|FIRSAT|

248 34 21
                                    

EYYYYY YOOOOOO

+++

~T~

Kalbimin ritminin arttığını hissediyorum... Bunu nasıl başarıyor?

"Hoşgeldin Lice!"

Hoseok'a cevap vermeden sessizce yanımdan geçip gitti. Geçerken omzu omzuma çarptığında soğukluğunu hissettim, teni buz kesilmişti.

Hemen arkamı döndüm ve Yoongi ile Chaeyoung'un arasına oturduğunu gördüm. Sakince nefesimi vererek yerime geri oturdum. Çişim içime kaçmıştı.

"Hyung sen işemeyecek miydin?"

Jungkook'un lafı ile ensesine güzel bir şaplak attım ve "Yapasım gitti Jungo." dedim.

"Gelmeniz cidden çok iyi oldu kızlar."

"Evet, çok görüşemiyoruz maalesef Namjoon."

"Hey! Bu adam senin abin olacak yaşta, oppa diyeceksin!"

Lalisa Seokjin'in haykırışına gözlerini devirdi ve herkes güldü. O anda aklıma babamın söyledikleri geldi, ne olursa olsun yumuşak ve iyi olmalıyım.

"Lalisa, geçenki bayılma sonrasında başka bir sorun yaşadın mı?"

Tatlı tatlı sorduğum soru ile kaşlarını çattı ve kafası karışmış bir şekilde baktı.

"Ah, hayır?"

"Oh, iyi iyi! Hep iyi ol!" diye aegyo yaptım, gözlerini kısarak bana bakmaya devam etti.

"Bebek misin sen?"

Jimin dudaklarını büzerek yanaklarımı sıkmaya başladı. "Ya! Mochi!"

Jimin benimle oynaşırken Lalisa duygusuz bir yüz ifadesi ile bizi izliyordu. Ne düşündüğünü bilmeyi deli gibi istiyordum, o karanlık kişiliğinin ardında sakladıklarını...

"Telafi konseri için heyecanlı mısınız?" diye sordu Yoongi.

"Parti parti yeah!" dedi Jungkook.

"Ben hiçbir şey için heyecanlanmam." dedi Lalisa.

"Uu, bu havalı oldu!"

Hoseok'un dediğine göz kırptıktan sonra kafasını sağına çevirdi, Yoongi ona bakıyordu. Göz göze geldiler, sessizce birbirlerine bakıyorlardı. Diğerlerinin konuşmaları birkaç saniyeliğine boğuklaştı, karşımdaki ikilinin konuşmalarına odaklandım.

"Ne oldu?"

"Hiç."

"Canın sıkkın gibi Kedi."

"Sorun yok Yavru Kedi, yorgunum biraz."

"Biz gelmeden önce dans mı çalışıyordunuz?"

"Evet, sonuçta comeback zamanındayız."

Kafasını salladıktan sonra hâlâ beni mıncıran Jimin'e baktı, o anki yüz ifadesini daha önce hiç görmemiştim. Sanki içi parçalanıyordu...

"Nereye?"

Yerinde hafif kıpırdandığında Chaeyoung'un sorusuna "Sigara içeceğim." diye cevap verdi ve ayağa kalkıp hızlı adımlarla pratik odasından ayrıldı. O an ortam sakinlikle makara arası bir şeydi ve benim aklım sadece Lalisa'daydı.

"Git."

Kulağıma fısıldayan Jimin'in sesi biraz aceleciydi. "Fırsat bu fırsat." diye de ekledi. O haklıydı, peşinden gitmeliydim. Belki sinirlenebilirdi ama şansımı denemeliydim, çok üzerine gitmezdim zaten.

Hemen ayağa kalktım ve "Tuvalete gidiyorum." dedim. Kapıya doğru ilerleyip dışarıya çıktıktan sonra Lalisa'nın içmek için nereye gitmiş olabileceğini düşündüm. Tuvalette içiyor olamazdı, açık alanda içmesi daha mantıklı olurdu. Aklıma hemen teras geldi. Asansöre bindim yukarı çıktım, oraya vardığımda etrafa bakındım ama kimse yoktu.

Başka nerede içebilir ki?

Geri aşağı inip şirketin içinde koştura koştura onu aradıktan sonra yoruldum ve pes edip pratik odasına geri döndüm. Zaten şirketteki herkes ben annesini kaybetmiş küçük bir çocuk gibi koştururken sinir bozucu bakışlar atmıştı.

***

"Nerede kaldı bu kız?" diye sordu Seokjin.

Chaeyoung "O bazen üst üste 4, 5 tane falan içer." dediği için birkaç dakika daha bekledik ama geri gelmedi. Başına bir şey gelmiş olmasından korkuyordum ama ne olmuş olabilirdi ki? Sigara içerken ayağı kaymış ve kafasını falan vurmuş olamazdı, değil mi?

+++

Acaba Lalisa'ya noldu? Dudufdufduduf!

Oy atmayı, yorum yapmayı ve beni takip etmiyorsanız da sakın takip etmeyi unutmayın. Öpüldünüzz efenim💜💅🏻

𝐋𝐢𝐭𝐭𝐥𝐞 𝐅𝐮𝐧𝐤𝐲 | 𝐓𝐚𝐞𝐋𝐢𝐜𝐞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin