Ocak 2016
Sahra
Her gün olduğu gibi bugün de okul için erkenden uyandım. Annemin hazırladığı kahvaltıdan biraz atıştırıp evden çıktım. Okul yürüme mesafesinde olduğu için yavaş yavaş okula doğru yürümeye başladım.
Kısa bir süre sonra okula vardığımda kapıda Rüya'nın beni beklediğini gördüm.
"Günaydın!" Dedi tüm enerjisiyle ve yanağıma öpücük bıraktı.
"Günaydın.." dedim bende ve içeri doğru yürümeye başladık.
"Senin neyin var?"
"Sınava az kaldı ve ben... Hiç hazır değil gibi hissediyorum.."
"Saçmalama istersen... Sen hiç çalışmasan yine kazanırsın. Hem daha altı ay var."
"Off Rüya... Ben bu gidişle ne Psikoloji ne başka bir şeye giderim.. "
Sıkıntıyla soludum ve sınıfa kadar geldiğimizi fark ettim.
"Sahra.. Bu arada.." Tam sınıf kapısının önündeyken Rüya ağzında bir şeyler gevelemeye başladı. Tek kaşımı kaldırdım onu anlamaya çalıştım.
"Ne oldu?"
Derin bir nefes aldı ve,
"Alp.." dedi.
Adını duyduğumda elimde olmadan hızlanan kalbim ve mideme giren kasılmayı görmezden gelerek cümlenin sonunu bekledim.
"Ee.."
"Alp ve Sanem... Çıkmaya başlamış.."
Beynimdeki karıncalanma hissiyle sertçe yutkundum. Gözlerimi birkaç kez kırpıştırdım. Bunu kabullenmek benim için zordu.. O hep yalnız biriydi.. Evet benimle olmamıştı.. Ama başkasıyla da olmamıştı.. Onu başkasıyla görmek... Düşüncesi bile mideme sert bir yumruk yemişim gibi hissetiriyordu..
"Gençler? Neyi bekliyorsunuz hadi öğretmenler zili çalıyor duymuyor musunuz?" Diye uyaran nöbetçi öğretmenle düşüncelerim bölünmüştü. Rüya bana acıyan gözlerle bakıyordu. Koluma girdi ve sınıfa girerken;
"Bakma bana öyle..." diye fısıldadım.
Yanağıma öpücük bıraktı ve sınıfa girdik. Sınıfta her zamanki gibi gürültü patırtı vardı.. Kalabalıkta gözlerim onu aradı cam kenarındaki sırasına baktığımda onunla göz göze geldim ve gözlerimi hemen kaçırdım. Bu saçmalığa ne zaman son verecektim... Artık sevgilisi vardı... İçimdeki son ümit kırıntıları da tükenmişti.. Beni sevmiyordu işte.. Zorlamanın alemi yoktu.. Duvar kenarındaki yerime oturduktan sonra hoca gelmişti. Ders kitaplarımı çıkartıp derse odaklanmaya çalıştım.
Sonunda teneffüs zili çaldığında sıkıntıyla soludum ve ders kitabımı kapatıp test kitabımı çıkarttım. Neredeyse sınıftaki herkes dışarı çıkmıştı. Rüya da:
"Hadi bizde çıkalım.."
"Yok ya sen çık testim yarım kalmıştı onu bitireyim."
"Hadi Sahra yaaa" demesine kalmadan kapıdan:
"Rüya geliyo musun? Bahçeye iniyoruz." Dedi. Yan sınıftan birkaç kızdı. Rüya bana tekrar dönüp.
"İnmek istemediğine emin misin?" Dedi.
"Evet.. Git sen.." dedim ve o çıkarken testimi çözmeye devam ettim. Sınıfta birkaç kişi vardı onlar da benim gibi test çözüyordu. Sorulara dalmışken kapıdan gülüşme sesleri geldi. Görüş alanıma yavaşça giren Alp ve Sanem'i el ele görmemle boğazımda bir yumru düğümlenmişti. Pencerenin önüne geçip el ele konuşmaya başladılar. Delici bakışlarımın yeni farkına varıp biraz olsun çaktırmadan bakmaya çalıştım. Alp kısık sesle kıza şarkı söyleyince daha fazla dayanamadım ve yerimden kalkıp sınıftan çıktım. Koşar adım tuvalete gittim ve birine girip kapıyı kilitledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzaktan (+18)
Chick-LitUzun zamandır seviyordum onu... Ama uzaktan. Cemal Süreya'nın da dediği gibi: "Uzaktan seviyorum seni Kokunu alamadan, Boynuna sarılamadan Yüzüne dokunamadan Sadece seviyorum..." Yaklaşık üç yıldır ona beslediğim karşılıksız sevgi bana acıdan başka...