Dünya hala aynı. Değişen tek şey standartlar ve batıl inançlara bağlı gelenekler. Çocuklarının geleceğini etkileyeceğini düşündükleri için son yüzyıllarda tüm isimlerin tanrı ya da tanrıça olmasına karar verilmişti. İnsanlar isimlerindeki tanrıya, tanrıçaya göre yargılanmaya ve sınıflandırılmaya başlanmıştı. Medusa erkeklerin kendinden kaçmasından ve kızların arkasından konuşup "gözlerine bakarsan taşlaşırsın" esprisine trilyonuncu kez komik gibi gülmelerinden sıkılmıştı. Nasıl olur da Poseidon kadar sığ ve zararlı bir isim bu kadar sevilirken saçlarında yıllan dahi bulunmayan Medusa bu denli dışlanırdı? Belki de ölmeli ve tekrar doğduğunda kendine normal isimler koyabileceği bir dünyada uyanırdı. Belki de en sevdiği çiçeklerden biri olan 'sakura' yı ismi yapardı.Derin dalgalar gece daha korkutucu oluyordu. Dolunayın değdiği her dalga gece mavisine boyanıyor , karaya çarpıp geri çekilirken kulakta zarar vermeyecek azınlıkta bir tını bırakıyordu. Medusa boğulmaktan korkardı. En son beş yaşında Hera tarafından nefes tutma yarışı yalanıyla kafası havuza bastırıldığında boğulma tehlikesi yaşamıştı. Bu komikti çünkü annesinin adı da Hera' ydı. Babasını tanımıyordu. Ama içinden isminin Poseidon olmaması için dua ediyordu. Zeus olsaydı ironik mi olurdu diye düşündü. Yeterince gerçekçi bir çiftin çocukları , Medusa. Komik bir makale. Keşke aileleri isimleri seçebiliyor olsaydı. Göbek bağları düşene kadar isimsiz kalıyorlardı. Göbek bağı nihayet düştüğünde her şehirde bir tane bulunan büyük kürenin yanında bilet gişesi gibi bulunan küçük bölgeye bağı atıp kürede büyük harflerle yazılan isimi çocuklarına koymak zorundalardı. Bu yüzden bazılarının babası Eros iken annesi Afrodit olabiliyordu ki bu da diğer bir dalga geçilecek olay haline geliyordu.
Medusa serin esintiyi içine çekti. Birkaç saniye bekledi ve tek ismi olan 'tanrı' ya kısaca dua etti.
'Eğer oradaysan , bir dahaki hayatımda Medusa olmamamı sağla.'
Yavaşça denize doğru yürürken soğuk su tüm vücudunu sarmaladı. Titremeye başladı ama umurunda değildi. En fazla birkaç dakika sonra burada olmayacaktı. Kafası suya tamamen battığında dalga bedenini sağa sola savurmaya başladı. Bilincini yavaş yavaş kaybetmeye başladığında belli belirsiz bir haykırış duymuştu. Ama kendi adı değildi. Daha çok şey gibiydi. 'Afrodit!'

ŞİMDİ OKUDUĞUN
// in the name of gods and goddesses //
Подростковая литератураPeki ya isimlerimizi seçme hakkımız olsaydı? Kendine ne denmesini isterdin? * kapak fotoğrafı " lore olympus " adlı webtoondan alıntı olmakla birlikte geri kalan tüm eklemeleri bana aittir.*