20. Bölüm 1. Kısım

448 75 131
                                    

Selamlar! Biraz geciken fakat diğer bölümlere göre epey uzun olan bir bölümle geldim.

Oylamayı ve düşüncelerinizi eleştirilerinizi yorum olarak bırakmayı unutmayın<3

Keyifli okumalar dilerim^^

👾

ATEŞ"Bir yapboz parçası gibi resimlerini tamamladığım herkesin hayatından kopmuştum, haftalarca beni aramışlardı o parça için

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ATEŞ
"Bir yapboz parçası gibi resimlerini tamamladığım herkesin hayatından kopmuştum, haftalarca beni aramışlardı o parça için. Şimdi o parça tekrar resme yerleşmiş fakat o da parçalanmış gibiydi."

MS 2510

Görkemli ışıklarla kaplı şehrin en alt katında -daha doğrusu zemin katında, en alt katlardan birinden yeni çıkmıştık- yürürken artık tüm bunların sonuna geldiğimizi hissetmenin rahatlıkla karışık heyecanını içimde hissediyordum. Üstümüzdeki tüm o karmakarışık şehir geride kalan tüm hayatımı gözler önüne seriyordu sanki. Bundan öncesinde normal olan hayatımla tamamen tezat olan birkaç hafta, resmen hayatımın dönüm noktası olmuştu. Bundan sonra yapamaya çalıştığımız şey eski hayatıma ulaşmaya çalışmak olsa da, hiçbir şey eskisi gibi değildi ve de olmayacaktı.

"Heyecanlı mısın?" diyen Erva'ya döndüm.

Heyecanlı mıydım gerçekten de? Evet, içimde gezinip duran o enerji heyecandan başka bir şey değildi fakat mesele, bu heyecanın neye karşı olduğuydu. Eski hayatıma ulaşacağım için değildi, bunu çok net bir şekilde biliyordum. Bu heyecanın sebebi daha çok başarmış olmaktı, günlerdir süren bu savaşı kazanacak olmak.

"Biraz."

Erva sessiz kaldı. Bir süre bu garip hava eşliğinde sadece yürüdükten sonra, "Sen?" diye fısıldadım. "Heyecanlı mısın, yoksa hiç burada olmamayı mı dilerdin?"

Erva omuz silkti: "Bilmiyorum. Benim, senin gibi eski hayatımda özleyeceğim veya arayacağım herhangi bir şey yoktu."

Kısa bir sessizliğin ardından, "Hayat üstünde düşünmeye değer tesadüflerle dolu gerçekten." dedim gülümseyerek. "Ben eski hayatıma ulaşmaya çalışırken, sen eski hayatında bir şeylerin değişmesini istiyordun içten içe. Birbirimizi bulmuşuz resmen."

Erva omuz silkti: "Peki senin için tüm bunların yaşanmaması gibi bir seçenek olsaydı," Yolu izlerken kısa bir an durakladı ve devam etti: "Bunu ister miydin? Hayatında her şeyin normal devam etmesini."

Bakışlarım Erva'nın durgun bakışlarında dolaşırken kendi içimde bir sorgulama anına giriştim ve bunun beni ulaştıracağı sonucun merakı içinde kendime sorular yineledim. Çok fazla şey yaşamıştım, bu bir ay benim için hayatımın kalanından kat kat fazla stresli ve heyecanlı olmuş, tüm bildiğim gerçekleri derinden sarsmıştı. Peşimdeki sağlıkçılardan kaçarken istemeden bulunduğum zamandan 500 yıl geriye gidip 2010 yılına ulaştığım anda olsaydım, kesinlikle cevabım çok net olurdu: İstemezdim. Tüm bunları yaşamayı istemezdim. Fakat şu an... Zihnim çaresiz bir şüpheyle kıvranırken, "Şu anda senin şüpheye düşmene neden olan farklılık ne?" diye sordum kendi kendime. Gerçekten de neydi?

2494 (Zaman Yöneticisi 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin