Küfür argo içerir.
Benim için aşk, onun gözlerinde kaybolup gülüşünde hapsolmaktı. Onun benden haberi dahi olmadan delice sevmekti. Fakat bir gün ona BİLİNMEYEN numaradan yazmaya başladım. Cesaretim olsaydı yüzüne söylerdim belki. Ama bende o cesare...
Sabah çalan alarmımla kalkıp banyoya girdim. Yüzümü elimi yıkadıktan sonra odama tekrardan girip giysi dolabımı açtım 5 dakika düşündükten sonra bunlara karar verdim
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saçlarımı sıkı bir at kuyruğu yaptım. Dudağıma pembe bir ruj sürüp onu iyice yedirdim. Sonra dudak parlatıcımı sürdüm. Gözlerime rimel çektim. Allık da sürdükten sonra asker yeşili çantamı alıp aşağıya indim. Benim sefil Bilomu mutfakta mısir gevreği yerken gördüm. İyi bir fikir diyerek düşündüm. Kendime dolaptan sütü çıkarırken Bülent beni yeni farketmişti.
Bülent: aa abla günaydın.
Ben: günaydın ablacım... İyisin deme sanki biraz durgunsun bugün.
Bülent: yok abla ya, gece uyuyamadım biraz da.
Ben: neden ablacım? Yoksaaa OHAA kız meselesi mi?
Bülent: abla sessiz ya! Gülşah diye bir kız var...çookk güzel yaa.
Ben: aptal kardeşim. Tamam aşık olmuşsun ama uykundan olmana gerek var mı? Uyuyacağın zaman değil gün içerisinde aklına getirirsen geceleri rahat uyursun.. Veyaa ben sana uyku ilacı alırım. Bir tane aldınmı...
Bülent: abla çözüm önerilerin sana kalsın lütfen hadi kalkda okula gidelim.
Kafamı onaylar anlamında sallayıp tabağı bulaşık makinesine koydum. Ayakkabılarımı giyip çantamı omuzuma taktıktan sonra Bülent ile burlikte evden çıktık. Kolunu benim omuzuma atıp kendine doğru çekti. Bende onun beline sarılak yürümeye başladık.
Okulumuz ile evimizin arasında 10 dakikalık mesafe vardı. O yüzden her gün otobüs beklemek yerine yürüyerek gidiyorduk. Çalan telefonumla birlikte kolumu Bilonun belinden çekip cebime attım.
OLASI DOLANDIRICILIK ARIYOR...
Telefonu açıp kulağıma götürürken Bülentin güldüğünü duydum. Ona bir şey demeden telefonda olan Gökçeye cevap verdim.
Ben: Gökçe hayırdır kanka sabah sabah. Okula gitmek varken beni neden arıyosun?
Gökçe: çözüm önerine bayıldım bebeğim. Hem ben okuldayım sende acele edip gel benceBaturalp'in annesi hamileymiş. İkizmiş hemde . Manyak platoik aşkın da lokum almış sabah sabah okulun önünde bekliyor. Yanii aşko görümcen olabilir. Gerçi baya küçük olaca...
Ben: inanmıyorum yaa Baturalp'in annesi hamilemiymiş? Bu yaştamı?
Gökçe: sanamı sorcaklar insanlar kızım ahahahaha. Kayınvaliden o senin terbiyeli ol.
Ben: Offf hâlâ o konu yaa. Ben onu 10. Sınıftayken seviyodum. Aradan iki yıl geçti kanka, hem onun sevgilisi falan vardır. Çok yakışıklı çocuk boş bırakmaz bizim zalım cins.
Gökçe: saçmalıyosun kızım ya. Hâlâ onu sevdiğini biliyorum. Hem telefonu kapa sınıfa gel de konuşalım.
Ben: tamam.
Telefonu kapatıp cebime koydum. Bülent bana merakla bakarken "Baturalp'in annesi hamileymiş onu söyledi."
Bülent gözlerini büyüterek " sabah sabah oun için mi aradı yani? Hem nereden haberi old...
Kapının önünde bekleyen Baturalp ile karşılaştık. Yüzündeki gülücüğü gamzelerini belli ederken bende gülümsemeye başladım.
Baturalp: Badee, kızım abi oluyom . Çok heyecanlıyım. Kalp atışlarını dinledim biliyomusun. Çok hızlıydı ama mükemmeldi. O an baba olmak istemiştim.
Bülent: ah dostum ahh . Nerde o günler? Gülşah ile olan boncuk gözlü çocuklarımızı düşününce evlenesim geliyor. Sonra 18 yaşının altında olduğum bana acı bir şekilde gülümsüyo.
Ben: 17 yaşındasın Bilo , seneye 18. Eee gelin getircen mi bize?
Bülent: yani abla ailelerin konuşarak anlaşması gerekiyo. Benlik bir durum yok maalesef.
Baturalp: lan bırak gevezeliği de lokum ye. Belki kafan çalışır.
Aldığı lokumlardan bir tanesini Bilonun diğerini benim ağzıma tıkarken gülüyordu. Kalbim gene heyecanla atarken ağzım kulaklarımdaydı. Ders zili çaldığında 4 tane kalan lokumlardan birini kendisi yedi diğer ikisini bize uzatırken aç karnına olduğumu umursamayıp yedim. Kalan son lokumu ise merdivenlerden çıkan ingilizce öğretmenine verdi.
Hep beraber sınıflarımıza dağılırken ben onun yüzundeki gülümsemeyi düşünüyordum. Kimseye belli etmiyordum, kimseye söylemiyordum. Lakin benim Gökçe arkadaşım ve Sefil Bilo kardeşim öğrenmişlerdi.
Sırama otururken Gökçe yanıma geldi
Gökçe: kanka çok uykum var yaa.
Ben: uyu aşkım koynumda..
Gökçe: KAYGISIZ MIŞIL MIŞIL..
Ben: BANA EMANET GÜL YÜZÜNDE..
Gökçe: GÜLÜMSEYEN HUZUR..
"HEYYY KESİN ARTIK. SİZE DİYORUM. ÖĞRETMEN GELDİ. Hah şimdi oldu işte. Merhaba arkadaşlar oturabilirsiniz bu gün Melek Hoca gelemedi o yüzden dersiniz boş. Bize bakarak ses çıkarmak, bağırmak falan yok. Ben yoklamayı alıp sınıfıma gidicem. Dersim var o yüzden başınızda durmicam. Sizde test falan çözüm. Sınav var bu yıl. Çalışın adam gibi."
Yoklamayı alıp gittikten sonra Gökçe ben bu saat biraz uyucam dediği için kafasını masaya koyup uyudu. Ben de çantamdan çıkardığım matematik test kitabını çözmeye başladım.
Evett herkese merhaba. Umarım iyi gidiyordur hikaye. Okurken keyif almanızı çok istiyorum. Badeninde Baturalp'i sevdiğini öğrendik. Bakalım olaylar nasıl gelişecek...
