşü bulanıklaşmaya başlamıştı. Bacakları tir tir titrediği halde mikrofonunu daha sıkı kavradı. Shoyo ve Tobio durumdan bihaber şarkının giriş kısmını çalmaya başlamışlardı.
Hayranlar heyecanla zıplıyor, bazıları çığlıklar atıyordu. Yamaguchi de kendi kısmını çalmaya başladığında Kei'nin şarkıya girmesi gerekiyordu fakat yapamadı. Gözleri tamamen kararmış, sahnenin ortasında yığılmıştı.
-
Kuroo Tetsurou endişeli ve biraz da bıkkın bir şekilde karşısında oturan doktoru dinliyordu. Bir an önce bundan kurtulmak ve sevgilisinin yanına gitmek istese bile sabırla dinlemeye devam etti. Kei hâlâ uyanmamıştı. Her nasılsa doktor da en az onun kadar endişeli görünüyordu. "Daha fazla bastırıcı alamaz. Aksi takdirde bu ilaçlar onu öldürecek." Tetsurou kaşlarını çattı. Zaten yeterince korkuyordu.
"Omegalar çok hassas bedenlere sahiptirler, Bay Kuroo. Çevrenizde veya ailenizde Kei'den başka omega olmadığını tahmin ediyorum. Size açıklamama izin verin."
Doktor oldukça yaşlı bir adamdı. Kare biçimli bir yüze ve neredeyse kapalı gibi görünen çekik gözlere sahipti. Yıllardır ailesinin doktorluğunu o yapıyordu. Tetsurou'nun yüzü gerildiğinde yüzüne sıcak bir tebessüm yayıldı teselli etmek istermiş gibi.
"Birçok omega tecavüze uğramamak için bastırıcı ilaçlar kullanır. Elbette eşlerini bulduktan sonra ilaçları kullanmayı keserler. Lakin anlaşılan o ki Tsukishima ilaçları kesmemiş."
Tetsurou oturduğu koltukta kendisini geriye yaslayıp parmaklarını birbirlerine kenetledi. Kei ile birlikte olalı yaklaşık beş yıl oluyordu. Buna rağmen Kei ilaçları almayı neden kesmemişti ki? Tetsurou'ya güvenmiyor olabilir miydi?
"Omegalar kızgınlığa girdiklerinde kendilerini kaybedebilirler. Tsukishima artık kendi sağlığı için ilaç alamayacağından ilk kızgınlığına girecek. İlk kızgınlıklar, özellikle de uzun bir süre bastırıcı almışsa, normalden çok daha ağır geçebilir. Bu durumda..." Doktor bir süre sessiz kaldı ve fazlasıyla seyrek olan beyaz saçlarını karıştırdı. "ne yaparsanız yapın onu evde tek başına bırakmayın. Mühürlendiğiniz için Tsukishima evden kaçmayı ve sizi aramayı deneyecektir. Siz olmasanız bile evde mutlaka bir omega bulunsun."