𝐋𝐢𝐭𝐭𝐥𝐞 𝐅𝐮𝐧𝐤𝐲 | 𝐓𝐚𝐞𝐋𝐢𝐜𝐞

|TATLI|

Ben geldim

+++

~L~

Ertesi gün kahvaltıdan sonra odamda hazırlandım ve aşağı indim.

"Lice, nereye gidiyorsun?"

"Bizim çocuklara bakmaya gidiyorum."

Kafasını onaylarcasına sallayan Jisoo "Tamamdır, selam söyle-" derken Chaeyoung lafa atlayıp "Ben de geleyim ben de!" diye cırladı.

"Sen gelemezsin sincap." diye onu reddettim. Zıplayarak yanıma gelip kollarını boynuma doladığında hızlı bir şekilde iki elimle ince belini kavradım.

"Lütfen!" diye mızmızlanırken bir yandan da hoplayıp inerek karnıma sürtünüyordu.

"Sabrımı sınama güzelim, gelemezsin-" derken ensemdeki saçları okşayarak alnını alnıma yasladı.

Of...

"Tamam..." diye mırıldanarak onu kucağımdan indirdim ve kapıya doğru ilerledim.

"Yuppi!" diye sevinerek arkamdan geliyordu, üstünde pijama olduğunu unutmuştu.

"Git üstünü değiştir gel."

Hızlıca kafasını salladı ve yukarı çıkıp hazırlanmış bir şekilde geri geldi. Beraber yurttan çıktıktan sonra arabamıza bindiğimizde Orlando'ya BigHit'e sürmesini söyledim.

BigHit binasını görmemle hafif doğruldum ve omuzlarımı esneterek Chaeyoung'a baktım.

"Hihi!"

Bitmeyen neşesi ile arabadan indiğinde arkasından ben de indim, korumalar eşliğinde içeri girerken boynumu kıtlattım.

O anda ne düşündüğümü bilmiyordum. Onları göreceğim için küçük bir heyecan vardı sanki içimde ama kendi kendime hep "Neden heyecanlanıyorsun?" diyordum. Sanki kalbim yıllarca atmamıştı. Yaşamımın bir amacı olduğunu çok nadir hissediyordum ve bu beni yoruyordu. Duygularımda ne gibi bir değişiklik olduğunu anlayamıyordum fakat değişen bir şeyler olduğunu hissedebiliyordum.

Derin bir nefes aldım...

BigHit binasının soğuk havası ile ferahlayarak aldığım nefesi ağzımdan verdim ve Chaeyoung'a döndüm.

"Sen git, benim bir işim var."

"Peki!"

Bebek sesi ile konuştuktan sonra pıtı pıtı yanımdan ayrıldı, ısırmak istedim.

Hafif gülümseyerek asansöre bindim ve en üst kata çıktım. Bang PD'nin kapısına varıp tıklattığım anda sanki birini bekliyormuşcasına "Gel!" dedi.

"Oh, Lalisa Manoban? Hoşgeldin."

Eli ile kibarca masasının karşısındaki koltuğu gösterdi, hızlı adımlarla gidip oturdum.

BTS ile grubumuzu birleştirdiğimizden dolayı artık ikinci başkanımız olan bu adamın SM, JYP ve YG'nin içinde bulunduğu pisliklerin hiçbiri ile uzaktan yakından alakası yoktu. Bu yüzden onu bu işe sokacağım için içimden kendime kızıyordum ama başka çaremiz yoktu.

"Bir şeyler içmek ister misin?"

"Muzlu süt." dediğim anda kahkahayı basınca gözlerimi devirerek ofladım.

"Nesi komik bunun?"

"Bana Jungkook'u hatırlattın Lalisa!"

"Evet çok komik, şimdi sütümü istiyorum başkanım."