Bölüm 1: Şarkılar Söylerim Tatlılarıma.

66 5 47
                                    

Marissa Meyer'ın, Kalpsiz adlı eserinden uyarlanmıştır.

Keyifli okumalar.

-

Taehyung, tart dolu tepsiyi fırından aldı. Eserine bakarken gözleri parıldadı. Her zaman ki gibi mükemmel gözüküyordu tatlıları. Şehrin en iyi pastacısı lakabını boşuna almamıştı.

Tartlarına bakarken zevkle gülümsedi. Annesinin zorlaması üzerine gideceği baloda insanlara tartlarından ikram edecekti. Tartlarını tatmasını istediği biri vardı.

Kral Lee Wook Yugoslavya'nın, tatlılarını yemesini istiyordu. Eğer Kral tatlılarını beğenirse, onu sarayında pastacı bile yapabilirdi. Bu sayede sarayın deli olduğu bahçesinde saatlerini geçirebilirdi. Fakat onun hedefi bu değildi.

Taehyung'un küçüklüğünden beri istediği tek şey, en yakın arkadaşı aynı zamanda kardeşi Jimin ile kendilerine ait bir pastane sahibi olmaktı. Taehyung, yaptığı tatlılarla Kral'ın gözüne girebilirse, annesi pastane açmasına izin verirdi. En azından Taehyung, annesinin planlarından habersiz böyle düşünüyordu.

Ülkenin en iyi pastacısı onlar olacaktı. İnsanlar tatlılarını tadabilmek için uzak diyarlardan buralara gelecek, upuzun kuyruklara girecekti. Tatlıları, dünya markası olacaktı.

Hazırladığı tartları kendi hallerine bırakmaya karar verdiğinde içeriye Jimin girmişti. Güzel tartların kokusunu aldığı gibi yanlarına yaklaşan Jimin, tartlara doğru eğilip kokularını içine çekti. Dudakları zevkle yukarı kalkarken, beğenmiş ifadesi Taehyung'u neşelendirmişti.

"Kim Taehyung," ellerini arkadaşının yanaklarına yerleştirirken konuşmasına başladı, "Sen gerçekten en iyisisin!"

"Hayır, Jimmie. Biz en iyisiyiz."

Jimin ellerini yanaklarından çekip, kollarını bedenine doladı. Dolmuş gözlerini saklamak adına yaptığı bu hamle başarısızlıkla sonuçlanmıştı, arkadaşı ağladığını anlamıştı.

Taehyung geri çekilirken gülüp, arkadaşının ıslanmış yanaklarını temizledi.

Yanağına bir öpücük bırakıp, elini tuttuğu gibi onu da kendisiyle birlikte dışarıya sürükledi. Arkadaşına göstermek istediği bir şey vardı.

"Birazdan göreceğin şeye inanamayacaksın." Dedi Taehyung.

Üst kattaki odasına ulaşabilmek adına merdivenleri hızla tırmanıyorlardı. Taehyung heyecanından, Jimin ise merakından yerinde duramıyordu.

Taehyung, odasının kapısını kıkırdayarak açtığında arkadaşının yüzünden güller açmaya başladı.

Genç çocuğun, yatağının hemen yanında odanın büyük bir kısmını kaplayan bir limon ağacı duruyordu. İki gençte hayatlarında ilk defa böyle bir manzarayla karşılaşıyordu.

Taehyung uyandığında gözlerinin içine kadar girmek üzere olan dalları görmüş, verebileceği en normal tepkiyi vermişti. Çığlık.

Atabileceği en büyük çığlığı atmış, ardından da yatağından düşmüştü. Limon ağacıyla olan bakışması, annesinin yüksek sesli bağırışı ve topuklularının sesiyle kesilmişti.

Ji Eun, oğlunun odasında nereden çıktığı bilinmeyen ağacı görecek olsaydı, başı oldukça büyük bir derde girerdi.

Genç, annesi odaya girmeden evvel kapıya koşmuş, kapıda karşılamıştı annesini.

"Taehyung!" Diye hırladı annesi, gözlerinden adeta ateş fışkırıyordu, "Neden akşam ki baloya hazırlanmak yerine çığlıklar atıyorsun?!"

"Giyecek bir şey bulamadığım için sinirlendim, anne." Gerçeği söyleyemeyeceği için yalana baş vuruyordu.

Kalpsiz Soytarı | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin