Kusura Bakma

1.2K 47 4
                                    

"Dila."
Dila özlediğini fark etti. Bu sesi özlemişti ama bu kendinden ve karakterinden taviz vereceği anlamına gelmezdi.
Irem hemen öne atıldı.
"Yürü git şurdan,ağzımı bozmak istemiyorum."
Erdem İrem'i umursamıyordu bile. Sadece Dila'ya bakıyordu.
"Dila konuşabilir miyiz?"
Dila yavaşca başını kaldırdı. Dila her ne kadar uzun olsa da Erdem'in 1.90'ı geçen boyu yüzünden yukarı bakmak zorunda kaldı.
"Bak git diyorum oğlum,anlamıyor musun? Şerefs*z seni."
"Konuşalım."
İrem şok olmuştu.
"Dila bu herif..."
"İrem,sadece konuşacağız."
Irem itiraz eder gibi Dila'ya baktı.
Dila çaresiz bakıyordu ama kendini toparladı. Ağlamak üzereydi.
Dila ne zaman ağlamak üzere olsa hep aynı şeyi yapardı .
Parmağını sıktı,kendine fısıldadı.
"Güçlüsün, güçlüsün,güçlü kal. Ağlama."
"Eee Erdem,ne söyleyeceksen söyle. İşe gideceğim görüyorsun."
Sesi titremişti.
"Dila bak ben seni üzmek istemedim. Sen gerçekten çok iyi bir insansın. Ben sadece sana aşık değilim. Bunu seni üzmek için yapmıyorum. Bunu ben yapmıyorum. Kalbim... Âşık olacağın kişiyi seçemezsin. Biliyorsun. Lütfen kendini topla. Neredeyse 1 aydır izinliymişsin. Seni bu kadar perişan edeceğini bilseydim..."
"Perişan falan olmadım,senden kurtulmamı kutladım. Tatildeydik. İrem ve ben. Kafa topluyordum. Ne bekliyordun ki? Siz gittiniz diye,beni aldattınız diye,kardeşim ve kocam, hayatım boyunca perişan mı olacaktım?Hayır Erdem. Senin ve onun peşinden koşacak değilim. Beni aldattınız,kandırdınız diye ölecek miydim? Yoksa sana aşık olduğumu mu sanıyordun? Buna ancak gülerim. Sadece sen istemeyerek evlenmedin,unutma. Ben de seni en az senin kadar istemiyordum. Şimdi defol. Hayatım boyunca sizi görmek istemiyorum. Mümkünse adınızın baş harfini bile duymak istemem. Ama görüyorsun değil mi? Ayaktayım. Perişan değilim. Saçma sapan şeyler düşünüp buraya bir daha gelme. Defol Erdem.  DEFOL!"
Dila tamamen yalan söylemişti. Erdem'e MAALESEF hala aşıktı. Ama bu gurusuz olmasını gerektirmezdi. Dila bir saniye daha Erdem'in yanında durursa ağlayacaktı. Arkasını döndü ve gitti.
İşte şimdi hıçkırarak ağlıyordu.
Yine her şey başa dönmüştü.
Kendini durduramıyordu. O kadar çok ağlıyordu ki herkes ona bakıyordu. Tüm makyajı mahvolmuştu. Koşarak lavaboya gitti.
Yine mahvolmuştu.
Yine...
Yeniden...
En baştan...
"Erdem de yalancı." diye düşünmüştü. Çünkü Erdem 6 yıl boyunca Dila'ya hiç aşık olmamış değildi.
Yalancı...
Dila yaşadımlarını anımsadı.
"Sanırım sana aşık oluyorum."
Bu Erdem'in cümlesiydi.
Yalancı Erdem'in.
Şimdi istemeyerek evlendim diyordu ve aldatmayı meşrulaştırmayı seçiyordu.
Dila yüzünü yıkadı.
Berbat görünüyordu.
Makyajını en baştan yaptı. Şimdi her şey güzeldi.
Düzelmişti.
Bir makyajla kapanabiliyordu yüzündeki acıları.
Ama ya kalbindekiler?
Kendini rezil hissediyordu.
"Insanların gördüğü kısmın mükemmel olmalı."
İnsanların gördüğü kısmın. Bedenin,makyajın,kıyafetlerin...
Ya kalbin,ruhun,hissettiklerin.
Onlar mükemmel olmasa da olurdu.
Nasılsa insanlar görmüyordu.

Dila sakinleşti ve amfiye çıktı.
Üniversiteye döndüğü için mutluydu. Kafasını dağıtmıştı.
Ders anlatarak.

Dila günü tamamlayınca daha iyi hissediyordu. Olanları biraz olsun unutmuştu.
Dışarı çıkınca İrem arabada onu bekliyordu. Neşeli görünüyordu.
"Ee Dila Hocam,günün nasıldı?"
"Güzel,güzeldi. Her şey iyiydi."
İrem özellikle Erdem'den bahsetmiyor gibiydi.
Hiçbir şey söylemeden radyoyu açtı.
"Kusura bakma,seni unutamadım.
Bu benim hatam,ne yapsam olduramadım."
Dila bu satırların tam olarak kendisiyle eşleştiğini düşündü. Ama artık her saniye aklına gelmesinden yoruluyordu. Çok yoruluyordu.

Bir yanında müzik bir yanında yollar eve doğru ilerliyorlardı.

Herkese merhaba. Umarım bölümü beğenmişsinizdir.
Hafta içi bölüm atmam biraz zor oluyor ama hafta sonu bol bol atmaya çalışacağım. Temmuz'da günde 2-3 bölüm atmaya çalışacağım ama şimdilik böyle idate edelim.
Yorumlarınızı bekliyorum.
Sizleri seviyorum. Destekleyen herkese teşekkür ederim.💖

İhanet(tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin