Bölüm 12

26.9K 760 72
                                    

helloo oy ve yorum yapmayı unutmayın 

Nasıl bu kadar kötü olabilir bunu aklım almıyordu, oysa onunla anlaşmıştım kızını gelip görecekti zaten bunu ona söylemiştim.

Telefon elimden düştü, ama umursamadım. Kızımı benden alacaktı kendini ne sanıyordu, istemediğini çok açık belli etmişti oysa bana başının çaresine bak derken çok ciddiydi. Sanki o adam değil gibi davranıyordu. İlgiliymiş gibi kızını istiyormuş bizi bir çöp gibi atmamış gibi, ben hastanelere tek başıma giderken o kızlarla eğlenmemiş gibi o kadar bencil bir adamdı ki kendi kanından olan bir çocuğa bile istemiyordu.

Aklıma gelen şeyle, hızlıca odama koştum. Elime ne gelirse giyip, kızıma da kıyafet ayarladım. Kalın bir battaniyesiyle kundak yapıp pusetine koydum. Kenarda duran çantasını da alıp, odadan çıktım.

Salona girince yerde olan telefonumu eğilip, aldım lokum uyuyordu. Vakit kaybetmeden siyah spor ayakkabılarımı ve anahtarı alıp evden çıktım. Madem kızını görmek istiyordu tanışmalıydı demi  hatta sadece o da değil bütün ailesi bilmeliydi gayrimeşru bir çocuğu olduğunu bizi sakladığını biliyordum. Ailesinin istemeyeceğinde çünkü onlar bizi bir çöp gibi atmışlardı.

KORAY TAHTACI

Kapıyı açıp, kravatımı genişlettim. Bir toplantı daha bitmişti ve iyi bir şekilde sonuçlanmıştı. Telefonuma gelen bildirime baktım, avukatım davayı açıtımızı söylemişti. Tek bir sorun var ben aileme söylemeydim, o gün babam bize daha başka bir haber verince ve yine bu haberin beni ve kardeşlerimi ilendirdiğini söyleyince, konuşamamıştım. Şuan kızım ve gökçeyi saklıyordum.

Bir korkak gibi hem de, aynı kızımın sorumluklarını almaktan korktuğum gibi. Gökçe ailesine nasıl bahsetti acaba o benden daha güçlü kızım umarım ona benzer ben bencil biriyim ama öyle değil babam o gün emekli ayrıldığını ve bize hisseleri dağıttığı söylemişti. Yani şirket artık bana yağmura ve cana paylaştırılmıştı, bu durumda benim söylemek istediğim şeyde unutulmuştu.

Asistanım odama girer girmez yanıma gelip, yarın için planlandığı şeyleri anlatıyordu. Sadece kafamı sallamakla yetiniyordum.

Ceketimi alıp, odadan çıktım. Asansöre binip, kat numarasına bastım. Kendimi dışarı atmalıydım, nefes alamıyordum nefes aldığım gerçek Koray olduğum tek yer kızım ve gökçenin yanıydı. Kızımın kokusunu içime daha düzgünce bile çekmemiştim. Önce duruyu kazınacaktım sonra da gökçeyi arabamın kapısını açıp eve gitmek için kontağı çalıştırdım.

GÖKÇE ÜNAL

Duruyu arka koltuğa bırakıp, şoför yerine geçtim, camı açıp kontağı çalıştırdım. Madem Koray kızıyla tanışmak istiyordu bu benim istediğim şekilde olabilirdi, sonuçta ben onun annesiydim.

Dikiz aynasından duruya bakıyordum, uyuyordu ne kadar masum ve her şeyden habersiz hızımı biraz yavaşlatarak, Koray'ın ve ailesinin evine sürdüm. Tahtacıların evini bilmeyen yoktu.

***

Kızımın çantasını koluma taktım pusetini de elime alıp kapıyı kapattım, büyük kapının önüne doğru yürüdüm. Başım dik ve gururla birazdan bu evden zafer gülümsemesiyle çıkacaktım.

Kapıdaki güvenlikler beni görünce meraklı gözlerle bana baktılar, kapıyı her önüne gelene açmadıklarını biliyordum, kapının önüne onlar vardı bir adım mesafede ben bir adım daha atınca dur işareti yaptı kel olan tek kaşımı kaldırdım.

" Koray'ın misafiriyim beyler." İlk başta sorgulasalardı bir birlerine bakıp kapıyı açtılar, hemen açmalarına şaşırmıştım.

ÇOCUĞUMUN BABASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin