0

169 17 1
                                    


Büyük bir kralıkta büyümesine rağmen gözü asla yüksekte değildi(!) belki de hep yükseklerde olmasındandı. Kim bilebilir?

Omega olmasına rağmen ustaca yetiştirilmişti, baş omega olmayı sıkı çalıştığı günlere borçluydu. Bu hayatta en çok dövüşmeyi seviyordu, diğer omegalara tezat bir  güce sahipti.

Saray kurallarına uyuyor gibi görünse de en büyük olaylar onun elinden geçiyordu, onu uzaktan görseniz bir omega olduğuna asla inanamazdınız, güçlü ve sert bakışları siyah keskin saçları onu bir alfaya benzer kılıyordu.

Babasının izinden giderek büyümüştü, iri siyah gözleri kana doymuyordu, omegaların sevgiye aç ruhu ona hiç uğramamış gibi kana aç büyümüştü Jungkook.

Cazibesiyle kandıramadığı Alfa dize getiremediği Delta yoktu, diğer omegaları bile dize getiren bir kokusu vardı Jungkook'un ve bunu kullanmaktan asla çekinmiyordu.

Güç büyükse neden kullanmasındı ki.

Abilerinin her biri Alfa olmasına rağmen Jungkook'un karşısında dize geliyorlardı, bu onu hem heyecanlandırıyor hem de hırslandırıyordu.

Bilirsiniz büyük bir krallğın başındaki adamdan çok ona akıl veren yönetirdi ülkeyi.

Jungkook'un yönettiği gibi.

Zeka, güzellik, cazibe ve dövüş sanataları ile yenilmez bir omega olmuştu, her şeye rağmen bu namı ve gücü gizli tutuyordu.

Ona yaklaşan insanlar ilk başta narin bir omaga görüp aldanıyordu, bu ise işine en çok yarayan taraftı.

O güçlüydü fakat bunun bilinmesine ne gerek vardı.

Yavaş adımlar ile abisi Jeon Hoseok'un odasına ilerliyordu,ilerden baktığınızda sakin görünen adımlarını içerisinden hırsın ruhuna iliştirdiği alevler ile atıyordu.

Sinir kusuyordu vücudunun her bir yanı, abisini ilk defa dize getirememişti, bunların hepsi lanet bir omega olmasına bağlıyordu eğer bir Alfa olsaydı tahta oturan ve emirler yağdıran da o olacaktı, şimdi ise bir ezik gibi emirlere uymak zorundaydı.

"Efendi ziyaretçi kabul etmeyecğini söyledi"

Kapıda duran muhafızlardan biri konuştuğunda sinirleri olabilirmiş gibi daha da bozulmuştu.

"Haddini bilsen iyi olur, ben bir Jeon'um hizmetkâr, bir ziyaretçi değil" sakin sesinin her tarafında tehtid vârî tınılar akarken gözleri karşısındaki muhafızı delip geçmek ister gibi bakıyordu.

"Baş Jeon'un bu ziyarete müsadesi yoktur, herkes için geçerli olacağı konusunda emir aldık" duruşunu bozmayan muhafız elindeki uzun hançeri sıkı sıkı tutarken direk ileri bakıyor efendisinin gözlerinden kaçınıyordu.

"Derhal krala haber gönderilsin, görüşme talebinde bulunuyorum"

"Efen-"

"Derhal!"

Yüksek ve sinirli sesi sarayın duvarlarına çarpmış yankılanmıştı, yaydığı baskın koku hizmetkârların başını döndürüyordu, ayakları yere sağlamca basarken iri keskin siyah gözler baktığı yeri yakmak istercesine izliyordu etrafını.

"Peki efendim" sesini azda olsa bulabilen muhafız selam verip yerini terk ettikten sonra hızla kralın odasının arka girişine ulaşmıştı.

Ön kapıda bekleyen Jungkook siyah uzun saçlarını sinir ile savurmuş incecik belindeki altın zincir kemeri düzeltmişti.

Kokusu her yana dağıldığından  yanından geçenler başlarını yere eğiyor çoğusu kendinden geçmemek için ya bahçeye çıkıyor ya da nefesini tutuyordu.

Love and RevengeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin