Matematik öğretmenim

Bölüm 1

Her zamanki gibi sıkıcı coğrafya dersindeydik. Kadın zorla çalıştırıyor ya . Hayır yani "Bu hafta bu konuları işleyeceğiz , isterseniz çalışıp gelin." Gibi cümleler yerine " Sayfa 56 çalışılacak, sözlü olacak ve çalışmayana tam 2 eksi. " gibi insanı hayattan soğutan cümleler kuruyordu. Zaten Pelin de olmayıp bana kopya vermese bu dersten geçme olasılığım sıfır.

"Beril Tersiyer dönemini anlat çabuk."

Adımı söylemesi ile vücuduma yayılan stresi hiç anlatamam . Çalıştığım halde şu anda ölesiye heyecan yaptım.

"Ne bekliyorsun? Seni mi bekleyeceğiz ."

"Hayır tabikide hocam."

"Tamam o zama ayağa kalk ve anlat."

Sağ elimle Pelin'i dürtüp ayağa kalktım.O anladı.Yanlışlarımı düzeltecekti.

"Hocam Alp kıvrımları oluşmaya başlamıştır , şiddetli yer kabuğu kıvrımları meydana gelmiştir , sıcak ve yağışlı iklime sahip olmak bir yana şiddetli soğuk ve buzul dönemleri yaşamıştır."

"Hmm peki ilk insan hangi dönemde vardı?"

"Tersiyer hocam."

"Kaç dönem var peki?"

"5 hocam "

Çatlak karı çalıştığımdan emin olduktan sonra memnuniyetle gülümsedi ve Aytuğ'a artı atmasını söyledi. Büyük bir rahatlama ile sıraya oturdum.

"Kanka süperdin. Hoca ezileceğini düşünmüştü belli."

"Aman her neyse işte. Kaç dakika kaldı ?"

"2 dakika kanka."

"Blok ders değil mi?"

Kafasını evet şeklinde sallayıp demin saatine baktığı telefonunu cebine soktu.

"Ders ne peki?"

"Matematik kanka ."

"Oha çok iyi lan ."

"Bok çok iyi. O kadın sen hariç herkese kötü davranıyor. Hem zaten karnı burnunda daha neyin öğretmenliği. Sen de lise 3'e geçip 11B den tek matematiği 4 olan kişisin. İnek misin kızım sen. Öğrenci dediğin matematiği 1 getirip mutlu olur lan."

"Of çok konuştun. Zor değilki hem . Kafanı o telefondan kaldırıp az dersi dinlesen zaten görürsün basit olduğunu."

"Ne demezsin."

Biz konuşurken hoca çoktan çıkmış bütün herkes boş yere bağırıp , etrafta tepinip hocayı bekliyorlardı. Hayır 11. Sınıfa, geçtiniz ama hala mal aynı mal.

"Hoca geliyor lan toparlanın."

Başkan'ın bağırmasıyla herkes yerine oturup sus pus hocayı beklemeye başladı. Sonunda kapı açıldığında üzerindeki gri paltosuyla genç bir adam vardı karşımızda. Herkes kim olduğunu merak ederken o sadece öğretmenler masasına oturup paltosunu çıkardı ve masanın üzerine koydu . Sandalye de diklenip etrafı bir süre izledikten sonra ayağa kalktı ve eline bir tebeşir alarak tahtaya isim, soyisim yazdı.

"Evet arkadaşlar göründüğü gibi geçici matematik öğretmeninizim. Yület hocanızın durumunu hepiniz bilirsiniz. Her neyse işte bir süre birlikte olacağız."

Arka sıralardan eller kalkmaya başlamıştı bile. Hoca Gözdeyi kaldırıp konuşma hakkı verdi.

"Hocam adınız ne ?"

Hoca tahtadaki yazı'nın önünden çekildi.

"Yalçın Kaya."

Yalçın ismini severim ve üstelik hocaya da bayağı yakışıyordu. Siyah saç , kömür rengi gözler ,sakallar ile muhteşem görünüyordu ve tek etkilenmeyen kızın ben olmadığı sınıfa bakınca anlaşılırdı.