bölüm 1

27 2 0
                                    

Jennie.

işlerimi bitirince saate baktım, saat daha erkendi ama işlerimi bitirmiştim, masada kalan evrakları düzenleyip toparladım, her şeyi tekrar gözden geçirip babamın odasına girdim. şirket babamındı, beni de bir kaç yıl önce çalışmam için yanına almıştı. her şey güzel ilerliyordu babamın yanında olmakta bana güven veriyordu.
"ben çıkıyorum baba." babam başını olumlu anlamda sallayıp gülümsedi.

eve geldiğim de Jisoo evde değildi, normalde evde olurdu.. sanırım Rose'nin yanındaydı.. bu sıralar fazla yakınlaştılar.

telefonu elime alıp Jisoo'yu aradım.

-Jisoo neredesin?

Jisoo "evdeyim Jennie, işte misin hâlâ?"

verdiği cevapla kalbim duracak gibi olmuştu.. Jisoo evde değildi ama bana neden yalan söylüyordu?

-işteyim hayatım.

Jisoo "ne zaman gelirsin?"

-yarım saate evde olurum.

Jisoo "tamam."

-görüşürüz güzelim.

telefonu kapatınca koltuğa oturdum, gözlerimin dolmasına engel olamadım, elimin tersiyle göz yaşlarımı sildim ve beklemeye başladım. Jisoo beni aldatmaz.. öyle değil mi? bu sıralar bana soğuk davranıyordu sadece.. kızımız Kayla için ailemizin düzenini bozmazdı. Kayla henüz 3 yaşında, Jisoo ve bana çok düşkündür, Jisoo'da Kayla'yı her şeyden çok sever, neredeyse 3 buçuk yıldır evliyiz ve gerçekten mutlu bir aileyiz ama son zamanlarda Jisoo gerçekten çok değişti. neredeydi acaba şu an? kiminleydi..?

kafamda ki bu düşünceleri kenara bırakıp Jisoo'yu beklemeye başladım... 10-15 dakika sonra kapı açılınca Jisoo'ya baktım, Jisoo şaşkın şaşkın bana bakarken ayağa kalkıp yanına yürüdüm.

-hoş geldin, neredeydin?

Jisoo "Jennie, ne zaman geldin?"

-1 saat oldu geleli, aradığımda evdeydim ama sen yoktun? neden bana yalan söyledin?

Jisoo "arkadaşımla buluşmuştum hayatım, aç mısın sen?"

-Jisoo soruma cevap verecek misin? neden bana yalan söyledin?

Jisoo "of niye bu kadar ısrarcısın, arkadaşımlaydım işte, ben odama çıkıyorum, bakıcıyı gönderebilirsin Kayla ile bir şeyler yiyin siz."

arkasını dönüp gidince olduğum yerde kaldım, gözümden akan yaşları silip merdivenlerden çıkmaya başladım, Kayla'nın odasına girip bakıcıya gitmesini söyledim.

-çıkabilirsin sen, teşekkür ederiz Mina.

Mina "peki Jennie Hanım."

gülümseyerek odadan çıkınca Kayla'ya baktım, uyuyordu. gülümseyip saçlarını okşadım ve öptüm üzerini örtüp odadan sessizce çıktım.*

aklıma Jisoo'nun söyledikleri gelince kalbimin acıdığını hissettim.. bunun hesabını sormalıydım ona.

odamıza doğru ilerleyip kapıda durdum, biriyle konuştuğunu duyunca dinlemeye başladım, ses çok kısık geliyordu.

Jisoo "tamam halletmeye çalışacağım."

...

Jisoo "her şey üstüme geliyor birde sen gelme Rosé, kapatıyorum.*

yine onla konuşuyor, şaşırmadım. kapıyı açmaya çalışınca kitli olduğunu fark ettim, ne? asla böyle yapmazdı kesinlikle bir şeyler çeviriyor. kapıyı bir kaç kez tıklattım.

-Jisoo?

Jisoo "giyiniyorum bir dakika."

-peki..

Jisoo ne zamandan beri benim yanımda giyinmeyi bıraktı? sinirlenmeye başlıyorum. bir kaç dakika sonra kapı açılınca odaya girdim Jisoo yüzüme bile bakmamıştı, bir şeylerle uğraşıyor, meşgul görünüyordu.

-kiminle konuşuyordun?

Jisoo "işten bir arkadaş."

-ama Rosé dedin

göz devirip konuşmayı bıraktı.

ayağa kalkıp dolabıma ilerledim, kapağı açıp bir kaç kıyafet seçtim ve yatağa koyup üzerimdekiler çıkardım.

Jisoo "ne yapıyorsun?"

ona bakmadan konuştum ve üzerimi giyinmeye başladım.

-üstümü giyiyorum Jisoo görmüyor musun?

Jisoo "nereye bu saatte Jen?"

-bi arkadaşla buluşucam, bir kaç saate gelirim.

yalan söyledim, sadece benim ne hissettiğimi anlamasını istiyorum. ne yapıcaktım ki evden çıkınca, buluşabileceğim kimse de yok, of..

hazırlanıp odadan hızlıca çıktım, bir şey dememişti, umursamadı sanırım. her neyse.

...

neyseki hava güzeldi bir kaç saat yürüyüş yapıp geri dönerim artık. sahilde yürürken gözüme bir kız takıldı, bankta tek başına oturuyor, denizi seyrediyordu. telefonu elime aldım ve saate baktım, 21.15, kulaklığımı çıkartıp çantama attım, telefonuda cebime koyup kızın oturduğu banka doğru ilerledim. altında gri bir eşofman, üzerinde pembemsi bir sweatshirt ve başında bir şapka ile çok hoş görünüyordu. yanına geldiğimde yüzüne baktım ve konuşmak için dudaklarımı araladım.

-Selam, oturabilir miyim..?

kız korkmuş ve şaşkın bir yüz ifadesiyle birden bana baktı.

-korkutmak istemedim özür dilerim..

başımı öne eğip utangaç bir şekilde durdum.

Lisa "sorun değil, oturabilirsin."

ses tonu çok yumuşak ve güzeldi. gülümseyip konuştum.

-teşekkür ederim.

yanına oturup ben de denizi izlemeye başladım. adını bilmediğim yanımda oturan kız çok dalgın görünüyordu.

-şey, adın ne acaba?

Lisa "ne yapacaksın? sen kimsin?"

bana bakmadan bu şekilde konuşunca irkildim ve ona döndüm.

-merak ettim sadece, kusura bakma.. ben Jennie.

kız derin bir şekilde iç çekip gözlerini devirdi ve bana baktı.

Lisa "ben Lalisa, memnun oldum Jennie."

Lalisa.. ne güzel bir isim. kız tekrar önüne dönünce rahatsız olduğunu hissettim ve bende önüme döndüm, bir kaç saniye sonra ayağa kalktım.

-özür dilerim rahatsız ettiysem.

hızlıca bir kaç adım atıp yürümeye başladım, arkadan gelen sesle duraksadım.

Lisa "Jennie."

yavaşça arkamı dönüp Lalisa'ya baktım.

...

off aşırı saçma bir şeyler yazdım sanırım bilmiyorum :'



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 16, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

live the loveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin