1.bölüm

12.4K 201 24
                                    

'Başlama tarihlerinizi alayım.'
.
' Son masaya'da siparişleri bırakıp kasaya doğru yürüdüm,"Benden bu kadar valla bugün izinliyim biliyorsunuz çıkmam gerek" dedim. karşımda çok yorgun görünen mavi ve umut'a.

"Kurtuldun kızım sen yaa, baksana şuraya boş bir masa bile yok," dedi mavi sitemle.

Gülümseyerek mavi'ye baktım. Kahverengi gözleri ve siyah saçları ile çok doğal ve sempatik bir kızdı.

Tam ağzımı açıp konuşacaktim ki, arkadan Ahmet amcanın sesini işitip sustum." Hayrola çocuklar, tembellik mi yapıyorsunuz mesai saatin'de?" Dedi sevecen sesiyle. Mavi kahkaha atarken ben ve umut sadece tebessüm ettik.

"Ne tembelliği patroncuğum,tembellik yapmak bizim ne haddimize!" Dedi mavi yine sitemli sesi ile."Hayır Ahmet amca Alin çıkıyordu'da, bizde mavi ile siparişleri bitirdik. dinleniyorduk ayak üstü" dedi umut sessizliğini bozarak.

Ahmet amca yüzümüzde her ne gördüyse ciddileşti ve boğazını temizleyerek konuşmaya başladı. "Çocuklar,biliyorum çok yoruluyorsunuz,3 kişisiniz koca kafe, yaşım itibari ile'de bana kasaya bakmak dışında hiçbir iş yaptırmıyorsunuz, size olan minnettim çok büyük farkındayım.size burdan bir para vermesem bile benim için yinede aynı şekilde çalışır,yorulursunuz biliyorum ama..." devam edemeden mavi birden araya girdi.

"Ahmet amcam, biz bunu sen bize minnet duy diye yapmıyoruz ki. Biz bunu sana borçluyuz zaten. En zor zamanımız'da sahip çıktın sen bize izin ver bizde bukadarını yapalım. Dedi.
"Mavi çok haklı Ahmet amca burda biri birine minnet duyacaksa bu biziz sen değil." Dedi umut mavinin dediğini onaylarcasına.

En zor zamanımızda yardımcımız olmuştu Ahmet amca hepimizin,

Yüzünde kocaman bir gülümseme oldu Ahmet amcanın. " Biliyorum çocuklar biliyorum, teşekkür ederim, ama." Dedi az önceki lafının devamını getirerek. " az önce içerde gelir defterine bakıp hesapladım. Son 2 aydır kafede'ki gelirimiz çok iyi. Düşündüm de hani yeni birini almamız için hiçbir sorun kalmadı. Kapıya bir ilan asıp yeni kurbanımızı seçebiliriz." Dedi kahkaha atarak.

"Sen iyice ihtiyarlaşmışsın,baksana bu ne duygusallık. hayırdır Ahmet bey emekliliğe mi ayrılıyorsunuz?."dedim tebessüm ederek.

"Alın işte diyorum ben size bu deli kızın benim koltuğumda gözü var diye" dedi bana karşılık olarak

"Pardon bakar mısınız?" Yan masadan gelen ses ile hepimiz oraya doğru baktık iki kadın hesabı ödemek için sesleniyordu. " Ben bakarım, kaç numaraydı o masa" dedi umut,ahmet amcaya bakarak.yorgunluktan masaların sayılarını bile unutmuştu. O haline tebessüm ettim.

"23 oğlum" dedi ahmet amca elindeki hesap defterini umuta uzatarak. Umut defteri alıp yanımızdan uzaklaşarak giderken. çantamı ve montu almak için arkaya doğru yürüdüm. Odaya geçip kendime ait olan dolaptan montumu ve çantamı çıkarıp, üzerimdeki önlüğü içine koyup kapağını kapattım ve odadan çıktım.

"Ben çıkıyorum mavi, ahmet amcaya söylersin" dedim maviye kapıdan bakıp. "oLur söylerim" Dedi
"görüşürüz" diyip cevap vermesini beklemeden çıktım kafeden. Ankaranın soğuğu anında kendini belli ederken vücudumun titremesine engel olamadım, montumun şapkasını kafama takıp kulaklığımı telefona bağlayıp şarkımı açtıktan sonra gideceğim yere doğru yürüdüm.

"Kolay gelsin menekşe abla" dedim dükkandan içeri girerken." Sağol canım, hoşgeldin" dedi menekşe abla yüzünden asla eksik olmayan gülümsemesi ile,"Nasılsın?,nasıl gidiyor dükkanda satışlar?"dedim ortadaki sandaleye'ye oturarak. "Nasıl olsun kuzum bildiğin gibi," dedi menekşe abla son zamanlarda satışları çok iyi değildi ve bu durum canımı çok sıkıyordu."sıkma sen canını abla, halledicez bunuda" dedim moral veren sesim ile.

SİLLAGE +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin