Medeniyetten Men Edilen || Wanda Maximoff

11 | Arkadaşlarına Sırt Çevirdiği İçin

İnsanların ulaşmak istediği tek bir şey vardı. Karşılarında kimin durduğunun da bir önemi yoktu. Önlerine çıkanların, korumak için yemin etmiş insanların olması bile hiçbir şeyi değiştirmiyordu. Ellerindeki meşalenin sönmesine izin vermeden geçmeye çalışıyorlardı. Ellerinde tırpan ve pala tutanlar ise taşıdıkları aletleri kullanmaktan çekinmiyordu.

Steve kafasını kaldırıp yukarıdaki helikoptere baktı, General Ross'un içinde olduğu helikoptere.

Kalkan, yaşanan tüm kaosa karşın sakinliğiyle yanmaya devam ediyordu.

Wanda hala harekete geçmemişti. Elleri vücudunun iki tarafındaki boşluktan aşağı serbestçe salınmıştı. Yürüdüğünün farkında değilmiş gibi attı ilk adımını, gözlerini odaklandığı noktadan hiç ayırmadan adımlarını attı ve kalabalığa doğru yürüdü.

Steve Wanda'nın geldiğini gördü. Eliyle kalkanın üzerindeki ateşi söndürdü. Alev kalkana zarar veremezdi ama üzerindeki boyaya verebilirdi.

Boyası akmakta olan kalkanı sırtına taktı Steve ve Wanda'nın önüne aceleyle gelip kızın önüne geçti. "Wanda, lütfen. En azından arandaki mesafeyi korumalısın."

Arazi araçlarının tepesindeki askerler megafonla bağırdı. "Geri çekilin! Geri çekilin!" Ancak megafonlara konuşan askerler ne derse desin insanlar için tek bir etkisi vardı yalnızca.

Wanda Maximoff, Steve'in omzu üzerinden sivillerle askerlerin arasında süren kavgaya baktı.

Bir kaos büyücüsü olarak orada dikiliyordu, tüm o kaosun ortasında, etrafını sarmış olan çemberin içindeki güvenli alanında duruyordu. "Steve, onlarla konuşmalıyım."

Tony geldi ikisinin yanına. "Ne oldu?" diye Steve'e sordu. Adam cevap vermeyince Wanda'ya döndü. "Niye geri çekilmiyorsun? İnsanların yüzlerindeki ifadeyi görmüyor musun? Seni ellerine geçirdikleri yerde öldürmek istiyorlar."

"Steve de söyledim," dedi Wanda. "Onlarla konuşabilirim."

"Hayır, bu hiç iyi bir fikir değil," dedi Tony kafasını sağa-sola hızla sallarken.

Başını eğmiş olan Steve ise "Bırak konuşsun Tony," dedi.

"Ne dedin?" diyerek Steve'e döndü Tony Stark. "Arkandaki manzaranın farkındasın değil mi? Sivillerle askerler arasında bir savaş başladı Steve! Bizim yüzümüzden başladı ve sen bunu durdurmak yerine daha da körüklemek mi istiyorsun?"

"Onun konuşmasına izin vermezsek onlardan ne farkımız kalır," dedi Steve.

Tony cevap vermedi ve kenara çekildi. Bakışları huzursuzdu ve yerinde duramadığı için sürekli hareket ediyordu. Zırhlı eliyle yüzünü ovalıyor, sallanıyor ve kendi etrafında dönüyordu.

Steve ise bir anıt gibi duruyordu.

Wanda ise arkasına dönüp diğerlerine baktı. Thor, Natasha, Clint, Sam, Bucky, Bruce ve Rhodes yan yana durmuş onu izliyordu.

Güçleriyle havalandı ve askerlerin üzerinden geçerek insanlara havadan yaklaştı. "Durun! Birbirinizle savaşmak zorunda değilsiniz!"

Wanda, konuşmasına devam edecekti ki kalabalığın arasından atılan bir domates üzerine çaptı. Omzuna çarpan kırmızı meyve yere düşecekken eliyle yakaladı.

Domates atıyorlardı. Ona, domates atıyorlardı. Meyveyi yere bıraktı ve toprağın üzerine düşündü, ikinci saniyesi olmadan kalabalıktaki biri tarafından ezildi. "Ben, yaptıklarım için özür dilerim," dedi kadın.

İnsanların hiçbiri ona kulak vermiyordu ama hepsi boğazlarını yırtmak pahasına bağırarak feryat ediyordu.

"KOCAM SENİN YÜZÜNDEN İNTİHAR ETTİ!"