12| Nefes

3.5K 356 188
                                    



İyi okumalaaar, oy ve yorum atarsanız beni çok mutlu edersiniz <3

Jimin, Taehyung'lar ile evinden çıkmış yürüyordu, dün aklından çıkmıyordu. Yakınlıkları, yanağını öpmesi, erkeksi kokusu...

"Bu uçmuş." desi Hoseok Jimin'in kafasına geçirirken. Jimin irkilerek kafasını tutunca Taehyung kahkaha atmaya başlamıştı. "Ne oldu ya! Niye vuruyorsun?"

Hoseok, Jimin'in kafasını ovup öperken "sabahtan beri sana sesleniyoruz duymuyorsun. Nerelere daldın?" dedi.

"Hiç, öylesine."

Taehyung inanmadığını belli eden bir bakış atıp arabasının anahtarını cebinden çıkarırken söylendi. "Hadi öyle olsun bakalım. Çıkar yakında kokusu sonuçta."

Hoseok da kafa sallayınca Jimin oflayarak arkalarından ilerliyordu. O anda bir araba hızlıca yanlarına gelip durmuştu. Arabanın camı açılınca Jimin, Kook görünümlü Jungkook ile karşılaşmıştı. "Neden tekrar böyle giyindin?"

Jungkook omuz silkip uzanarak yanındaki koltuğun kapısını açtı. "Üniversitede tanınmamak için. Hadi atla."

Jimin açık olan kapıdan içeri girince Taehyung koşturarak Jungkook'un tarafına geçti. "Şş, Jin hakkında söylediklerimi ona söyledin mi?"

Jungkook gülüp olumsuz anlamda başını salladı. "Hayır ama konuşmalarını dinlerken baya eğlendim."

Taehyung gözlerini kısıp bir süre Jungkook'u izledi, doğru söyleyip söylemediğini anlamaya çalışıyordu. Boşverip elini arabadan içeri sokup Jungkook'un omzuna attı. "Ee, sende bizim aramıza girdiğine göre Jin'i bana ayarlarsın hah?"

"Çok beklersin."

Taehyung dudaklarını büzüp arabanın arka koltuğuna ilerleyince Jungkook kafasını camdan dışarı çıkarttı. "Hey napıyorsun?"

"Ee, bizi götürmeyecek misin?"

"Hayır, Jimin'i götüreceğim."

Taehyung elini havaya kaldırıp arabaya yaslarken kare gülümsemesini sundu ona. "Hah sende! Jimin ya da biz ne fark eder canım, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez bizim."

Jungkook sinirle tıslayıp Taehyung'a sinirli bir bakış attı. "Bizimle gelmezseniz seni Jin'le görüştürürüm." Taehyung hemen kapıyı kapatıp Hoseok'u da çekiştirerek oradan arabasına binerek uzaklaşmıştı. Jimin küçük bir kıkırtı bırakınca Jungkook ona dönmüştü. "Bakıyorum da baya eğleniyorsun."

Baş sallayıp önüne döndü. "Eğlenceliydi, her neyse çabuk ol okula geç kalacağım."

Jungkook dudaklarını düz bir çizgi haline getirip bir anda gaza bastı. "Hayhay efendim!"

İkili son sürat ilerlerken Jimin kendi camını açıp rüzgarın yüzüne vurmasına izin verdi. Bu hissi seviyordu, saçlarının rüzgarda dalgalanması onu özgür hissettiriyordu. Tabi bunları düşünürken yanındakinin kendisi izlediğinin farkında değildi.

 
  Kısa bir sürede vardıklarında Jimin arabadan daha önceden inip ilerleyince Jungkook arabayı park edip arkasından ilerlemeye başladı. "Hey! Niye beni beklemiyorsun?"

Jimin topuğunun üstünden Jungkook'un tarafına dönüp iç çekti. "Unutuyorsun galiba, seni hala affetmiş değilim."

Jungkook dudak büzüp arkasından ilerlemeye başladı. Jimin'i kendisine nasıl affettirebileceğini kendisi de bilmiyordu. Ama işi zor olacak gibiydi. İkili sınıfa girdiğinde yine yoğun bir gün başlamıştı onlar için. Jungkook sadece bunlara Jimin için katlanıyordu yoksa iki dakika bile katlanmazdı bu lanet yere.

Options and Love ° JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin