Benim Minik Veletim /Levi x Y/N/

-Bölüm 1-

Öncelikle selamlarr! İçeriğe hiçbir şey yazmadığım halde kitabımdasın. Beni tercih ettiğin için öncelikle çok teşekkürler, umarım güzel bir seri olur çok sıkmayayım seni sonrasında zaten tercihlerin hakkında konuşuruz çünkü bir anket yapacağım illa :) neyse hadi başlayalım!

Bu arada  not olarak söyleyeyim bu kitap günümüze kurgulanmıştır ve burada daha ergenler :D Yani nasıl diyeyim Liseye gidiyorlar kaç olduğunu bende bilmiyorum :D Amannn boş ver kaçıncı sınıfa gittiklerini çok konuşuyorum canın sıkılacak, şimdi gerçekten kitaba geçiyoruz!

Medya: Y/n :D

Y/n:Hangeee şu poşetleri al artık elim koptu yhaa..

Hange: tamam ya bir insta pozu verdirmedin ver hadi poşetleri.

Biraz rahatladım çünkü Hange bütün aldıklarını bana taşıtmıştı oysa ki benim sadece 2-3 poşetim vardı -_-

İlerlerken Hange hala foto çekiyordu..of cidden bu kıza kim insta hesabı açtırdıysa Kafasına tüküreyim o kişinin hem AblanızBuradaaa  ne ya? birde 1500 takipçisi var!                                    Evimin önüne gelmiştik. Hange'ya baktım ama hala foto çekinerek yoluna devam ediyordu..Arkasından bağırdım:

Y/n: Hangeee! Görüşürüz!

Hange: Görüşürüz Ponçik!

Derin bir nefes verip içeri girdim.Elimdekileri kapının önüne bıraktım ve anneme seslendim:

Y/n: Evdeyim!

Carla: Tamam!

Odama geçtim. Üstüme bol bir tişört ve bir şort geçirdim.Hava cidden sıcaktı.Annemin yanına gittim. (Annemiz Carla yani Eren'in annesi bu kitapta Eren'in aplasıyık )

Y/n: Ereh nerde?

Carla: Mikasa ve Armin ile dışarı çıkmışlardı birazdan gelir.

Y/n: oke.

Salona geçtim ve oturdum. Elime telefonumu aldım.Dc de gezinmeye başladım(Discord). O sırada zil çaldı açmaya gittim :P. Gelen Ereh'ti. (Biz Mikasa Eren'e Ereh dediği için ona Ereh diyoruz :D)

Y/n: Bizde tam senden bahsediyorduk Ereh.

Eren: Bana Ereh deme demiştim!

Y/n: Tamam demem Ereh.

Eren: tch- her neyse çekil önümden!

Y/n: Oo paşamız yine kızmış peki geç bakalım.

Eren.. Yine kavga etmişti. Bu çocuk kavga etmeden cidden duramıyor...

Y/n: Ereh noldu sana tır çarpmışa dönmüşsün yine?

Eren: Boş versene...