21 • hardcore but charm

281 27 20
                                    

"Salıncak severim, kaydırak da severim ama uzun olması lazım. Kısa olunca zevk almıyorum." Salıncakta yavaşça sallanırken yanımdaki bankta oturan Taehyung'a bakarak konuşuyordum.

"Kısa olunca zevk almıyorsun demek." Gülerek söylediği şeyle ağzımdaki dondurma öylece kaldı. Sonra ağzım dondu. Gelirken bana dondurma almış.

"Bel altı olmadan konuşamıyorsun sen." Omuz silkti.

"Sen de tiksinir gibi bakmadan duramıyorsun. Ben laf ediyor muyum?"

"Ne? Öyle mi bakıyorum? Yalan konuşma bari." Hızlanmaya çalıştım salıncakta.

"Doğru, yalancıyım ben." Ayağa kalktı. "Sallamamı ister misin?" Dondurmamı yalarken bir yandan onaylayan mırıltılar döktüm. Arkama geçtiğinde yan dönüp dondurmayı uzattım.

"Yesene. Bak bunu beğenirsin Taehyung. Çikolatalı!" En son gaza gelip bağırdığımda gülümsedi. Elime yaklaşıp dondurmanın ucuna yasladı dudaklarını ve emdi. E benim de aklım fesatlıktan uzak değil ki.

"Mmm." Kafasını geri çekip dudağını yaladıktan sonra konuştu. "Çok lezzetliymiş."

Dondurmayı kendime çekip tam onun yediği yeri yaladım.

"Sahiden, burası çok lezzetliymiş." Gülerek önüme döndüğümde o da sallamaya başladı. Sallanırken dondurma yiyorum. Boğazıma kaçsın da boğulayım azcık. Birkaç dakika hızlı hızlı salladı. Arkadaşlar bir an o kadar yükseğe çıktım ki geri geri tur atacağım sandım.

"Ay! Taehyung dur!" Diye bağırdım. Uzaydan yeryüzüne yaklaştığımda zar zor tuttu. Dengemi toparlayıp salıncaktan inince yüzüne baktım.

"İyi misin?"

"Astronot oldum sandım Taehyung. Çok zevkliydi tamam ama dondurmayla olunca kusacağım sandım bir an." Elim karnımda zar zor konuştuğumda kahkahasını işittim. Hadi eyvallah!

"Gel otur." Banka oturduk. Dondurmayı sallanırken yiyemediğimden havadayken çöpe doğru fırlatmıştım. Garibanın yüzü güldü. İyi basketçiyimdir.

"Bu Yoongi kişisiyle Jimin futbolcusu sevgili mi?" Şaşkın şaşkın suratıma baktı. Cevabımı alamayınca gözlerimi devirdim.

"Salak mıyım ben Taehyung?" Sanki çok anlamışım da Namjoon hyungdan öğrenmemişim gibi konuşuyordum. Havam olsun çaktırmayın.

"Yani şaşırdım. Senin onlara daha da yakınlaşmanı bekliyorlardı açıklamak için." Diye mırıldandı. Olduğum yerde ona doğru döndüm.

"Ben ne alaka?"

"Onları sevmediğin çok belli Jungkook. Yine de onlar seni seviyorlar bir şekilde. Yani alıştılar sana. "

"Jungkook dedin bana. Çok şaşırtıcı." Ağzı açık baktı suratıma. "Ben de onlara alışmaya çalışıyorum tamam mı? Zaten sana alışmam iki gün sürdü ve ben hala bunun şokundayım. Üstüme gelme ben insan sevmiyorum."

Ayağa kalkıp kaydırağa yürüdüm. Sonra saçmaladığımı fark edip olduğum yerde durdum ve Taehyung'a döndüm.

"Gelsene, beraber kayalım." Dediğim an ayağa kalkıp yanıma geldi. Hazırda bekliyormuş. Kaydırağın merdivenlerini tırmanırken arkamdan geliyordu. En sevdiğim olan uzun düz kaydırağı es geçip silindir şeklindeki üstü kapalı kaydırağa gittim.

"Sırayla mı kay-"

"Arkama otur beraber kayalım." Cümlesini kesip konuştuktan sonra oturdum. Taehyung bey, bu zamana kadarki çekingen tavırlarımdan dolayı beni masum sanmış olabilirsiniz elbette.

Arkama oturup bacaklarını öne doğru uzattı. Uzaklığını fark edip geriye doğru kaydım ve tamamen birbirimize değdiğimiz an kolumu tuttu. Kafamı arkama doğru çevirip gözlerine baktım.

"Selam Tae."

"S-selam Jeon." Büyümüş gözleriyle anlamadan bana bakıyordu. Kafamı benden yüksekte kalan omuzuna yaslayıp gözlerimi kapattım. Bu hareketimle birlikte onun kolumdaki eli yer değiştirdi ve kollarını arkamdan doğru belime sardı. Başımı hafifçe çevirdiğimde tam göz hizamdaki kulak mesesini ısırdım gülerek. Kendini geriye çekti.

"Bu neydi Jeon?" Omuz silktim.

"Bilmem." Bu sefer elimle tutup yüzünü kendime yaklaştırdım. Yanağına minik bir öpücük kondurup elimi pürüzsüz yüzünü okşayarak indirdim. Kafamı tekrardan düzleştirip yukarı bakarken gözlerimi kapattım. Hiçbir şey olmamasına rağmen heyecanlıydım. Yutkundum.

Sonra boynumda hissettim yine dudaklarını. Yemin ederim ufacık bir şey olmasına rağmen dudaklarını boynumda hissetmeye bayılıyordum. Önce birkaç öpücük kondurdu farklı yerlere. Yine ıslak ıslak öpmeye başladığında kafamı biraz daha kaldırdım boynumu ona daha fazla sunmak için. Eş zamanlı olarak onun belime sarılı kolları bedenimi kendine çekti sanki daha da temas edebilirmişiz gibi. Silindirin içinde olduğumuzdan her öpüşünde ses olağandan fazla geliyordu kulaklarıma ve yemin ederim bu çok tahrik ediciydi. Dilini hissettiğimde elim istemsizce saçlarına gitti. Gözlerimi hala açmamıştım. Saçlarına tutunan ellerim sayesinde öpücükleri çeneme kadar çıktı. Aynı zamanda ben de başımı eğip onun hizasına getirdim. Burunlarımızı sürttüğünde gözlerimi açtım.

"Bazen çok cazibeli oluyorsun Jeon." Diye fısıldadı dudaklarıma doğru.

"Sana dediğimi hatırlıyor musun? Hani şu dudakların hakkında olan?" Cümlem biter bitmez aralık dudaklarıma değen sıcacık dudaklarıyla istemsizce saçını çekiştirdim.

İşte beklediğim an buydu dostlar.

Aralık kalmış dudaklarımı daha da bastırdım ona. Benim verdiğim tepkilerle öpüşü yavaşça hızlanırken bir anda gülmeye başladım. Elimi yanağına götürdüm. İyice dudaklarımı araladığımda hiç beklemeden dilini soktu devreye.

Ben o lanet dilinle bunun hayalini nasıl kurdum bir bilsen Kim Taehyung!

Biz hararetle öpüşürken aynı zamanda öpüşmemizin sesini tam kalite dinliyorduk. Nefeslenmek için kendini geri çekti birkaç saniye.

"Tae." Uzağımda kalan dudağına hızla öpücük kondurdum. "Hyung."

Aslında adını söylemeye çalışıyordum ama hızlı nefeslerim ve dayanamayıp öpüşüm yüzünden ikiye bölünmüştü.

"Hyung mu?" Kafasını geriye çekip çatık kaşlarıyla konuştuğunda gülümsedim. Mal mısın nesin?

"Hyung dediğim biriyle öpüşmek için delireceğimi sanmıyorum." Sanırım her zaman hazırda bekliyor. Dudaklarıma tekrar yapıştığında hiç beklemeden karşılık verdim. Öpüşmemiz daha da sertleşti ve hızlandı. Yarış atı mübarek.

Bir yandan belimdeki elleri sürekli beni kendine çekiyordu. Fırsatını bulduğum an alt dudağını ısırarak çekiştirdim. O inleyerek bana daha da yaklaştığı an aldığım hazzı mastürbasyon yaparken almıyorum arkadaşlar. Ciddiyim. Ağzımda hissettiğim kan tadıyla zafere ulaşıp ısırdığım yeri bir güzel emdim. O öyle tepkisiz kalmış ben yaptıklarımın zevkiyle inliyordu. O kalın sesi varya...

Alt dudağını serbest bırakıp kendimi geriye çektim. Gözlerimi açıp gözlerine baktım. Aynı zamanda boşta kalan dudağını emdi o da.

"Çok garip bir şeysin." Kıkırdadım.

"Hadi kayalım."

huggy ⁷ taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin