Draco Malfoy, Harry Potter'a aşıktı...
Elini geri çevirdiği için Sağ Kalan Çocuk ile yıllarca düşman olmuştu. Fakat son seneleri için tekrar okula döndüklerinde, tüm duyguları karmaşık hâle gelmişti.
Onunla her konuştuğu zaman, Malfoy'un gözleri, Potter'ın dudaklarına bakıyordu.
Tabii ki aptal, yaralı kafa bunu anlamıyordu.
En azından Draco öyle umuyordu.
Bir gün Draco, Harry'nin biseksüel olduğunu öğrendi ve ona açılmaya karar verdi.
Okula döndükleri zaman Harry, barışmayı teklif etmişti ve aralarında küçük bir arkadaşlık olmuştu.
Şimdi ise Draco, ona duygularını söylerse bu küçük arkadaşlığı da kaybedeceğinden korkuyordu."Pottah! " Draco, Harry'yi yalnız gördüğü anda konuşmak istemişti.
"Draco? Bir sorun mu var? " Gözlüklü çocuk, karşısında nefes nefese kalmış çocuğa bakarken; telaşlı bir şekilde sormuştu.
"Şimdi- senden, lafımı hiç bölmeden beni dinlemeni istiyorum. Tamam mı? Lafımı bitirdikten sonra hemen gideceğim. Eğer daha sonra benimle konuşmak istersen, beni nerde bulabileceğini biliyorsun. "
"Draco bir sorun mu va- " Harry, konuşacakken, sarışın çocuğun tekrar konuşması ile susmuştu.
"Harry. Tamam mı, dedim. " Sarışın, sert bir ses ile söylemiş ve sevdiği kişinin gözlerine bakmıştı.
"Tamam... "
"Huh, pekala... Öncelikle- senden hoşlanıyorum.
Sakın sözümü bölme.
Senden ne zamandır hoşlandığımdan emin değilim. Tek bildiğim seni seviyorum. Sana ve arkadaşlarına daha önce kötü davrandığım için üzgünüm. Beni affettiğini söylesen bile benden hâlâ 'bazı konularda' şüphe duyduğunu biliyorum.
Senin güvenini kazanmak için elimden gelenin fazlasını bile yapacağım. Söz veriyorum.
Şimdi... Gitmeliyim. "Sarışın, sözlerini bitirir bitirmez oradan koşarak uzaklaşmış ve arkasına bakmaya zahmet bile etmemişti.
Arkasında; gözleri dolu bir şekilde, gülümseyen bir Potter bıraktığını bilmeden.
___
"Peki ya sonra ne oldu baba? " Küçük çocuk, karışık saçlarını düzelten babasına bakarken merakla sormuştu.
"Hıım... Sonraki gün ben, babanı kütüphanede görür görmez yanına gittim. Sonra..."
Kuzgun saçlı adam, bir taraftan oğlu ile ilgilenirken bir taraftan devamını nasıl yumuşatarak söyleyeceğini düşünüyordu. Tabii, aniden açılan kapı ile düşünceleri yarıda kalmasaydı."-Sonra kütüphanenin arka odasında sen oldun, oğlum. " Sarı saçlı adam, sevdiği iki kişiye bakarken; kocasının sözünü tamamlamıştı.
Bu şekilde demeseydi daha iyi olurdu ama her neyse.
"DRACO MALFOY! SANA BİNLERCE KEZ, SCORPİUS'UN YANINDA DÜZGÜN KONUŞMANI SÖYLEDİM! "
Kuzgun saçlı genç, ayağındaki pofuduk terliği çıkarıp, kocasının kafasına atmadan önce söylemişti bunu."Anlamadım... Yani Harry babam beni orada mı doğurdu? " Minik Scorpius ise olayları kafası karışmış şekilde izliyordu.
"Haha- pek sayılmaz Scorp...
Her neyse!
Bunu daha sonra anlatacağım. (Çok. Çok, fazla sonra.) Sen şimdi bana mutfakta yardım et.
Draco, sende yerden kalk!
Orayı yeni temizledim! "Uzun bir düşmanlık sonrası uzun bir mutluluk yaşadılar.
Düşman olarak geçirdikleri her dakikanın telafisi için mutlu oldular.Bunca zaman sonra bile...
El ele...
Göt göte...Mutlu son.