Oy vermeyi, yorum yapmayı ve yukarıdaki şarkıyı açmayı unutmayın.
Üzülerek bölüm sınırımız var.
10 oy ve 50 yorum. Biliyorum oylar bazılarınızın elinde değil ama yorumlar sizin elinizde lütfen beni hayal kırıklığına uğratmayın^^
****
Anneme başka bir şey demeden odadan çıktım ve bu bilgiyi beynimde bir köşeye attım. Bugün Savaş ve benim günümdü, beraber vakit geçirecektik ve ben bugün biraz mola vermek istiyordum. Zaten annem bulunması için bir şeyler yapıyordu.Odama girdim. Savaş içerde yatağımda yatıyordu.
"Hadi güzelim hazırlan artık da gidelim." Beynimde ki herşey yok oldu ve yüzüme kocaman bir gülümseme geldi.
"Tamam, hemen hazırlanıyorum. Ama nereye gideceğiz ki?" Dedim dolabın önüne geçerken, sonuçta nereye gideceğimizi bilmeden hazırlanamazdım.
"Süpriz olsa daha güzel olur aslında ama hem şık hemde sportif giyinebilirsin ama istediğini giy. Her türlü çok güzel olacağı kesin." Uzaktan ona öpücük attım ve dolabın kapağını araladım.
Siyah bol paçalı, üst tarafı askılı ve hafif dekoltesi olan bir tulum aldım dolaptan ve banyoya ilerledim giyinmek için. Üzerimi hemen değiştirdim ve yüzümde ki sabah yaptığım makyajı sildim. Daha sade bir makyaj yaptım. Saçlarımı da kendi haline bıraktım. Ayağıma, siyah kalın uzun topuklu bir ayakkabı giydim ve hazırdım artık.
"Ta- ta- tam" diyerek banyodan çıktım ve kendi etrafımda bir tur döndüm.
"Nasıl olmuşum?" Savaş ayakta pencerenin yanındaydı ve şimdi yanıma gelmişti. Bir elimi tuttu ve bu sefer o beni etrafımda döndürdü.
"Gereğinden fazla güzelsin." Tuttuğu elimi nazikçe dudaklarına götürdü ve öptü.
Ben hazırlanırken o da hazırlanmıştı. Üzerinde beyaz sade bir tişört, altında ise siyah bir kot pantolon vardı. Saçlarını dağınık bırakmıştı, boynunda da uzun bir kolye vardı.
Küçük siyah bir çanta aldım ve evden çıktık.
Evin garajından arabayı aldık ve büyük demir kapı bizim için açıldı. Ev şehir merkezine uzak olduğu için en az bir 30 dakikalık bir yolumuz vardı. Yolun iki tarafı da ağaçlarla kaplıydı. Ormanın içini görmek pek mümkün değildi.
Yabancı bir şarkı açtım radyodan ve yola devam ettik.
Yaklaşık 30 dakikalık bir yolun sonunda ilerden anladığım kadarıyla kocaman bir lunaparka gelmiştik ilk olarak.
"Ya Savaş lunaparka mı geldik!" Dedim neşeyle.
"Ya aslında biraz klişe geldi ama mutlu olacağını düşünmüştüm, yanılmamışımda."
"Ya bebeğim ne klişesi ya? Seninle yaptığım her aktivite çok güzel ne olduğu önemsiz."
Gülümsedi beni kalpten götürecek cinsten ve elimi nazikçe öptü.
"Hadi gel gidelim."
Arabadan indim ve tekrar hayran kaldım görüntüsü karşısında. Kocaman bir dönme dolap vardı, hız trenleri ve daha bir çok şey.
Ben etrafi incelerken Savaş jeton alıp gelmişti bile.
"İlk neye binmek istersin güzelim?"
"Hız treni." Dedim gülümserken.
"Ohoo hızlı başladık desene." Dedi gülerek, yanıma geldi ve elimi tuttu.