"Sayın seyirciler, ünlü oyuncu Kim Jennie'ye tam iki haftadır ulaşılamıyor. En son en yakın arkadaşlarından Oh Sehun'un yanında görüldüğü söyleniyor. Polisler henüz bu konu ile alakalı bir açıklamada bulunmadı, araştırmalar devam ediyor. Yakınları i...
"Jimin, ben ve Sehun. Lisede ayrılmaz üçlüydük. Bir gün sınıfa yeni bir kız geldi ismi İrene'ydi. Ondan çok hoşlanıyordum bunu Jimin ve Sehun'a söyledim." Neden kalbim sıkışmıştı?
"Sehun ve Jimin bana destek oluyordu. Bir gün Sehun ile çok saçma bir sebepten tartıştık. Umursamadım ez fazla bir güne barışırdık zaten. Kavga ettiğimiz gün İrene'ye açılma kararı aldım. Ama yanına gittiğimde onu Sehun ile gördüm." Şaşkınlıkla ona baktım.
"Sehun onu sevdiğimi bile bile İrene ile öpüşüyordu. O günden sonra bir daha görüşmedik. Artık sadece Jimin ile takılıyordum. İrene'ye karşı da artık birşey hissetmiyordum. Sehun da İrene ile anlaşamayıp ayrılmıştı." Bir kız için mi bozmuşlardı arkadaşlıklarını?
"Bir gün okul çıkışı eve giderken yolda Sehun'u gördüm. Çok kötü dövülüyordu her ne kadar artık arkadaş olmasak da onu kurtarmam gerekirdi. Öyle de yapmaya karar verdim. Adamlar bizi bir depoya götürüp ölesiye dövüyorlardı. Sehun'u kurtarmaya çalışırken ben de dövülmüştüm."
Sinirle bana baktı "Sonra en oldu dersin?"
"Ne oldu?" dedim alacağım cevaptan korkarak.
"Sehun ordan kaçtı ve beni o adamlarla yalnız bıraktı! Günlerce dövüldüm en sonunda polisler yerimizi buldu ve ben hala Sehun polislere haber vermiştir diye düşünüyordum!" dedi sinirle.
"Ama o haber vermemiş hatta Jimin ona beni görüp görmediğini sormuş ve Sehun hiç görmediğini söylemiş! En sonunda Jimin ailemle polise gitmiş ve beni bulmuşlar!" Şok içinde onu dinliyordum. Benim tanıdığım Sehun böyle birisi değildi...
"O zaman karar verdim. İntikamımı alacaktım sevdikleriyle tehdit edecektim onu! Ama kız arkadaşı Chaeyoung bile umrunda değilmiş." dedi.
Ayağa kalkıp bana baktı "Birşey demeyecek misin?"
"Ne diyebilirim ki? En yakın arkadaşım şerefsiz çıktı!" dedim gözlerim dolmuştu.
Sehun'un yaptıklarını kaldıramıyordum. "Peki Jisoo? O niye ondan nefret ediyor?" diye sordum.
"Jisoo her ne kadar sizin yanınızda Sehun ile iyi anlaşsa da evde her gün Sehun tarafından şiddet görüyormuş."
Sehun bir karıncayı bile incitemezdi ki? Göz yaşlarım akmaya başlarken Taehyung sandalyesini önüme çekip oturdu.
Yere bakarak ağlıyordum, eliyle çenemi tutup başımı kaldırdı.
Ne nefretle bakıyordu ne de sevgiyle. Eliyle göz yaşlarımı silip "Ağlama, onun gibi birisi için değmez." dedi.
Başımı sallayıp kızarmış burnumu çektim. "Peki neden beni hala burda tutuyorsun? Yani Sehun'un umrunda bile değilim." dedim.
Ellerini yüzümden çekip "Beni polise ihbar etmeyeceğini nerden bileyim?" dedi.
Haklıydı, ben bile bilmiyordum yapar mıyım yapmaz mıyım. Öldürecek miydi beni? Sonsuza kadar burda tutamayacağına göre...
"Peki, ben ne kadar daha burda kalıcam?" diye sordum kısık sesle.
"Bilmem." dedi ayağa kalkarken. Kapıya yönelip ceketini giymeye başladı "Bekle gelicem." Nereye gidebilirim ki sanki? Ellerim ve ayaklarım bağlı!
Kulübeden çıkıp kapıyı kapattı. Bir kaç dakika sonra geri geldiğinde elinde iki paket Ramen vardı. Onları masaya bırakıp ellerimi çözmeye başladı.
Birisini bana uzatırken "Hani cezalıydım?" diye sordum.
Kendi sandalyesine otururken omuz silkip "İstersen geri alayım, yeme." dedi.
Çok acıktığım için başımı sağa sola sallayıp yemeye başladım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
