"Interview Day"Jimin ona gösterilen masaya oturdu zarifçe, oturur oturmaz bacak bacak üstüne atmıştı. Böyle oturduğunda ince işlemelerle süslenmiş heykel gibi durur, herkesi kendine daha da hayran ederdi, Jeongguk dışında.
Namjoon elindeki kağıtları düzelterek Jimin'in karşısına oturdu. Sevgilisi Taemin söylenenleri not almak için hemen yanına oturmuştu. Hoseok ve Seokjin ise youtube hesaplarına atmak için kamera başına geçmişlerdi.
"Hoş geldin, Jimin." diye söze girdi Namjoon neşeli bir sesle.
"Hoş buldum." diye karşılık verdi Jimin aynı samimiyetle. Onları severdi, hepsi iyi insanlardı.
"Biliyorsun ki bu sene hepimizin son senesi ve biz dergi işlerini başkasına devretmeden son kez bir şeyler yapalım dedik. Bu yüzden de kabul edenlerle kısa bir çekim ve röportaj yapalım diye düşündük. Kabul ettiğin için teşekkür ederiz, okulumuzun gözde insanlarından birinin bunu kabul etmesi bizim için büyük bir şey." Namjoon elindeki kağıtları masanın üzerine yerleştirirken konuşmuştu.
"Abartma, Namjoon. Gözde olmamın sebebi 'güzelliğim', başka hiçbir şey değil. Dışarıdaki herhangi birinden farklı değilim, bu yüzden önemli biriymişim gibi davranmayın bana." diye karşılık verdi ona Jimin.
Namjoon 'pekâlâ' anlamında başını sallayarak kağıtlardan ilkini aldı ve "Başlayalım o zaman." diye mırıldandı.
"Biraz klasik şeylerle başlayalım diyorum, favori hayvan, favori şarkı gibi. Bize burcunu, boyunu, favori hayvanını, favori şarkını ve hobini söyleyebilir misin?"
Taemin hemen kalemi eline alarak Jimin'in söyleyeceği şeyleri not almaya başladı. "Burcum terazi, boyum 1.74, calico kedilerini çok severim, favori şarkım Tori Kelly'den 'Dear No One', hobim kesinlikle modern dans. Modern dansla ilgilenmeyi aşırı seviyorum, sabaha kadar bunun hakkında konuşabilirim. Dans etmeyi çok seviyorum." diye heyecanlı konuştu Jimin.
Konu modern dans olduğunda çenesini tutamıyor ve fazlaca konuşuyordu. Taemin gülümseyerek Jimin'in dediklerini not aldı, Jimin'le benziyorlardı.
"Güzel bir zevkin var, Jimin. Senin eklemek istediğin bir şey var mı?"
"Kesinlikle var!" başını arkaya yatırarak derin bir nefes verdi. Daha sonra kendini düzelterek Namjoon'a baktı. "Jeongguk, Jeongguk aptalı! Hayatımda onun kadar overrated insan az gördüm, cidden. Aşırı abartılıyor, hiçbir özelliği yok. 'Bad boy'muş, hah!"
Diğerleri kıkırdarken Jimin sinirle soluyordu, Jeongguk'tan nefret ediyordu! Kendini beğenmişim tekiydi, hiçbir vasfı yoktu ve bomboş bir insandı!
Jimin dışında herkes kahkahaya boğulmuştu, aslında Jimin ve Jeongguk'un arasında onların büyüttüğü kadar büyük bir düşmanlık yoktu. Jeongguk Jimin'e asılırdı, Jimin ise Jeongguk'un laubali hallerinden nefret ederdi.
Namjoon birkaç soru daha sorduktan sonra sıra artık son soruya ve fotoğraf çekimine gelmişti. "Evet, Jimin. Artık son sorumuzdayız, daha sonra kısa bir fotoğraf çekimi yapıp röportajımızı bitireceğiz."
Elindeki kağıtları masanın üzerine bırakarak Jimin'e baktı. "Bu son seneniz, sene bitmeden önce Jeongguk hakkında ne söylemek istersin?"
Jimin derin bir nefes alarak ellerini masanın üzerinde birleştirdi ve Namjoon'a baktı. "Jeongguk mu? Ah, sonunda ondan kurtulduğum için o kadar mutluyum ki! Artık onu görmeyeceğim için ne kadar memnunum bilemezsiniz. Gerçekten, benden uzak Tanrıya yakın olsun! Hayır onun hakkında kötü bir şey söyleyesim de gelmiyor, o kadar istemiyorum ki onu düşünmek! Onun o iğrenç yüzünü, laubali hallerini, leş gibi karakterine katlanmak zorunda kalmayacağım için mutluyum! Daha da başka bir şey demeyeceğim onun hakkında."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Busan High School Magazine
Fanfiction!ONE SHOT! Busan Lisesi'nin dergi editörleri son sınıflarla röportaj yapmaya karar vermişti, peki bu dört senedir düşman olan jimin ve jeongguk'u nasıl etkileyecekti? seme jk! uke jm!