diamond

55 14 32
                                    

arkadaşlar naber nasılsınız? 

bu bölümde medyadaki elması size hediye ediyorum okuduğunuz için, love u 

Yorum atmayı unutmayınn 

May

Kapıyı açtım.

-"Müdür ne kadar kötü olsa da, itiraf etmelisin ki iyi bir zevke sahip." dedim. Jamie başını salladı.

-"Her yerde güvenlik kamerası var." dedi.

-"Bilirsin, herkesin ve her şeyin bir zayıf noktası vardır." dedim. Telefonumu cebimden çıkarttım. 

-"Bak işte." dedim "Şu güvenlik kamerası kayıtlarına bak." 

-"Nasıl yaptın?" dedi Jamie bana hayretle bakarken. Bu çocuk bana her şeyde hayretle bakacaksa çok işimiz var demektir. Ona döndüm.

-"Şifreyi girdim." dedim.

-"Şifreyi nasıl aldın?" dedi.

-"Dinle, sihirbazlar sırlarını asla açıklamazlar." dedim. Sonra telefon ekranını gösterdim. "Bak" dedim. Ardından elimle odadaki kamerayı gösterdim.

-"Şu kamera, buraya kadar görüyor." dedim ve elimle gösterdim. "Bu kamera da, şuraya kadar görüyor." 

Jamie hâlâ hayretle bakıyordu.

-"O yüzden, kör nokta tam olarak şurası..." dedim ve elimle odanın ortasındaki çiçekli tabloyu gösterdim.

-"Olur şey değil." dedi Jamie.

-"Müdür bu tablo için yüzbinlerce dolar ödedi." 

Tablonun içindeki kağıdı çerçevesinden ayırdım. Kağıdı rulo gibi sardım. Tablo çerçevesinin olduğu yere uyduruk ama aynı gibi görünen başka bir çiçekli kağıt yerleştirdim. 

-"İnsanlar.." dedim "detaylardan daha çok inceliğe önem verir." 

-"Yerine daha çok çiçek koydun." dedi Jamie.

-"Bir şey olmaz."

∎∎∎

Jamie

Dikkat Dikkat! Resim sergisinden bir tablo çalınmıştır. Öğretmenler lütfen derhal öğrencilerin eşyalarını arasın. 

Anons yapıldıktan sonra öğretmen konuştu.

-"Evet arkadaşlar, çantalarınızı masalarınıza koyun, elleriniz de masanın üstünde olsun." 

Öğretmen en ön sıradan başlayarak herkesin eşyalarını arıyordu. Geriliyordum çünkü May tabloyu çantaya koymuştu. Öğretmen onu fark ederse okuldan atılır ve her şey mahvolur. Ne yapacağız. Off offf. Ben böyle düşünüyordum ama May gayet rahat görünüyordu. Öğretmen sonunda bizim sıramıza geldi. Öğretmen kadın bana baktı.

-"Sendin." dedi çantamı aramaya başladı. Çantamda hiçbir şey bulamayınca sinirli bir şekilde önce bana, sonra May'e baktı. May'le konuştu.

-"Arkadaşının saklamasına yardım etmek de suçtur." dedi. Lanet olsun lanet olsun. Öğretmen May'in çantasını aramaya başladı. Çantanın içinden üstüne gülen yüz çizilmiş bir balon çıktı. Tüm sınıf güldü. Öğretmen şoktu. Ben de şoktum. May ne yapmıştı da kurtulmuştu? İşte bu yüzden bu kızı seviyorum, her zaman sen kötü bir şey olacağını sanıyorsun ama o bir şekilde bir şey yapıp kurtuluyor. Ve bu hep bir sürpriz oluyor. May öğretmene bakıp gülümsedi. Öğretmen sinirle masasına oturdu. 

∎∎∎

-"Güzel, değil mi?" dedim. Terastaydık yine, May tablodan çıkan kağıdı terasın duvarına koymuştu. 

-"Değil." dedi May. "Çiçekten nefret ederim." May'e baktım. 

-"Ne tür şeyler çalıyorsun?" dedim.

Elimi tuttu ve koşmaya başladık. Bir süre sonra beni bir odaya getirdi. Odada bebekler, fotoğraf makineleri, radyolar, kulaklıklar, hoparlörler, saatler, tablolar, vazolar ve daha binbir türlü şey vardı. Eski bir fotoğraf makinesini eline aldı ve resmimi çekti. Makinenin altından çıkan fotoğrafı aldı ve salladı. 

-"Hâlâ çalışıyor mu o?"

-"Evet." dedi. Çektiği fotoğrafımı gösterdi. Fotoğraf makinesini bana doğru uzattı, bende onun fotoğrafını çektim. Çok güzeldi. Ardından yerden bir kedi geçti. Kediyi kucağıma aldım.

-"Bu kedi, antika dükkanının sahibinin kedisi değil mi?" May bana baktı ve uzun tüylü kediyi kucağımdan aldı. 

-"Artık benim kedim." dedi. 

Kediyi bıraktıktan sonra bana bir güneş gözlüğü verdi. 

-"Bu gözlükler." dedi. "Audrey Hepburn bunları Çılgınlar Kraliçesi'nde takmıştı." Gözlüğü gözüme taktım, ardından çıkarıp May'e taktım. Çok güzeldi çok. Ardından etrafı inceledim tekrardan, elime bir borazan aldım. 

-"Onu Asya'da bir müzik dükkanından aldım." dedi. May, harikaydı. Ardından May siyah bir şapkayı kafasına taktı. 

-"Charlie Chaplin'in şapkası deme bana." dedim. Şapkayı başıma taktı. 

-"Bilmem." dedi ve gülümsedi. 

Ardından dolaptan bir ceket çıkardı. Arkasında "Japan" yazıyordu ve kaplan detayları vardı. 

-"Bu sınırlı üretim." dedi. "eBay'de on binlerce dolara gidiyor." 

-"Vay." dedim. Yanıma baktığımda bir elmas vardı, kocamandı. Elması gösterdim.

-"Peki, bu elmas ne?" dedim.

-"Son okulumdaki müdürün eşinindi." dedi. 

‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾‾

Selammm

Oy vermeyi ve beni takip etmeyi unutmayın! 

Love u, all!

Oy sınırı: 10 (oy atmayı unutmayın lütfen)

Öpüldünüz 💞

together | ...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin