Normalde beyaz ama çamurdan kahverengi olmuş ayakkabılarıma baktım.
"Lanet olsun bu hayat, lanet olsun bu sevgi"
"Ne oldu yine be kızım"
"Anne ıslak mendil getirsene ayakkabılarımı silcem"
"Gir kendin al be"
"Al işte" dedim ve ters ters baktım.
Ayakkabılarımla yere eğildim ve dizimin üstünde ıslak mendillerin bulunduğu cekmeceye ilerledim. Dizlerim acıyo ya sanki vereydi nolurduu. Cekmecenin altına geldim ama dizlerimin üstünde boyum yetismedi. Çaktırmadan ayağa kalktım ıslak mendili aldım ve geri çömeldim. Dizlerim acıyo beğ.
"Anne al işte bu kadar eziyet çektirceğine vereydin?"
"Bidaha al işte lafını kullanırsan yemeğini bile kendin hazırlarsın artık bune be herşeye 'al işte' diyosun."
"Buna bile takıldın aferim, bravo canım" dedim ve gözlerimi devirdim.
"Anneye göz devirilir mi terbiyesiz misin kızım sen....." Anne ne çok konusuyon sen ya valla dinleyemicem. Annemin konusmalarına kulak asmadım, kapıyı çektim ve sitenin önünde supralarımı sildim. Telefonumun camından son kez kendime baktım ve Deniz'e mesaj attım.
Gönderilen: Deniz
Starbucks'da buluşalım kanka planlarım var vuhuuu.
GÖNDERİLDİ.
Mesajım da gönderildiğine göre kulaklığımı taktım ve müziğimi son ses açtım. Arkamdan biri bana dokunduğunda irkildim. Arkamı döndüm ve bana dokunan kişinin okulun en popiler en meteor çocuğu olduğunu gördüm. ONUR. OMG. Allah bizden alıp sana mı verdi yıfrım?
Cool davranmaya çalışarak kulaklığımı çıkardım ve
"Ne vardı?" dedim.
"Kimse senin karga sesini duymak zorunda değil. Bence kulaklıkla şarkı dinlerken tedbirli ol." dedi ve kahkaha attı. Al işte. Şu an yerin dibine en en en dibine girmek istiyorum. Okulun en popiler çocuğuna rezil oldum yaa. Allah kahretsin beni. İki saattir bağıra bağıra şarkı söylüyorum ve benim sesim iğrenç yaa. Gebercem şimdi beğ.
"Saol" dedim ve gözlerimi devirdim.
Yamuk ve seksi gülümsemesini yaptı. Allam sana geliyom. Cool olma çabalarım suya düşse de devam ettim. Kulaklığımı taktım. MÜZİĞİMİ KAPATTIM. Arkama döndüm ve Starbucks'a doğru ilerledim. Hala etkisinden kurtulamadım amk bune rezillikti. İçeri girdiğimde Deniz'in gelmiş olduğunu gördüm.
"Buluşalım diye mesaj atıyorsun iki saat bekletiyosun amk"
"Sus be rezil oldum zaten" dedim. Kahkaha attı.
"Ne gülüyosun be çarpcam azına iki tane"
Gülmemek için kendini zor tuttuğu belliydi.
"Ne oldu anlat bakalım" dedi. Olayı anlattıgımda tiksindirici kahkahasını attı. Bütün cafe ben dahil Deniz'e mal mı bu der gibi baktık.
"Kızım sen gülme ya valla soğudum lan"
"Kes be sesini de neden çağırdın onu söyle Azra"
"Of iyi be. Simdi bugün Berkayların partisi varmış ve bil bakalım kimler de davetlii" dedim.
"Bizde davetliyiz de nolur de Azra lütfen bizi de davet etti dee."
"Kızım bağırmasana yaa. Tabiki davetliyiz ne sandın" dedim ve elini çak yapiyim diye uzattı. Bende durur muyum. Kafasına bi tane yapıştırdım.
"Kızım ben hep senin yüzünden aptal oldum yaa"
"Aptal olduğun doğru da benim yüzümden değil" dedim. Bana ölümcül bakışlar attı. Konuyu değiştirip;
"Ne duruyoruz hadi alışverişeee" diye bağırdım.
Dışarı çıkıp alışveriş merkezine doğru ilerledik. --------------------
"Oha kızım şuna bak aşık oldum şu elbiseyee" dedim.
"Götünü satsan alamazsın kızım onu sen"
"Hayallarimi yıkmakta bir numarasın ama ben hep bugünü hayal ettim ve parami biriktirdim canım. Sende düşünseydin. Şansına küs" dedim ve mağazaya girdim.
Deniz arkamdan geliyodu.
"Irıspısın ya sen. Valla. Ben oraya paçoz gibi gidiyim sen bu harika elbiseyle tüm dikkatleri üzerine topla. Hain arkadaş."
"Saçmalama be kızım bende ikimize de yetecek para var. Göt gibi bırakacağımı mı sandın?" Allahım harika bi arkadaşım ben valla.
"Harikasın kızım sen valla." dedi.
"Ah madam biliyorum."
"Ukala" dedi ve yanagimdan öptü.
Çok beğendiğim siyah elbiseyi denedim. Vay bee tam hayal ettiğim gibi *-*
"Oha kızım daş gibi oldun"
"Oturacagına sende bi elbise seç" dedim ve gülümsedim.
"Kaç paran var senin sonra kasada göt gibi kalmayalım rezil etme beni"
dedi. Cüzdanımı çıkardım ve içinden kredi kartımı aldım. Ukala bi sekilde Deniz'e gösterdim.
"Ohaa kredi kartı çıkartmışsın bide yaa"
"Ne sandınn" derken sözümü kesti.
"Çok konuşma da banada elbise bakalım."
"Şu nasıl?" dedim ve karşımızdaki lacivert straplez elbiseyi gösterdim.
"Beyenmedim" dedi ve burun kıvırdı.
"Peki ya şu yeşil kalem elbise?"
"Çok resmi yaa"
"Bulduum. Şurdaki koyu mor elbise nasıl?" dedim ve etek kısmı tül olan elbiseyi gösterdim.
"İşte bu tam hayal ettiğim gibi" dedi ve koşarak yanına gitti. Kabinlere girdi.
"Vayy bee." dedim.
"Olmuş mu?"
"Bütün gözler bizim üzerimizde olucak güzeliim" dedim ve bu sefer gerçekten çak yaptık.
"Sıra ayakkabılardaa" dedim.
"Bunun altına nasıl ayakkabı olur?" "Siyah stilettoo"
"Fazla İşte Benim Stilim izliyosun kanka"
"Evet ama işe yarıyomuş bak"
"Yaşaa İşte Benim Stiliim" dedi.
"Bak şu mağazaya girelim"
"Tamam"
-----------------------
Ayakkabımızı da aldığımızda hava karardı. Partinin başlamasına 1 saat kaldı ama biz hala çantamızı almadık.
"Çabuk çantacıya gidelim" dedi bitkin bi halde. İkimizde haliyle yorulmustuk. Deri siyah elbiseme baktım ve ona göre bi çanta hayal ettim. "Çanta konusunda hic iyi degilim yaa"
"Bende onda iyiyim bana bırak"
"Yaşaa bee" dedim. Cantamizi da aldigimizda tamamen hazirdik. Partiye doğru yol aldık.
Selaam. Biraz kısa bi bölüm oldu ama umarım begenirsiniz canlarim. Votelerinizi bekliyorum. Hikayeme devam edicem. Hikayeyle ilgili yorum yapmayi unutmayin :D