Emircan iğrek~saman sarısı
...
Arabadan indiğim gibi, üstümdeki krem rengi takımın ceketini düzelttim.Koşar adımlarla şirkete girdiğim de ceren hızlıca yanıma geldi. "durum ne?" Hızlı adımlarımı takip ederken konuşuyordu. "Efendim tasarım mühendislerimizden 3 tanesi istifa için dilekçelerini dün yönetime verdiler. sekreteriniz ortalarda yok, haber alamıyoruz. Ayrıca avukatta katıldığı son 5 duruşmayı kaybetti." Derin bir nefes aldım...
İşim gücüm yokmuş gibi bir de bunlarla uğraşıyorum, "Yarın saat 3 gibi toplantı var mı?"
Elinde ki laptop da birkaç şey yaptıktan sonra, gözlüklerini düzeltip konuştu "hayır efendim yarın saat 13:45de toplantınız var. Sonrasında ise saat 16:00 da gitmeniz gereken bir iş yemeği var" başımı salladım.
Asansöre bindiğimiz de başımı arkaya yaslayıp, derin nefesler aldım."ceren odama sert bir kahve gönder" asansör durduğun da "tabii efendim" dedi ve benden önce çıkıp hızlı adımlarla şirket mutfağına gitti.
Ben sağ tarafa dönüp hızlıca odama girdim ve koltuğa oturup, elime ilk gelen dosyayı aldım. Masanın üstünde 20ye yakın dosya vardı. Aldığım dosyaya göz gezdirdim. Manken başvuruları vardı.
Masanın üstündeki telefondan mutfağı aradım...
" buyrun" mutfak görevlisi kader hanım açmıştı, "cerene verir misin telefonu? " arkada bir tıkırtı sesi oldu sonra cerenin sesini duydum "buyrun efendim" sırtımı yasladığım koltuktan ayırdım ve masaya doğru eğildim "odama gelir misin?" iki saniye sessizlik oldu " ama efendim kahve-"
"odama gel dedim"...
"geliyorum Efendim."
Telefonumu aldım, kulaklığa bağladım ve tolgayı aradım.
"efendim" sesi yorgun geliyordu
"umuyorum ki bu yorgun sesinin arkasında bir başarı vardır... ihaleye ne oldu?" derin bir nefes çekti. "uğraşıyorum.." ayağa kalkıp kapının biraz ilerisindeki kitaplığa doğru ilerledim.
Kırmızı kalın dosyayı alıp, sayfalara göz attım. "neden bu kadar uzun sürdü bu?" kapı çaldı ve açıldı. Ceren kafasını kapıtan uzatıp "girebilir miyim?" dedi. Kafamı salladım, tolga konuşunca gözümü yine önümdeki dosyaya çevirdim.
"karşımızda ki kişiler normal kişiler olmadığı için olabilir mi? kaç tane tehdid yediğimi saymadım bile" dosyayla birlikte masaya doğru ilerledim. "sonra ararım"...
Masaya oturup, cerene baktım elinde her zaman ki laptop vardı ve bana bakıyordu. "başvuru yapan mankenleri yarın saat 15:30 da buraya çağır ve beni de aramayı unutma, iki tane uzman göndericem onlar mankenlerle iligelenecek"
Kafasını salladı ve laptopta birkaç şey yapıp, konuşmaya başladı. "Buğra bey geldi, Yanında ise bir hanımefendi vardı. Sizinle görüşmek istiyordu?"
Dosya da yazanlarla kaşlarımı çattım. "Bu dosyayı kim hazırladı?" biraz ileri gelip elimde ki dosyaya baktı, sonra hatırlamaya çalışırcasına başını eğdi.
"sanırım ahmet bey hazırladı." ayağa kalkıp, masaya doğru eğilip gözüne baktim. "sanırım mı?" biraz geriye gidip kafasını daha çok eğdi.Telefonumu elime aldım, "bana ahmet beyi çağırır mısın?" kafasını sallayıp kaçarcasına çıktı. Buğrayı aradım ve telefonu masaya bıraktım. Saat 14:27 di. Doğru düzgün yemek bile yiyememiştim. açlıktan bayılmaktan korkmuyor değilim...
Telefon açılınca buğranın sesini duydum. "abla, şirketin önündeyim. konuşabilir miyiz?"
Masanın üstündeki manken başvurularının olduğu dosyayı aldım. üstüne kalıcı bir kalem ile _manken başvuruları 20.06_ yazıp kitaplığa koydum. Ve ahmet beyin dosyasını kenara koyup geriye kalan dosyalardan birini elime aldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-AMA DEĞİL-
Ficción GeneralHayattan yüzlerce tokat yiyen bir kişi, hayata nasıl tokat atacağını öğrenir ise..... Ne olur?