❣︎ 𝐅𝐫𝐨𝐳𝐞𝐧 𝐓𝐡𝐮𝐧𝐝𝐞𝐫 || Loki Fanfiction

Explain Of Everything

-|8. Bölüm|-

"Gözünü rakibinden ayırma ve her zaman olası hamleleri hesapla analiz e-"

Thrud'un, bacağına isabet eden büyüsüyle yere çakıldı Loki. Thrud kahkahalarla ona doğru yaklaştı ve kalkması için elini uzattı. Loki kızın elini tuttu ve onu yere çekip hançerini boğazına dayadı. Genç kız daha neler olduğunu anlayamadan kendi yerde buldu. Loki sinsi gülümsemesini takındı.

"Ve asla düşmanına güvenme"

Thrud yerden kalkarken somurtuyordu.

"Özellikle sana"

Loki kızın bir kaç haftadır burada olmasına alışmıştı güzel bir ilerleme kaydetmişti. Çabuk öğreniyordu, öğrendiklerini bir kaç pratikle halledebiliyordu, onu sevmişti.

Thrud su içerken gözü odanın kuytu bir köşesinde belli belirsiz parlayan baltaya takıldı. Ona yaklaştı ve inceledi o sırada Loki de onu izliyordu Thrud bir kurtun avına baktığı gibi bakıyordu baltaya, neredeyse kolu kadardı ve çok görkemli duruyordu. Elini yavaşça uzattı ve sapından tuttu baltayı tutar tutmaz etrafı mavi yıldırımlar sardı. Thrud baltayı bırakmak istese de içten içe ona daha çok sarılıyordu. Sonunda baltayı yere fırlattı ve ellerine baktı. Siyah dumanlar çıkıyordu ellerinden.

Loki kıza baktı, şaşırmamıştı. Sonuçta tuttuğu şey Thor'un baltasıydı ve uzun zaman sonra ilk kez aynı güçleri taşıyan ellerle tutulmuştu. Thrud Loki'nin şaşırmadığını görünce ona baktı gözlerinden merak fışkırıyordu. İçinde bir titreşim dalgası geçiyor ve kesinlikle bundan hoşlanıyordu. Loki kendisinden bir açıklama bekleyen kıza açıklamasını yaptı.

"Babanındı. Yıllar sonra ilk defa aynı güçlere kavuştu. Normal"

Sesi tok çıkmıştı. Gözlerindeki hissizlik ve sesindeki tokluk konudan rahatsız olduğunu açıkça ifade ediyordu. Thrud ona garip bir bakış attığında yüzündeki umutsuz ifadeyi farketti ve hemen toparladı.

"Bugün iyiydin. Haftaya görüşürüz dediklerimi unutma!"

Kapıdan çıkmaya yakın Thrud arkasından koştu ve onun kolunu tuttu. Loki garip hissetti, hemen kolunu çekti ve  sertçe Thrud'a döndü. Dönerken arkasındaki göz alıcı yeşil pelerini havalanmıştı. Thrud içinden 'keşke benim de bir pelerinim olsa' diye geçirdi. Loki sırıttı.

"Pelerin istiyorsan önce onu hak etmen gerekir prenses."

Thrud kızardı. Utanmıştı, ama söyleyeceklerine engel olamamıştı bu durum.

"Ben... Bi- biraz konuşabilir miyiz?"

Nasıl söyleyeceğini bilmediğinden kekelemişti. Loki kaşlarını çattı. Ne konuşmak istediğini merak ediyordu. Zihinine girmeye çalıştı ama Thrud'un yaşadığı heyecan ona engel olmuştu yeniden.

"Ne konuşacaksın ki herşeyi anlattım zaten."

"Herşeyi değil."

Loki iyiden iyiye kızmaya başlamıştı. Evet anlatmadığı şeyler vardı belki ama kız bunu bilemezdi. Hiçbir şey söylemeden pelerinini dalgalandırarak hızlıca kapıdan çıktı.

Thrud ağlamak üzereydi hiç kimse sorularına cevap vermiyordu. Heimdall yetkisinin olmadığını söyleyip duruyor Loki de ondan kaçıyordu. Günlerce kütüphanede araştırma yapmış ama tek bir kelime dahi bulamamıştı. Sinirlendi, az önce Loki'nin yaptığı gibi o da kapıdan hızlıca çıktı ve bahçeye indi. Bir ağacın dibine oturdu, gözyaşlarına hakim olamadı. Arkadaşını özlemişti; köyü, ormanı, evini her şeyi özlemişti. Ama artık geri dönüşü yoktu. Bu sarayda, bu saçma yerde kalmak zorundaydı çünkü o yıllardır bilmediği bir aileden gelmişti.