Üstümü giydirmesine izin vermedim. Oda giydirmek için inatlasti,ama ben dururmuyum sizce tabii kide hayır.
"Defol git ben üstümü giyinebilirim !"
"Sana sormadım hiç bir şeyi. Giydiricem ve evine birakcam seni."
"Sen beni biraksana gitsene!!"
"Bırakırsam Batuhan in rahat duracagini mi saniyorsun?"
"Bu seni neden ilgilendiriyor ki?"
" İlgilendirmiyor zaten sadece annene kıyamıyorum."
" Sanane ya sanane !!!"
" Tamam lan. Ne bok yiyosan ye!!"
"Git hadi defol burdan!!"
" Gitmicem ama seni bir yere goturucem. O zaman seni bırakırım anca!"
"Seninle hiç bir yere gelmicem."
"Sen benim kötü olduğumu soyluyorsun ya sen benden daha kotusun."
"Ne alakasi var? Sen kötülerin lordu bense iyiliğin kraliçesi(!)"
" He ondan he!"
Hazırlandık çıktık. Bi boş kulübeye geldik. Kulübe yıkık döküktu. Korkuyodum ama bunu ona farkettirmemem gerekiyordu. Çünkü benimle dalga geçerdi. Bunları dusunurken bana arabada gelirken söylediklerim beynimde dönüyordu.'Sen kötülerin kraliçesi bense oranin bir köylüsüyüm sadece sen benden daha kötü birisin Humay!'
Bu söyledikleri düşünmeme neden olsada umursamamaya calisiyordum.
"Hadi artık gelin beyler"
Ne demek istediğini anlamadim birilerini çağırıyordu. Ama neden?
"ooo kimleri goruyorum bir sürtük mü getirdin yanında Burak?"
"Bu sürtüklerin alası baba"
Baba mi dedi cidden? Buyur burdan yak!!!
"Babanla mi tanistircaksin beni?"
"He evet babamla tanistircam seni"
" Merhaba ben Hümay. Buragin sevgilisi-"
Sözüm neden kesildi yine?
" Surtugum bu kız baba"
" Surtugun mu?"
"Evet. Sen benim surtugumsun ."
Bunu dediğine inanamiyordum. Beni babasıyla neden tanistirmaya geldi ki o zaman? Tam bu soruyu kendime sorarken vücudumun aniden itildiğini ve anında vücudumun soğuk suya girmesiyle irkildim. Kendimi soğuk suyun içinde buldum. Yüzme bilsem çıkarım ama yüzme bilmiyorum. Burda öleceğim kesindi.
Sudan sadece kafam yukarıya çıkmıştı çünkü suyu biraz bosaltmislardi. Galiba konuşmam için yalmislardi bunu.
" Artık seni bırakıyorum. Sürtük!!!"
"Ne? Beni olumume mi terk edeceksin yani?"
" Aynen güzelim!"
Bunları dediginde kalbime bir hançer saplanmış gibi canım yandı hatta kalbim değil. Bu böyle nasıl desem? Karnimin bi yerlerinde böyle bi kipirdanma içinde bi boşluk oluşmuş gibiydi. Bu neydi? Bu korkuydu,pismanlikti,ofkeydi,acıydı ve bir çok şeydi. Kısaca benim duygularimda.
" Sana bi soru soracağım ama gerçekleri söyleyeceksin."
" Sor bakalım"
" Beni gerçekten sevmiyor musun? Ya da hiç sevmedin mi?"
Buraktan...
Bu soruyu sorduğunda cevaptan tam olarak bende emin değildim. Onu seviyordum ama o sandığım kadar iyi biri değilmiş. Bunu sonra öğrenmem tabi ki kötü oldu ama olanlardan oda sorumlu. Yani en azından ben öyle düşünüyorum. Ve sorduğu soruya cevap vermeden suyu açmalarını işaret edip gitmek için hazirlandigimda bana bir sürü şey söyledi ama en son suyla karışık söylediği şey canımı yaktı.
"BIRAKMA!!"
Bu söylediğinden sonra babama bir süre sonra Humayi ordan çıkarmasını ve evine götürmesini söyledim. Galiba babamda öyle yaptı. Bilmiyorum. Tek bildiğim bi şey var oda Humay suçlu ve ben ona karşı sadece nefret duyuyorum ama beni etkiliyor belkide eskilere aittir bu etkisi. Ama ne olursa olsun Humay suçlu. Ama ne olursa olsun Humay suçlu. Buna eminim ama neden dediği şey bana dokundu ki?
Gözlerim kapanmaya başladı aklımda aynı ses aynı kişi aynı söz.
'BIRAKMA!!'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMAŞIK
Roman pour AdolescentsHümay,Burak,Engincan,Melih ve diğerlerinin başından geçen karmaşık olayların anlatıldığı biraz aşk biraz hüzün biraz da heyecanin bulunduğu bir kitap.:)