23 • hardcore but rage

246 28 41
                                    

"Ben aç değilim."

"Sana almıyorum o zaman."

"Aç değilim dedim yemeyeceğim demedim hyung."

"Taehyung nerede?"

"Bu çocuk niye sürekli sonradan geliyor?"

"Tuvalete gitmiş."

"Deliğe düştü herhalde."

"Bana kola alsana."

"Ben limonata istiyorum."

"Jungkook sen yemiyor musun?"

Hepsinin durmak bilmeyen konuşmasının arasından adımı duyunca Yoongi'ye döndüm. Sandviç alıp parka gidecektik. Sesleri asla kesilmediğinden sipariş vermeye fırsatım olmadı sadece.

"Yiyorum. Bana sen sipariş verir misin?" Diye sordum. Kafasını salladı.

"Limonata?"

"Yok. O ekşi sevmez." Arkamdan duyduğum sese döndüm Taehyung tuvalete gittiği için arkamızdan gelmişti. Yoongi gülerek kafa salladı ve sipariş vermek için kasaya ilerledi.

"Selam Jeon." Dibimde durup kasanın üstündeki ürünleri inceledi.

"Ay sonunda gelmiş." Jimin'in Taehyung'a bakarak bağırmasıyla herkes bize döndü. Bağırınca sesi cırtlıyor, ondan.



"Ben bir keresinde vişne suyunu boydan boya halıya döktüm." Seokjin içtiği vişne suyunu masaya bırakırken anlatmaya başladı.

"Siktir! Nasıl yaşıyorsun hala?"
Namjoon hyungun sorusuyla hepimiz güldük. Anne terörü.

"Heyecanlanıp üstüne çamaşır suyu döktüm. Güya vişne suyunu silecektim. Halı bembeyaz oldu."

"Salak mısın ne?" Diyen Hoseok'a ters ters baktı. Hoseok ona dil çıkartınca dayanamayıp gülü. Jung Hoseok sevimliliği işte ne yaparsın?

"Sonra halıyı hiçbir şey olmamış gibi gecenin köründe dışarı atmış." Jimin Seokjin'in uzun uzadıya anlatmasına dayanamıyor. Seokjin sürekli anılarını uzata uzata anlatmaya aşık bir insan. Yani konuşmalarından duyduğum kadarıyla.

"Lan!" Namjoon hyung Taehyung'a bakarak bağırdı. Bir anda bağırınca hepimiz korkarak ona döndük. "Dudağına ne oldu hınzır?!"

Beyinsiz. 14,8 IQ. Mal. Gerizekalı.

Herkes bir anda sorusuna gülmeye başladı. Tek gülmeyen ben ve Namjoon hyungken Yoongi gülerek atladı.

"Bizim 'hınzır' bir kızla flört ediyor. O yapmış." Onlar buna daha çok gülmeye başladığında çatık kaşlarımla çaprazımdaki Taehyung'a baktım. Kendisi bakışlarını benden kaçırmak için kuşlara ekmek atmaya çalışıyordu. Ağaçtaki kuşlara.

Abartılı bir kahkaha attım.

"Aman Taehyung. Kimmiş bu şanslı kız?" Yine abartılı bir bağırışla sordum. İkimiz hariç herkes keyifliydi. Cevabı öğrenmek için merakla Taehyung'a baktılar. Kendisi de kocaman gözlerle bana bakıyordu. İnanır mısınız tam şu an benim adımı verse gram çekinmem, onaylarım. Ama onda o göt yok.

"Ne kızı ya?" Bağırarak çocuklara döndü. "Tanımazsınız. Sormayın işte size ne kiminle ne yaptığımdan?"

"Aman, götüm! Çok da meraklıydık." Jimin yanındaki Yoongi'nin içeceğini almadan hemen önce konuştu.

"Tabii, ilişki saklamak moda zaten bu devirde." Hoseok'um be! İşte başlıyoruz Yoonmin çiftine baskıya. Bayılıyorum böyle şeylere.

"Yaa ne demezsin. Millet yakın arkadaşlarından bile saklar oldu gerçekleri." Dedikten sonra sandviçimden bir ısırık aldım. Aynı anda Taehyung'la göz göze geldim. Tam o an dank etti.

Gerizekalı Jungkook. Sanki sen hiç gizlemiyormuş gibi millete ne hakla laf atıyorsun acaba?

"Yani olabilir, çekinebilir insanlar." Diye mırıldandım hemen. Hoseok planı birazcık bozduğumdan dolayı bana sert sert baktı.

Yoongi ve Jimin hiçbir şey konuşulmamış gibi devam ediyorlardı yemeklerine.

Gavatlar.

huggy ⁷ taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin