Hyunjin konuşmaya devam etti sürekli konudan konuya atlıyordu, Minho onu dinlemeyi sevse bile artık sıkılmıştı
M: Hyunjin!
H: Efendim
M: Bence artık susmalısın
H: Peki, yine çok konuştum özür dilerim
Hyunjin'nin suratı düşmüştü, Minho onu takmamış kumlara vuran dalgaları izlemeye başlamıştı. Çiftin arası gittikçe açılıyordu, önceden birbirinden ayrılmayan çift artık ayda 1 veya 2 kere bulusuyordu. Okulda bile bazen birbirlerine bakmıyorlardı, bazıları ayrıldıklarını bile düşünmüştü açıkçası. Aslında içinde bulundukları durumun da pek farkı yoktu. Hyunjin ve Minho'nun ilişkisi iki muma bağlı bir ip gibiydi, Minho mum alevini arttırıp ipi yakmaya çalışsa da Hyunjin bunun tam tersini yapıp ipi olduğunca sağlam tutmaya çalışıyordu. Ama bu ikisini de çok yormuştu. Hyunjin bunları aklından geçirirken bir an da ayağa kalkan Minho ile irkildi
H: Bir yere mi gidiyorsun?
M: Uhm, evet işim çıktı
H: Gitmesen olmaz mı? Zaten uzun süreden sonra buluştuk
M: Gitmem gerek Hyunjin, sonra konuşuruz
Minho hızlı adımlarla oradan uzaklaştı. Aslında işi falan yoktu sadece sıkılmıştı ve artık Hyunjin ile buluşmak ona sadece baş ağrısı olarak görünüyordu. Hyunjin biraz daha sahilde oturduktan sonra kalkıp yavaş adımlarla evine gitti. Eve gelince kendini koltuğa atıp Minho ile olan ilişkisini gözden geçirmeye başladı. Belki de ilişkinin bitmesi ikisi içinde iyi olabilirdi, Hyunjin bu seçeneği de düşünmüştü ama Minho'ya çok bağlıydı ve bu seçeneği seçerse kaybeden o olacaktı. Minho olmadan ne yapacağını bilmiyordu, günü nasıl geçireceğini, kiminle mesajlaşacağını hepsi birer soru işareti idi kafasında. Hyunjin'nin tam tersine Minho ayrılmayı en iyi seçenek olarak görüyordu, artık sıkılmıştı ikisi içinde en iyisinin bu olacağını düşünüyordu. Ama bunları düşünürken aslında Hyunjin'nin ona ne kadar çok bağlı olduğunu göz ardı etmişti. Onu üzebileceğini hatta hayatını darmadağın edeceğini hiç tahmin etmemişti. Hyunjin bu düşünceler ile uyuyakalmıştı, Minho ise video oyunu oynuyordu. Karar vermişti yarın okul çıkışında Hyunjin ile buluşup, ilişkilerini bitirmek istediğini söyleyecekti.
Soulmate:
- Hyunjin
- Yarın okul çıkışında buluşalım
19:06
Hyunjin uyuduğu için mesajı görmemişti, Minho mesajı attıktan sonra biraz daha video oyunu oynadı daha sonra da akşam yemeği yedi. Hyunjin saat 00:30 civarı uyandı, Minho çoktan uyumuştu. Hyunjin mesajı gördü, gördüğü anda aklına iki şey gelmişti; Minho benden ayrılmak mı isteyecek? Yoksa benimle vakit geçirmek mi istiyor? Hyunjin bunları aklından geçirirken Minho'nun mesajına cevap verdi.
+ Tamam olur 00:38
Hyunjin bir şeyler atıştırdıktan sonra kitap okudu daha sonra da uyudu.
Ertesi gün;
Minho yine erkenden kalkmış okula doğru yola çıkmıştı. Hyunjin bu sefer uyuyakalmamış o da yola koyulmuştu. İkili okulun girişinde karşılaştı.
H: Günaydın Minho
Minho cevap vermeden sınıfa gitmiş, Hyunjin de yüzü asık bir şekilde peşinden gitmişti. Yine klasik bir okul günüydü demek isterdim ama aslında her şey çok farklıydı. İkili hiç konuşmamıştı, Hyunjin derste Minho'yu rahatsız etmemişti, diğer öğrenciler bile bir şeyler olduğunun farkındaydı. Okul bu şekilde bitti. Hyunjin ne olacağı konusunda hem tedirgin hem de heyecanlıydı. İkili okul kapısında buluşup parka gideceklerdi. Hyunjin okul kapısında bekliyordu bir kaç dakika sonra Minho'nun da gelmesi ile parka doğru beraber yürüdüler. Parka gelince ikisi bir banka oturup hiç konuşmadan beklediler. 10-15 dakika böyle geçtikten sonra Minho söze girdi.
M: Hyunjin, bugün buluşmayı seninle önemli bir şey konuşmak için ayarladım.
Hyunjin çoktan olacakları anlamıştı, gözleri dolmuş ne yapacağını şaşırmıştı.
M: Ben ilişkimizi bitirme-
Hyunjin bir anda yere çöküp Minho'nun dizlerine kapandı. Minho şok olmuştu, Hyunjin ise ağlıyordu.
H: Lütfen beni bırakma Minho, sensiz yaşayamam lütfen
M: Saçmalama Hyunjin bensiz gayet iyi yaşarsın
H: Sen nefes almadan yaşayabilir misin? Sen benim nefesimsin beni bırakırsan ölürüm
M: Hyunjin ikimiz içinde en iyisi bu, üzgünüm
Minho'nun gözleri dolmuştu, onu böyle bırakmak istemiyordu ama onunla böyle bir ilişki de yaşamak istemiyordu. Minho Hyunjin'i ayağa kaldırıp ona sarıldı.
M: İkimiz içinde en iyisi bu...
Minho Hyunjin'e son bir kez baktıktan sonra hızlı adımlarla oradan uzaklaştı. Tamamen uzaklaştığında göz yaşlarını serbest bıraktı. Hyunjin yere çöküp ağlamaya devam etti hayatı darmadağın olmuştu...
Evet biraz duygusal bir bölüm oldu bunları yazarken bir kaç damla göz yaşı da ben döktüm 😩. Konuya giriş yapabildiğim için daha uzun bir bölüm yazabildim. Tam 652 kelime oldu. Bir de her bölüm için bir söz yazicam değişik bir fikir ha bi de şarkı eklicem. Ben bunları yazarken Dance Moms izledim ama siz müziği de dinleyebilirsiniz neyse çok boş yaptım. Umarım beğenirsiniz asklar.
