Bir tarafta çocuklarından habersiz yaşayan bir adam. Diğer tarafta günden güne baba özlemiyle yanan; sesini, kokusunu, görünüşünü merak ederek büyüyen iki çocuk. Ve tüm bunlara sessiz kalarak onu terk edip ruhunu paramparça eden adamın çocuklarını h...
Ben bir kalbi taşırım geceden, ben seni sevdiğimi ölsem söyleyemem.
-Özdemir Asaf
İSTANBUL\TÜRKİYE Doğa ÖZTÜRK
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Derin çalışanlara diğer yapılması gereken işleri halledip çıkmalarını ve bir süre izinli olduklarını söyledi. Bu duruma şaşırmış ama kabullenmekten başka şansları olmadığı için sessiz kalmışlardı. Bunu ilk etapta neden yaptığını anlamasam da biraz düşününce sebebini kavramıştım. Kimseye güvenmiyordu, evet uzun süreli çalışanları olabilirdi ama ne olacağını bilemezdi, biz nereden bilebilirdik içlerinden birisini satın alıp evin içinden, her şeyden haberdar olmayacaklarını? İşte bu sebeple işini şansa bırakmıyor oluşu güzeldi.
Mutfak sorumlusundan hemen, hemen her şeyin yerini öğrenmiştim. Ben dolaptan yapacağım yemeğin malzemelerini çıkartırken kızlarda kek malzemelerini çıkarttılar daha öncede Derin'e kek yaptıkları için nerede olduklarını bildiklerinden hiç sorun yaşamamışlardı. Yalnız başlarına yapamayacaklarını bildiğim için önceliği onların babaları için yapacağı keke verdim.
“Önce keki yapalım birlikte olur mu?”
“Evet olur Anne Hanım.” Gözlerimi devirdim. Buda yeni modaları olmalıydı. Kek kabını almak için Derin'in yanından geçmek zorundaydım. Gireceğim yer Derin'in sadece bir kaç santim uzağındaydı benim oraya ulaşma durumum da ona temas etmem kaçınılmazdı bunu neden şimdi düşündüğüme anlam veremeyerek yanına gittim,
“İzin verir misin?” dedim gözlerimi yüzünden ayırmadan. Bir adım geri çekilmişti fakat o bilindik tatlı yoğun kokusu burnuma kadar geliyordu.
‘Başka şeylere odaklan Doğa unut kokusunu’ diyen iç sesimi dinledim. Ah bu adam bu kadar yakınımdayken bu nasıl olacaktı bilmiyordum ama bir şeyler yapmazsam hiç iyi şeyler olmayacağı ortadaydı.
“Kızlar temiz çalışmaya özen gösterin ve üstünüzü başınızı kirletmeyin daha yeni yıkandınız.” Diye uyardım. Parmağını batırıp elini una bulayan kızım ya beni duymuyordu yada duymamayı tercih ediyordu. Elinin ununu Derin'in yüzüne sürdü. Derin gelen bu atak karşısın da ufak çaplı bir şok yaşarken kızlar yüzünün yarısı una bulanan Derin'e gülüyorlardı. Derin'de gülümsüyordu, “Bunu annenize yapmanızı beklerken bana yapmanız hiç olmadı güzellerim.” Dedi. Gözlerini gözlerime dikmişti. Bakışında ki yoğunluk nefesimi kesmeye yeterdi. Çok etkileyici bir adam olduğunu inkar edemezdim yıllar ona iyi davranmıştı. Bir çok kadının hayallerinin erkeği olabilecek bir erkekti. Çekici ve güçlü ama karakteri işte o konuda tereddütteydim.
Neredeydi buraya ilk geldiğim zaman ona duyduğum öfke ve nefret? Onunla fazladan vakit geçiriyor olmak bunu törpülemeye yetmişti.
