Ağacın yanında duran bedenin yanına vardığımda eskimiş pantolonuna tutunup kafamı kaldırdım ve yüzünü görmek için boş bir çabaya girdim. Onu göremediğimi anlamış olacak ki ilk önce başını aşağıya eğip gözlerime baktı, sonra da dizlerinin üzerine çöküp boylarımızı eşitledi.
Sağ elini kaldırıp çekingenlikle bana uzattığında diz çöktüğü için pantolonundan kurtulan elimi omzuna koydum, bu onu irkiltti ama duruşunu bozmadan elini yanağıma koydu. Küçük bir kız çocuğuydum ve o an ona karşı büyük bir muhtaçlık hissetmiştim.
"Merhaba ufaklık." Yumuşak sesi beni kendine hayran bırakırken küçük suratımda büyük bir gülümseme oluşmuştu bile. "Merhaba." Öyle bir gülümsemişti ki sesimden bile ona hayran kaldığımı anladığını düşünmüştüm.
İçimdeki isteğe karşı gelemeden kısa kollarımı boynuna doladığımda donup kaldı. Belki o tehlikeliydi, belki de o tehlikenin ta kendisiydi ama ben o an ona sarılmak istedim ve sarıldım. Şaşkınlığını üzerinden atıp kollarıyla beni sardı ve ben o kollarda güveni hissedip gülümsedim.
Mavera'dan
Hayat çıkmazlarla dolu oluyordu bazen. Anka hakkındaki gerçekler, benim ya da klanımız hakkındaki gerçekler... Anka'nın hayatı kocaman bir yalan çukuruna dönmüştü ve Anka o çukurun ortasında benliğini kaybetme ihtimaliyle yüz yüze kalmıştı. Onu o lanet çukurdan kurtarmak istesem de buna cesaretim yoktu.
Önümdeki yolda kararlı adımlarla yürüyordum ama sonra çıkmaz sokak olduğunu anlayıp tekrar başa dönüyordum. Aynı şekilde Anka'ya gerçekleri yavaş yavaş anlatmak için ufak bilgiler veriyordum ama devamını getiremiyordum.
Her şeyi öğrenirse kaldıramayabilir. Evet umursamaz, kolay kolay korkmaz o. Ama öğreneceği şeyler öyle sıradan, normal şeyler değil. Yine de her şeyi anlatmak istiyorum ona. Özellikle şu an, Öktem kendi klanı tarafından esir edilmişken.
"Anka'ya bir şeyleri anlatmalıyız artık. Bize çok büyük yardımı olabilir." Anka'nın kanı bize güç kazandırabilir. Bu gücü kazansak bile farkında olmayabiliriz. Kitaplarda bu gücü nasıl kazanacağımız hakkında kesin bir bilgi bulamamıştık ama denemekten zarar gelmezdi.
Anka'yı bu zamana kadar kanında gizli olan güç için korumadım. Onun da etkisi vardı fakat asıl sebep o değildi. O, benim öz abim gibi gördüğüm Öktem'in kardeşi bu yüzden ona değer veriyordum. Onu korumamdaki sebebin çok daha farklı olduğunu söyleyen iç sesimi yok saydım.
"Haklısın Mavera ama her şeyi anlatmak için zamanımız yok. Onu bizimle gelmesi için bir şekilde ikna et." Noyan abim böyle dese de Anka'nın çok soru soracağını biliyordum. Ayrıca onu yanımızda götürmek çok tehlikeliydi. Buna rağmen Noyan abimi başımla onaylayıp yanlarından ayrıldım. Noyan abim bizim liderimiz ve grubumuz beyniydi o yüzden ona güvenim vardı.
Adımlarım Anka'nın odasına doğru harekete geçmişken onu nasıl ikna edeceğimi düşünüyordum. Kanının bize güç kazandıracağını nasıl açıklayacaktım? Odanın kapısının önünde durdum ve derin bir nefes alıp kapıyı açtım.
Keşke önce kapıyı tıklatsaydım. Altında taytı vardı ama üstünde sadece iç çamaşırı vardı ve siyah kazağını başının üstünden geçirmek üzereydi. Kapının sesini duyar duymaz büyük bir hızla bana döndü ve ben gözlerimi çıplak vücudundan ayıramadım. Derince yutkunduğumda kazağını başından geçirdi ve vücudunu kapattı. Ne yaptığımı anlayınca gözlerimi ondan kaçırıp kapıyı kapattım ve odadaki tekli koltuğa oturdum. O da yatağa oturduğunda konuşmayı başlattım.
"Bir şey konuşmalıyız." Başını sallayıp bütün dikkatini bana verdi. "Abin kaçırıldı Anka, Düşmanlarımız tarafından. Onu kurtarmalıyız ve bunun için yardımına ihtiyacımız var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKA'NIN DOĞUŞU
Hombres Lobo"Anka, senin annen kurtların soyundan geliyordu. Yani o bir kurt kadındı, baban ise insan. Annen bildiğin kişi senin düşmanın, ona sakın güvenme. Bir savaşın ortasındayız Anka ve yaşamın bu savaşa bağlı. Çünkü sen bir insan-melezsin." Rüyamda söyled...