⋈BVM⋈(12)

222 34 17
                                    

Keyifli okumalar!

"Nil abla."

Biri beni sallarken aynı anda da ismimi söylüyordu. Gözlerimi kırpıştıra kırpıştıra açarken ne olduğunu anlamaya çalıştım. Bana bakan bir çift yeşil göz ile karşı karşıya geldim.

"Ne istiyorsun çocuk?"

"Iı şey ben acıktım da kahvaltıyı ne zaman hazırlayacaksın acaba?" Yerimden doğrulup çocuğa ters ters baktım.

"Ben kahvaltı hazırlamam. Git dayın hazırlasın."

Dünyada ki en son kahvaltı hazırlayacak kişiyi sizce de uyandırması çok saçma değil mi?

"Ama onu uyandıramıyorum ki. Çok zor kalkıyor."

"O zaman bu senin sorunun." Tekrar bedenimi yatağa atarken gözlerimi yumdum.

"Ama nasıl uyandıracağım ki?"

"Bilmem onu da sen bul." Şu an uğraşmak isteyeceğim son şey küçük bir çocuktu.

"Buldum." Ellerini çırpıp eş zamanlı olarak bağırmıştı. Sadece uyumak istiyordum, çok şey değil...

"Su dökebiliriz." Aslında bakarsanız masum suratı uyandırmak fikri biran da cazip geldi.

"Hayır velet daha farklı bir şey bul."

"Bana yardım edecek misin?" Sadece kafamı salladım.

"O zaman buzlu su dökelim." Bu çocuğun annesi gayet zekiyken bu neden bu kadar mal olmuştu?

"Saçmalama, daha farklı diyorum." Ellerini yeniden çırptı.

"O zaman sıcak su dökelim."

"Ya su mu dökmüyoruz artık kes sesini." Pars anında başını eğerken bende aklıma gelen fikir ile gülümsedim.

"Dayın en çok neye sinir olur?" Biraz düşünür gibi yaptı.

"Biz bir kere beraber yatıyorduk sonra ben çok dönüyorum, kıpırdıyorum diye kızmıştı. Uyuyamamıştı." Aklıma gelen fikirle sinsice gülümsedim.

"Benimle gel." Ayağa kalkıp arkamdan gelen veletle masum suratın odasına doğru yürüdük. Kapıyı açtım ve yüzüstü yatan Doruk'la karşılaştım. Pars'ı yanıma çektim.

"Ben ne yapacaksam onu yap." Kafasını heyecanla salladı. Sanki savaşa gidiyor gibi bir havası vardı.

Yavaşça yatağa yanaştım ve yatağa çıkıp ayağa kalktım. Aynı şeyleri Pars da tekrar etmişti. Doruk ortamız da ben solda Pars ise sağdaydı.

"3 dediğimde sertçe zıplıyoruz. 1-2 ve 3!" Bunu der demez yatakta zıplamaya başladık. Öyle hızlı zıplıyorduk ki yatağın yaylarının kopması an meselesiydi.

Doruk biraz sonra hızlıca gözünü açtı. Bir ona bir bana bakıyordu.

"Nil ne yapıyorsunuz?" Zıplarken omuz silktim.

"Zıplıyoruz." Pars ve ben kahkaha ile gülerken Doruk sinirlenip Pars'ı indirmeye çalıştı.

"Pars in yatağımdan."

"İnme Pars. Hadi zıpla." Pars ona bakıp daha da hızlı zıplamaya başladı.

"Nil çocuk musun? Bari sen in yataktan."

"Evet, çocuğum. Pars ile birlikte içimde ki çocuk ortaya çıktı." Doruk hızlıca yataktan kalkıp Pars'ı kucağına alıp indirdi.

"Hadi git ve üzerini değiştir. Bu konuyu konuşacağız sonra." Pars arkasını dönüp pıtı pıtı dışarı çıktı. Doruk kapıyı kapatıp bana döndü. Ben de sanki daha hızlı zıplaya bilirmişim gibi daha da hızlandım.

BENİMLE VAR MISIN? (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin