SINIRIMIZ : 45 OY (VOTE )
10 YORUMElbiseni düzeltip hazırlanmıştık, her ikimiz de sıradan ama şık bir şekilde giyinmiştik. Hazal anne'nin evine gittiğimizde kapıyı Hazal anne açmıştı ve ikimiz de ona teker teker sarılmıştık. İçeri girdiğimizde sofra hazırdı, ancak benim için en önemli kişi olan Toprak yoktu.
"Hazal Anne, Toprak nerede?" diye sorduğumda, Hazal Anne gülümsemeye başladı. "Ah kızım, bunlar dede ve torun işi oldu. Simit diye tutturdular. Siz gelmeden yaklaşık on dakika önce dedesi ve amcasıyla birlikte fırına simit almaya gittiler," dedi. Ben de bu duruma gülümsedim.
Ancak neredeyse iki hafta boyunca Toprak'ı bulamamıştık. Her yerde aramıştık, ama henüz izini bulamamıştık. Arel evden ayrılmıyor, herkes evdeyken dışarı çıkmıyordu. Hazal Anne'nin tansiyonu düşmüş, üst katta dinleniyordu. Olcay ve Harun polislerle birlikte dolaşıyor, Murat eşyaları kontrol ediyor, ve Salih Baba, Arel'in sözde bıraktığı bilgilere dayanarak adamları sürekli tehdit ediyordu.
Ben ise Toprak'ın odasından neredeyse hiç çıkmıyordum. Şu an tek kişilik büyük bir koltukta oturup camdan dışarıyı izliyordum. Asya, "Kuzum, üzülme kendini. Bulunacak o yengesinin gülü," dediğinde gözlerim daldı. "Kokusu siliniyor odadan Asya. Ben oğlumdan hiç bu kadar uzak kalmadım," dedim. Ardından Eda konuştu, "Bulunur merak etme. Sen hele bulamasınlar, biz gidip ararız," dediğinde güldüm.
Asya odadan çıktı, ama Eda yanımda kalmıştı. Dışarıya bakmaya devam ediyordum. Arel birden elime dokunduğunda geri çekilmeye çalıştım, ama elim onun ellerinin arasında hapsolmuştu.
"Güzelim, biraz dışarı çıkalım, temiz hava alalım," dedi Arel. Gözlerim hâlâ dışarıdaydı. "Oğlumuzu buldun mu?" diye sordum, ama gözlerine bakamıyordum. "Toprak, iyi olmalı şimdi, dedesi ve amcasına şaka yapmıştır, saklanmıştır ve onları bulmuşlardır şimdi."
İki hafta sonra hâlâ Toprak'ı bulamamıştık. Durum içimi kemiriyordu. Hazal Anne tansiyon düşüklüğü nedeniyle yukarıda yatıyordu ve çoğu zaman bayılıyordu. Olcay ve Harun hâlâ polislerle dolaşıyor, Murat eşyaları kontrol ediyor ve Salih Baba adamları tehdit ediyordu.
Ben ise Toprak'ın odasından neredeyse hiç çıkmıyordum. Şu an, tek kişilik büyük bir koltukta oturup camdan dışarıyı izliyordum. "Kuzum, üzme kendini. Bulunacak o yengesinin gülü," dedi Asya. Gözlerim daldı. "Kokusu siliniyor odadan Asya. Ben oğlumdan hiç bu kadar uzak kalmadım," dedim. Ardından Eda konuştu, "Bulunur merak etme. Sen hele bulamasınlar, biz gidip ararız," dediğinde güldüm.
Asya odadan çıktı, ama Eda yanımda kalmıştı. Dışarıya bakmaya devam ediyordum. Arel birden elime dokunduğunda geri çekilmeye çalıştım, ama elim onun ellerinin arasında hapsolmuştu.
"Güzelim, biraz dışarı çıkalım, temiz hava alalım," dedi Arel. Gözlerim hâlâ dışarıdaydı. "Oğlumuzu buldun mu?" diye sordum, ama gözlerine bakamıyordum. "Toprak, iyi olmalı şimdi, dedesi ve amcasına şaka yapmıştır, saklanmıştır ve onları bulmuşlardır şimdi."
Koltukta uyuyakalmışım ve sonra yanımda Ali olduğunu fark ettim. Ali, yeğenimdi ve gözleri açıktı, elleriyle oynuyordu. Yataktan kalkıp iki yastıkla onu destekledim, böylece düşmesini engellemiş oldum. Üşüdüğümü hissettim, bu yüzden giyinme odasına gittim. Üstümdekileri çıkarıp beyaz uzun kollu tişört, beyaz uzun hırka ve beyaz eşofman altı giydim. Siyah ev ayakkabılarımı giydim ve saçımı öylesine bir topuz yaptım.
Alimi kucağıma aldım ve yanaklarını öptüğümde gülmeye başladı ellerini emmeye şalışıyordu " acıktın mı sen halam keşke sütüm olsa oda'dan çıkmasak ama çıkmak zorundayız deyip hoplattım odadan çıkıp odalara baktım hiç bir yerde yoktular sonunda aşağı indiğimde hazal anne salih baba ve benim dev vardı. Hepsi bana bakıyordu
" asya yok mu ?" " yok kuzum bir müvekkili karakolluk olmuş oraya gitti acıktı mı bebek " "evet " "süttü ısıtıyolardı kızlar getirir şimdi bekle otur kızım getirirler " dediğinde arelden en uzak köşeye oturdum aliyle ilgilenmeye başladım süttü gelene kadar arelin telefonu çaldığında gitmişdi bizimde süt geldiğinde bebeğe yedirmeye başladım
Gözleri benim gibi renkliydi çok tattlıydı benim bebeğim gibi maması bitmeye yakın arel resmen koşarak merdivenleri çıkmış 10 dakikaya yakında takım elbisesini ve montunu giyip merdivenlerden iniyordu aliyi hazal anneye bıraktım yavaşça .Arel kapıdan çıkmadan önce kolundan tutmayı başarmıştım " nereye gidiyorsun " dediğimde konuşmadı sadece annımı öpüp çıktı.
3 gün olmuştu arel çıkalı ve bir daha geri dönmemişti nerde nasıl çok merak ediyordum ama telefonlarını kimse açmıyordu hazal anneyle evde tek başımıza oturuyorduk .
Zil çaldığında oturduğum yerden hızlıca kalkıp açtığımda murat vardı " yenge nasılsın " "iyim murat gel içeri annemde burda " "yok yenge annemle ikinizi bir yere götürmeye geldim bunu önceden yapmamız gerekiyordu ama " "neyi " "yenge sen annemle hazırlanın bende bir kaç bir şey alıcam yukardan 5 dakikanız var " dediğimde ben hızlıca yukarı çıktım yanıma küçük yandan askılı çanta ve kimlikleri aldım be olur ne olmaz diye telefonumu koydum içine üstüm iyiydi tayt ve kazaktı saçımı düzelttim o kadar aşağı indiğimde muratın elinde küçük el çantası vardı arabaya bindiğimizde murat ter döküyordu " murat bir sıkıntı mı var nereye gidiyoruz " "yenge valla diyemem sizi getirdiğimi bile abim bilmiyo babam dedi " "o abin elimde kalıcak bir gün " dediğimde hazal anneyi unutmuştum " hazal anne kusura bakma " dediğimde bana dönüp güldü " yok kızım bu sefer haklısın en azından benim herif akıllı bunların arasında " dediğinde murat yalandan öksürdü " ayıp oluyor ama anne " "sus be baba tarafına çekmişsiniz siz en azından övmek gibi olsun salihim iyi kalpli ve akıllı " dediğinde azda olsa gülmüştük .
Hastaneye geldiğimizde birisine bir şey oldu diye çok kormaya başlamıştım inşallah kimseye bir şey olmamıştır murat önde biz arkada yürüyorduk bir odaya yaklaştığımızda korumalar duruyordu bizi gördüklerinde daha çok dikleştiler murat odaya giricekken ben girdim " oğlum "
💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕💕
Merhaba nasılsınız?
Bölüm nasıldı?
Telefonum bozuldu ama çalışıyor ekranımda iki beyaz çizgi var kenarında ve bu azda olsa beni zorluyor yazım yanlışım varsa kusura bakmayın şimdiden pek düzenliyemeden attım ama telefonum yenilendiğinde her bölümü gözden geçiricem merak etmeyin bölüm atmaya devam edicem.
Sizi seviyorum ♡♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİM LÂL HAYATIM
ChickLitSekreterine gülümseyip elimdeki kutuyu salladım sessizce sır verirmiş gibi söyledim "hamileyim haber vermeye gidiyorum " "çok sevindim lâl hanım tebrikler" gülerek kapıya tıklamadan açtığımda gülümsemem yüzümde soldu arellin bacağında kadın oturuyor...