BAH 6

230 17 0
                                    

Multimedya'da Murat
İyi okumalar :* :* :*

Nazlı'dan

Murat'tan gelen mesajla hemen Merve'ye döndüm "Ben biraz hava alıcam" dedim "Dur bende gelip bir hava alayım" dediğin de telaşla "Eski sevgilim gelmiş Murat. Kendisi tam bir psikopattır. O yüzden senin gelmen uygun olmaz arka bahçeye gitmem lazım hemen. Yoksa buradaki herkesi öldürür" dediğimde Merve korku dolu gözlerle bana bakıyordu istsizce "Tamam" dedi bende hemen çantamı alıp arka bahçeye koştum. Bir bankta oturup Murat'ı beklemeye başladım. Karanlıktan bir ses geldi "Bu hastahanede ne işin var senin?!" Bu sorudan daha çok tıslamaydı "Şey... Bir arkadaşımın kardeşi intihar etmiş onu ziyarete geldim" Salak Nazlı sanki niye hesap veriyorsam. "Kimmiş bu arkadaşın?" Dedi "Sana hesap vermek zorunda değilim." Dedim kısa bir kahkaha atıp "Bana karşı gelemezsin sen!" Diye uyararak karşıma dikildi. "Gelirim, hem sen kim oluyorsun ya! Kendini beğenmiş, istediği herkese istediğini yaptırabilecek sanan ukala bencilin tekisin" dedim. İlk defa kendimden korktum yemin ederim. "Öyle mi?!" Dedi kolumu sıkarak "Ukala bencilin tekiyim öyle mi?" Dedi kolumu daha çok sıkarak. "Nazlı!" Bu ses tanıdık geliyordu. Erdem'in sesi kurtarıcı prensim benim koşarak yanıma geldi. Murat'ın yüzüne yumruk attı. Murat biraz sendelesede çabuk toparladı. O da Erdem'e bir yumruk attı. Erdem'in dudağı kanamaya başladı Murat'ın da kaşı. Erdem bir tane daha yumruk savurdu Murat'ın yüzüne ve yere düşmesini sağladı. O sırada bende çığlık atıyordum. Erdem Murat'ın yüzünü kanlar için de bırakmıştı. Murat asla Erdem'in peşini bırakmayacaktı. Herşey güzel giderken daha da batacaktı.

Merve bana doğru geliyordu ne olduğunu anlamamış bir şekilde. Daha fazla burda oturup ağlayamazdım Erdem'i durdurmam lazımdı. Ayağa kalktım Erdem'e doğru gidiyordum bir anda başım dönüp gözüm kararmaya başlamıştı yere yığıldım ve gözlerim kapandı...

Erdem'den

Nazlı'yı aramaya başladım ama yoktu. Hastahanenin arka bahçesine doğru koştum Nazlı oradaydı ama en büyük düşmanım onun boğazını sıkıyordu. Daha fazla dayanamayıp o piçin suratına yumruk attım. Sendeleyip o da bana bir yumruk attığın da bir tane daha attığım da yere düştü. Bu benim işine gelmişti yere düşmeseydi daha da kötü kavga edebilirdik. Aynı hızda yumruklarımı suratına geçiriyordum. Arkadan Merve gelip "Nazlı!" Diye bağırdı ardından "Erdem lütfen yarım et. Nazlı'ya birşey oldu." Dediğin de biraz durdum arkamı döndüğüm de minik meleğim yerde hareketsiz yatıyordu. "Lütfen... Lütfen sana da birşey olmasın." Diye mırıldanıyordum. Hızla o piçin üzerinden kalkıp "Seninle daha sonra görüşücez" dedim ardından hızla Nazlı'yı kucağıma alıp hastahaneye doğru koştum. "Ne olur sana birşey olmasın. Ne olur sadece bir bayılma olsun. Ne olur beni bırakıp gitme. Sana çok ihtiyacım var. Ne olur... Bırakıp gitme beni..." diye mırıldanıyordum. Nazlı da yavaş yavaş kendine geliyordu. "Çok şükür çok şükür beni bırakıp gitmedin" dedim derin bir nefes aldıktan sonra. "Nereye gidiyorum şapşal, daha çok maceralarımız olacak seninle." Deyip kıkırdadı. Ben gülmeye başladım. "Beni bırakırsan iyi olacak" dediğin de etrafa bir göz attım herkes bize ağzı açık bakıyordu "Tamam" deyip kucağımdan indirdim. O mis gibi kokan kokusu... Çok güzel kokuyordu... Beni benden alıyordu. Umarım bir gün onu doya doya koklayabilirim... Böyle şansla yaşayamam ben. En yakın zaman da onu sevdiğimi söylüycem. Romantik ortam , meleğim ve ben harika olacak...

Nazlı'dan

Erdem'in kucağından indiğim de daha enerjik hissediyordum. Sanırım bana enerji yüklüyor. Telefonum lanet olasıca sesi çaldığın da irkildim "Efendim" sesim biraz enerjik çıktığı için kendimi tebrik ettim "Neredesin kuzum?" Anemin sesi biraz endişeli biraz korkuyor gibi çıkmıştı "Birazdan gelirim annecim birşey mi oldu?" Dedim "Seni merak ettim kızım" dedi sakince "Birazdan orda olurum" deyip telefonu kapattım. Erdem'e dönüp "Ben gitsem iyi olacak yarın tekrar gelirim" dedim o da bana dönüp "Ben bırakayım seni" dedi "Hayır, gerek yok ben taksiyle giderim" dedim hemen "O zaman taksi çağırayım" dediğinde başımla onayladım. Taksi geldiğinde Erdem'e sıkıca sarılıp kokusunu içime çektim. Bu koku beni çok rahatlatıyordu. O da biraz şaşırıp kollarını bel boşluğuma koydu. Kokumu içine çektiğin de kıkırdadım bu iyi hissettiriyordu. Bir süre öyle kaldıktan sonra ayrılmak zorunda kaldım o sıcak kollarından o güzel kokusundan. "Görüşürüz" dedim içten bir gülümsemeyle o da "Görüşürüz" dedi gülümseyerek. Arkamı dönüp taksiye doğru yürüdüm kapının kolunu tuttuğum da arkamı dönüp gülümseyerek el salladım o da el salladı ve arabaya bindim. Şoföre adresi verdikten sonra arkama yaslandı. Annemi arayıp eve yaklaştığımı söyledim. Evin önüne geldiğimde şoföre bir miktar para uzattıktan sonra arabadan hızla indim. Annem evin önünde beni bekliyordu Pelin her zaman ki gibi yine camdaydı ders çalışıyordu. Çalışkan kardeşim benim. Annemi öptükten sonra Pelin'in yanına yürüdüm onu da öptükten sonra hızla odama çıktım. Üzerimdekilerden kurtulduktan sonra hızla kedili pijamalarımı giydim. Yatağa atladım hemen telefonuma gelen mesajla ayaklandım. Mesaj Erdem'dendi "Eve gidince beni ara." Şimdi mi söylenir bu insan ordan ayrıldıktan sonra söyler bu eve gidince söylüyor. Hemen Erdem'in numarasını çevirdim ilk çalışta açtı. "Eve gidince ara demişsin ya evdeyim onun için aradım." İlk başta bir küçük kahkaha attı bu kahkahayı ömrüm boyunca dinleyebilirdim. "Tamam annene selam söyle" dedi ve kapattı öküzz. Suratıma kapattı ya hayvan. Neyse ya şimdi uyumam lazım. Yatağa uzandım ve kapı açıldı kapandı bunların niyeti beni uyutmamak mı? Gözlerimi hafif araladım annemdi bu yüzden geri kapadım. "Uyumadığını biliyorum şimdi herşeyi bana anlatıyorsun yoksa seni gıdıklarım" gıdıklanmaktan nefret ederim. Bu yüzden beni hep bunla tehdit eder annem. Oturma pozisyonu aldıktan sonra annemde benimle bağdaş kurdu. Herşeyi baştan sona anlattım. Erdem'e aşık olduğumu ikizinin intihar ettiğini Murat'ın Erdem'den dayak yediğini hepsini anlattım. Annem sadece "O Erdem seni seviyor" dedi. Bu biraz olsa içimi rahatlatıyordu. Annem hiçbir zaman hislerinde yanılmazdı. Bu hislerinde de umarım yanılmıyordur. Erdem'in beni sevme düşüncesi bile karnımda ki kelebekleri uçuruyor. Ama bunları daha sonra düşünecektim. Şimdi tek isteğim uyku. Anneme dönüp "Ben biraz uyusam" dediğimde annem "Tabi ki kızım belli ki çok yorulmuşsun biraz dinlen." Dedi ve odadan çıktı. Gözlerimi kapatıp uykuya daldım. Bakalım yarın nasıl olacak...

Bir Aşk Hikayesi #wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin