Soğuk Kan // AruAni

Pişmanlık

Buradan sonrası cinsellik içeriyor. İsterseniz geçebilirsiniz.

Annie'nin bakış açısı

Armin gideli baya olmuştu ve ben o günkü araştırma işlerimi de bitirmiştim. Şimdi ise yatakta yatıyordum ve bir yandan da Armin'i bekliyordum.

"Lanet... Sabahki olayı unutmuştur umarım..." Düşündükçe bile yüzüm kızarıyordu. Ne oldu da bir anda bana çevirdi durumu öyle? Bu adam kendi iyiliği için fazla zeki.

Yatakta yatarken bir anda evin içinde ayak sesleri duymaya başlamıştım. Bu olunca da hızlıca ayağa kalktım ve odaları kontrol etmeye başladım. En son Armin'in odasının kapısına elimi koymuştum ki bir anda iki tane kol beni kendine çekti.

"Yakaladımmm~" Ufak bir kıkırdamayla söylemişti bu cümleyi.

Ses tanıdıktı ve duyar duymaz yüzüm kızarmıştı. "N-Ne ara içeri girdin?! Kapıyı çalsana!" Utanmış bir şekilde konuşmuştum bu sefer. Giren kişi Armin'di ve pekte masum görünmüyordu bu sefer. Unutmamış...

"Anahtarla girdim. Sessiz olmak artık doğal bir şey olmaya başladı meslekten dolayı." Yavaşça bana yaklaştı ve yanağımı öptü.

"Bugünün aktivitesine gelecek olursak ise..." Bir anda beni havaya kaldırıp taşımaya başladı. Yatak odasına ilerliyorduk ve ben bunun nereye gittiğini çok iyi biliyordum.

Odaya girdiğimizde beni nazikçe yatağa bıraktı ve üstüme çıktı. Yüzümdeki kırmızılık gayet belli olabiliyordu ve gözlerimi ondan kaçırmaya çalışıyordum. Fakat hemen sonrasında Armin üstündekini çıkarmıştı ve kenara fırlatmıştı.

Gözlerim ise bu sefer onun bedenine kilitlenmişti resmen. "Bir kere de şu üstünü çıkarma da üstte olmak için bir hevesim olsun..."

Yavaşça bana sokulup burnunu benim burnuma değdirdi ve güldü. "Kusura bakma ama sabahın intikamını almam gerekiyordu. Tabi... Sen de istiyorsun dimi? Durabil-"

"Aklından bile geçirme. Seni gebertirim." Kollarımı yavaşça onun omzuna sarmıştım ve ellerim ise onun ensesinde buluşmuştu. Onun elleri ise bedenimde geziniyordu ve geçtiği yerlerde tatlı bir sıcaklık hissediyordum.

"Peki o zaman..." Yavaşça bana yaklaştı ve beni derince öpmeye başladı bu sefer. Elleri ise boş durmuyor ve benim üzerimdeki tişörtü yukarıya doğru çekiyordu. Tişört boynuma geldiğinde öpüşmeyi ayırdım ve kollarımı yukarıya kaldırdım. Böylece tişörtüm çıkmıştı ve Armin onu da kenara fırlattı.

Kollarım tekrar ona sarıldı ve ben de onun omzuna yaklaşıp ısırmıştım.

"A-Annie...! İz bırakma lütfen...!" Bunu derken gözümü aralayıp ona bakmıştım ve daha sert ısırmıştım. Sanki kendi eşini işaretleyen bir vahşi hayvana benziyorduk yüksek ihtimalle şuanda. Armin birazcık pofladıktan sonra ise bana yaklaştı ve boynuma sokuldu.

"Armin! Orası olma-!" Derken boynumu ısırmıştı bir anda. "Hngh~" Ağzımdan ufak bir inleme kaçmıştı ama elimin tersiyle ağzımı kapatmıştım. Bir süre ısırdıktan sonra geri çekildi ve benim bileğimi tutup kenara çekti. Sonra da yanağıma koydu elini.

"Sesini tutmazsan ikimiz için de daha zevkli olacağını biliyorsun di'mi?" Kırmızı yanaklarım daha da kırmızılaşmıştı ve gözlerimi kaçırmıştım tekrardan. Hafifçe kafamı salladım.

Daha sonra ise altıma giydiğim şortun aşağı çekildiğini hissediyordum. Şortu aşağı çektiğinde ise tekmeleyip uzağa fırlatmıştım şortu. Parmaklarını giydiğim iç çamaşırın üstünde hissedebiliyordum. Ufak iniltiler çıkartırken o ise kumaş parçasının arkasından parmaklarını sürtüyordu.