Kaleye geri döndüm. O kız beni bekliyordu. Ona vaktım beni gördüğünden emindim.
Kız: Geliyor.
Adam: Efendim?
Kız: Claytn.... Senin için geliyor.
Adam: Şey...adın neydi?
Kız: Darkness.
Adam: Çok güzel bir isim....yani! Şey nys benim için endişelenme.... Gerekeni yapacağım.
Darkness: Onunla dövüşüp hayatta kalabileceğini mi sanıyorsun?
Adam: Hayır...hayatta kalmakla kalmıyıp onu yere sereceğim.
Darkness: *kıkırdar* nasıl oluyorda kendine bu kadar güveniyorsun? Onun kadar güçlü değilsin.
Adam: Olurum.... Bana bunları söylemek için mi geldin?
Darkness: Ş-şey...hayır... *yere bakar* aslında ben....şey böyle hani biz bakışıyoruz ya...
Adam:*Kıpkırmızı olur*
N-n-nasıl y-yani?
Darkness: *kızarır*Biliyorsun işte....eeee... Ne dersin?
Ben bu gece kaçmak isterken bu başıma geliyor!
Adam:ş-şey...e-evet...yani bende seninle çıkmak isterim.
Bana bakıp masum bir gülümseme yolladı. Kırmızı gözlerinin altında minik burnu ve hafif rujlu ince dudakları. Onun yüzünün bende yarattığı duygular çok karışıktı. Birine güvenmek için çok etken gibi gelsede ona aşık olduğumu salak biri yüzüme baktığı anda anlayabilirdi. Yatağımfan kalkıp beni yanağımdan öptü. Hala yüzlerimiz karşı karşıyaydı. Ve Hayatımın En Büyük 6. Hatasını Yaptım. Birden kendimi tutamayıp dudaklarına doğru hareket ettim. Gözleri kapalı bir şekilde bana yaklaştığını gördüm ve gözlerimi kapattım ve dudaklarımız buluştu. Bana karşılık verdi. Büyük bir istekle öpüşüyorduk. Geri çekildim ve bana baktı. Uzun zamandır olduğu gibi gözlerimiz konuşuyordu. Biraz sonra beni kaderime bırakıp gitti. Ama kaderimi kendim yazacaktım. En azından bana olan hislerinden emindim. Az sonra büyük bir kavga olacaktı. Ve bu sefer bu işi bitiricektim.
Birden önüme ışınlandı. Ve 2 gardiyan hücreme girdi.
Claytn: Eeee 2. raunta var mısın?
Adam: Tek geleceğini sanıyordum.
Claytn: Seni öldürme zevkini kimseyle paylaşmazsam kötü olur dedim.
Birden bana saldırdılar. 3 kişilerdi ve çok güçlüydüler. Ve bir aparkat sonrasında da bir tekme yedim. Yerden ilk denememde kalkamadım. Onlar çok fazlaydılar. Ama yapmak zorundaydım. Kakıp birinin boynuna tekme attım ama botumda bıçak vardı. Bıçak boynuna saplandı. Bıçak yerine girdi. Bu sefer düşürdüğüm bıçağı yerden alıp diğerinin anlına attım. Tam isabetti. Daha sonra Claytn a saldırdım ama uzuvlarıyla beni duvara yapıştırdı. Bileğimle bıçağı salladım ve ağzımla tutup ayağımı tutan uzvuna fırlattım. Kurtulan ayağımla diğer ayağımı kurtardım. Fazla yakın olduğundan Claytn nın kafasına bir tekme attım. Yere düştü. O anda içeri beş kişi girdi. İşte o anda boku yemiş olduğumu anladım.
