3

3.1K 228 19
                                    

Medya: Olimpos konseyinde Helen

Gözlerimi açtığımda karşımda dikkatle beni inceleyen bir Hermes görmeyi beklemiyordum. Uyandığımı gördüğünde gözlerini çevirmek yerine daha da şüpheci bakışlarla bakmaya devam etti. Uzandığım yerden bulunduğum ortama baktığımda havada süzüldüğümüze göre bir pegasus arabasında olmalıydık. Hermes ve ben harici iki tane asker daha duruyordu.

"Şaşırmış olmalısın"

Hermes'in sesiyle kendime geldim, anlık olarak dikkat dağınıklığı girdiğim rolden uzaklaşmama sebebiyet vermişti. Hızla yüz ifademi endişeli bir tavra büründürdüm, ancak karşımda zeka tanrısı Hermes duruyordu, tek bir hatam yıllardır verdiğim emeklerin mahvolmasına sebebiyet verebilirdi.

"Neredeyim ben, ve en önemlisi beni şuan nereye götürüyorsunuz!"

Hermes sessizce güldü, buradan bakınca bana inanıp inanmadığını kestirmek oldukça güçtü ancak ifademi bozmamaya çalışıyordum.

" Her şeyi anlatacağım."

Cümlesini duyduğumda içim bir nebze olsa da rahatlamıştı, oyunumu anlamamıştı.

eliyle camı işaret etti

"Ancak şuan camdan dışarıya bakmanı tavsiye ederim."

Hermes'in tepkimi ölçmek için bu yola başvurduğunu anlayabiliyordum. Rolümü olabildiğince gerçekçi oynamalıydım.

Beni dikkatle izlerken oturduğum yerden yavaşca camın olduğu bölüme doğru kaydım, ve sonunda camın önündeydim. At arabası bulutların ardında süzülürken ön taraftaki pegasuslar rahatlıkla gözüküyordu. Yüzümü şok olmuş bir ifadeye büründürdüm ve kendimi ellerimle geriye doğru itmeye başladım. Bedenimin titreme haline geçmesi saniyeler içinde başlamıştı.

"A- ama b-bu nasıl olur?"

Hermes'in gözlerine baktığımda bana inanmayı değil, şimdilik derine inmemeyi ve akışına bırakmayı tercih ettiğini sezdim.

"Hatırlarsan sana Yunan Mitolojisi hakkında ne bildiğini sormuştum"

Beklentiyle bakan gözlerine karşılık başımı salladım

" Tanrı soyundan geliyorsun"

Gözlerimin tam içine bakarken kahkaha atmaya başladım. Başımı sallarken hala gülmeye devam ediyordum. İfadesini bozmayınca kabullenme aşamasına geçmem gerektiğini anladım

"Sen ciddisin!"

Hermes ellerini çırptı

"Sana ne gibi gelmişti?"

Etrafa bakarken devam ettim

"Peki bu nasıl olur?"

Hermes bacağını diğer dizine koydu ve askere birkaç şey söyledikten sonra gözlerimin içine baktı

"ah insanoğlu ile ilgilenmeyeli uzun yüzyıllar olmuş"

Düşünüyormuş gibi yaptı ve aradığı sonucu bulmuş olmalı ki parmağını şıklattı

"Ah, antik dünyayı geçmiş olmalıyız! Şöyle ki, bundan yüzyıllar öncesinde insanlar ve tanrılar arasında kopmayacak bir bağ vardı. İnsanlar tanrılarına dua eder ve tanrılarda insanlara kendi işlerine yetinebilecek kadar güçler verir ve merhamet ederdi. Ancak daha sonrasında kahramanlar çıktı ortaya. Tanrı çocukları. Tanrı çocukları titanlarla savaşarak onlara umut verdi.  Gereğinde kendi soyundan geldikleri babalarını, yani 12 olimposluyu dahi devirebilecek güce eriştiğinde ölümlü olmalarına rağmen insanların inancına sahip oldular."

Tanrıça'nın İlahisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin