Sealed - T.M.R

•21• bir-sıfır

Ortak salona varır varmaz ilk işim Abraxas'ı bulmaktı, eh diğerlerine göre daha çekilebilirdi ve bana sadece o yardım edebilirdi şu an. Tahmin ettiğim gibi hep beraber deri koltuklarda oturuyorlardı, hepsi sohbet ederken Marvolo ise kitap okuyordu.

Hızlıca yanlarına gittim ve tüm ciddiyetimle Abraxas'ın karşısına oturdum.
"Tüm binaların quidditch takım listesi lazım."

"Ya sen niye sürekli sanki bize crucio atacakmış gibi baskına geliyorsun! İki sohbet et?"
Ofladım ve göz devirdim neden direkt bana lazım bilgiyi vermeyip uğraştırıyordu ki? ver bitsin işte
.
"Abraxas lanet şeyi ver de gideyim, işlerim var!"
"Off tamam bekle odamda listeler olacaktı..."
Zaferle sırıttım ve kalktığı yere oturdum. Herkes bana yine tuhaf yargılayıcı bakışlar atıyordu, hadi ama aylarca bir görev için uğraşamazdım en fazla iki haftaya biterdi.

"Neden her geldiğimde size avada atmışım gibi bakıyorsunuz?"
"Çünkü her an avada atacakmışsın gibi bakıyorsun, sadece yanımızda değil her Zaman hatta!"
Druela sitemle konuşunca gülümsedim hoşuma gitmişti.

"Ne güzel amacım da o zaten"
Sinirle göz devirdi bense yapmacık bir şekilde gülmekle yetindim hemen ardından, Yüzümü yere eğdim ve ellerimi yüzüme kapattım.

Bir süre sonra omzumda el hissdince başımı kaldırdım elinde iki tane kalın sayılabilecek dosya ile Abraxas vardı
"Birinde Slytherin ve Gryffindor oyuncuları ve bilgileri var diğerinde hufflepuff ve ravenclaw. Bilirsin ki Slytherin quidditch takım kaptanıyım ve oyuncuların zayıflığını bilmek işi-"
"Boş yapma Malfoy, yarın veririm."

Hızla iki dosyayı da aldım ve ortak salondan çıktım. Adımlarımı zindanlara çevirdiğimde arkamdan adım sesleri geliyordu. Hızla sağa döndüm ve asamı arkamda ki kişinin boğazına yapıştırdım.

"Marvolo?"
Asamı hızla geri çektim ve kaşlarımı çattım, özür dilemem falan gerekiyor muydu? Lordum olmuştu sanırım artık? uzun kararsızlık sonrası vazgeçtim ve koridora eğilip baktım boştu.

Hızla bileğinden tuttum ve çekiştirdim. Yakalanmadan gitmeliydik.
"Nereye gidiyorsun?"
Bileğini elimden kurtardı ancak hala peşimdeydi sorularına cevap vermedim ve zindanları saymaya başladım.
Bir, İki, Üç, Dört...
...
Otuz, otuz bir, Otuz iki Ve otuz üç.

"Gel benimle"
Marvolo ikiletmeden arkamdan geldi çünkü merak ediyordu. Eh ben onun gizli yerini öğremdiysem o da benimkini öğrenebilirdi bence?

Tuğlalara elimi değdirdim ve aynı hizada olan iki tuğlayı ittirdim. Beklediğim gibi odanın giriş kapısı açılınca içeriye girdim. Bıraktığım gibi karışım malzemeleri hala masadaydı ellerimle masanın bir ucuna ittirdim ve dosyaları bıraktım.

Bakışlarımı arkamda odayı süzen marvolo'ya dönderdiğimde merakla etrafı süzüyordu. Gözlerinde ilk defa merakı görmüştüm, şaşırtıcı...
"Tuhaf"
"Evet öyle."
"Her zindan da var mı?"

"Hayır sadece bunda"
Sorusunun cevabıyla ilgilenmedi pek ve yanıma geldi. Masadaki malzemeleri büyük bir özenle inceledi.

"Ne iksiri?"
"İksir değil karışım, yasak bölümde ki bir kitapta gördüğüm bir şey"

"Hmm, Slughorn'nun belgesi mi?"
"Evet, tüm profesörlerle aranın iyi olmasının bir yararı..."

"Beni oraya sokabilir misin?"
"Ne?"

Eğer yakalanırsak belgem giderdi ve bir daha giremezdim. Bu korkunç!

"Bir seferlik ordan bir kitap almam lazım ve sana ne olduğunu söylemeyeceğim."
Omuz silktim her şeyin çözümü vardı sonuçta tanrı beynimizi kullanalım diye yaratmıştı?
Tabii okulda ki gerizekalı kitle bunu bilmiyordu...