İyi misiniz Aslı hanım

21 2 4
                                    

Babamı kaybedeli aradan 2 hafta geçti ve ben hala onu unutmadım nasıl unutabilirim ki. Ben onun biricik kızıyım. Babamın ölümününün sebebini hala araştırıyorlar ama nafile daha bir ipucuya bile rastlanmadı. Babam gittiğinden beri 2 haftadır aynı şarkıyı dinliyorum. Şarkı Grup ROJ DUYDUM Kİ BENSİZ. Bu bir huyumdur. Ne zaman hangi duygu içinde olsam o duyguyu anlatacak bir şarkı açıp dinliyorum, özellikle sinir krizi geçirdiğim zamanlarda da takarım kulaklığı açarım müziği bir kaç defa dinlerim sonra sakinleşirim. Sanırım ben baya kötü oldum babamdan sonra. Babamın ölüm haberini nasıl aldığımızı anlatmak yerine kendi huylarımdan bahsediyorum. Anlatıyım

#####İKİ HAFTA ÖNCE#####
Her zamanki gibi okuldan sonra neşeli neşeli bahçeye çıktım ve Celal'i aramaya başladım. Celal benim şöförüm ama patron işçi ilişkisinden çok arkadaşlık gibi bir ilişkimiz var. Kendisi benden 3 yaş büyük yani 19 yaşında. Onun acıklı hikayesini anlatmak isterdim ama daha sonra anlatmak adına söz veriyorum. Nerde kalmıştık. Hı. Celal'i aramak için bahçeye çıktım ve arabayın park yerini buldum ama Celal'i bulamadım. Biraz daha aramaya başladım. İşte buldum seni Celal okulun yani kolejin dışında telefonla konuşuyordu. Onun yanına yürümeye başladım. Daha kapıdan çıkmadan Rüzgar içeri girdi. Aha ne yapıcam lan ben. Lan ne lan kızım biraz kibar ol. Her neyse nerde kaldık hı. Rüzgar içeri girdi ve beni fark edince durdu ve bana bakarak pis pis sırıttı. Yüzümdeki gülümseme silini verdi bir anda. Ben durmuş şaşkın şaşkın Rüzgar'a bakarken o sırıtarak bana bakıp yavaş ve ağır adımlarla bana doğru geliyordu. Rüzgar kim diye soru soruyorsun çünkü duyuyorum şaka şaka. Merak ettiniz he mi. Neyse biraz daha merak edin zeti şimdi öğreniceksiniz. Rüzgar bana doğru gelmeye devam etti. Ben onun bana doğru gelmesinin inadına biraz sola kaydım ve hızlı adımlarla çıkış kapısına yöneldim. Ama yetişemedim. Rüzgar'ın yanından hızlıca geçip gitmeyi planlarken tam yanından geçtim derken sağ kolunu karnımdan doladı ve gitmemi engelledi. Manyak sapık sapık bakarak
"Nereye güzelim ben de seni görmeye geliyordum"
Bu manyak vallaha beni deli ediyor
"Bıraksana lan hayvan herif"
Sırıtarak
"İltifata gerek yok güzelim seni seviyorum desen yeter"
Manyak lan bu. Dirseğimi karnına vurdum ama hala taş gibi durdu öküz. Sırıtmaya devam ederek
"Seni seviyorum Aslı'mmm"
Ulan pislik "m" yi niye uzatıyon. Kollarını biraz gevşetti. Bunu fırsat bilip kollarından kurtuldum. Kaşlarımı çattım
"Rüzgar bitti demiştim hatırlarsan. Gerçi sen hatırlayamazsın çünkü hayvanların ne hafızası var ne beyni ama onlar senden daha akıllılardır"
Yüzünü düşürmeden
"Yanlış söyledin canım benim. Çünkü bitmediği için hatırlayamam aşkım"
Aşkım mı dedi o?
"Ağzını topla ve bir daha bana canım, cicim ve özellikle aşkım deme"
Gözleri parlayarak ve hatta dişlerini göstererek gülümsedi
"Seni çok özledim sevgilim"
İşte sabrım taştı ve yanağına sert bir şekilde beş kardeş vurarak
"Kaşınma istersen. Tek kelime daha edersen günah benden gider haberin olsun"
Sırıtarak
"Senin bu sinirli hallerine bayılıyorum güzelim , bi kahve içmeye gidelim mi?"
Yapmacık bir şekilde sırıtarak
"Kahve içmek. Olur gidelim. Bak bu de kahve diyor ya ben kahveyi sana bu sokarım görürsün ha kahveyi"
Diyerek dizimi iki bacağının arasına sertçe vurdum. Rüzgar
"Ahhhh!"
Diye inledi ve iki büklüm olup yere çöktü. Elimi göğsüme getirdim ve yavaşça karnıma doğru sürtterek
"Ohhhh! Canımada değsin daha beter ol inşallah pis alçak herif"
Celal yanıma geldi suratında hem üzgün hem kızgın bir ifade vardı. Celal telaşlı bir şekilde Rüzgar'ı görmezden gelip hızlıca bana döndü
"Aslı gitmemiz gerek acil"
Anlamadım ne bu acil olan. Şaşkın bir ifadeyle Celal'e döndüm
"Anlamadım"
"Acilen hastaneye gitmemiz lazım"
Daha da şaşkın bir şekilde
"Neden birine bi şey mi oldu?"
Derin bir iç çekti
"Selçuk abi"
Babamın ismini duyunca bağırdım
"Ne babam mı? Ne oldu babama iyi mi o?"
"Bilmiyorum hastaneye gitmeliyiz. Vurulmuş"
Vurulmuş , vurulmuş şaka gibi vurulmuş. Gözümden hafif hafif yaşlar akmaya başladı
"Nerede o? Hemen yanına gidelim hadi acele edelim"
Yerde iki büklüm bir şekilde can çekişen Rüzgar'ı görmezden gelip hemen arabaya bindik. Celal sürücü koltuğuna, ben onun yanındaki koltuğa oturdum. Biner binmez Celal direk gaza bastı ve bir süre yol aldıktan sonra bir hastanenin önünde durdu.Araba durur durmaz hızla arabadan indim ve arkamda bir yandan bana seslenen ve bir yandan beni takip eden Celal bırakarak tabiki. Koşarak hastaneye girdim ve danışman masasında oturan kadının yanına koştum. Gözümde yaşlar akıyor ve bir yandan nefes nefese kalmıştım. Hızlı bir şekilde konuşmaya başladım.
"Babam babam hangi odada"
"İsim neydi?"
"Selçuk. Selçuk ÖZTÜRK"
"Bakıyorum"
Önündeki bilgisayarda bir kaç tuşa bastı ve sonra bana döndü
"Üçüncü kattaki 2 numaralı ameliyathanede"
Cevap vermeden asansöre koştum. Asansörün yanına geldim ve hızlı bir şekilde üst üste açma düğmesine bastım. Asansör açılır açılmaz kendimi asansörün içine attım ve 3 numaralı düğmeye bastım asansör kapanırken Celal'in danışmanın yanında olduğunu gördüm ve asansör kapısı kapandı. Kapı açılır açılmaz hızla çıktım ve etrafa bakındım. Annemi gördüm ve koşarak yanına gittim ve anneme sarıldım. Annemden ayrılır ayrılmaz telaşlı bir ses tonuyla konuşmaya başladım
"Babam, babam nerde? İyi mi? Nerde babam?"
Annem iki eliyle omuzlarımı tuttu ve sakin bir ses tonuyla
"Sakin ol kızım. Baban şimdi ameliyathanede"
"Nasıl oldu? Babam nasıl vuruldu? Kim vurdu?"
"Bilmiyorum kızım"
Annem neden bu kadar sakin bunu anlamış değilim. Senin burada kocan ölümle burun buruna ve sen ağlamıyorsun. İnanılır gibi değil. Yere çöktüm ve başımı iki dizimin arasına koyarak şiddetli bir şekilde ağlamaya başladım. Bir süre böyle ağlamaya başladım ta ki ameliyathanenin kapısı açılana kadar. Sesi duyar duymaz ayağa kalktım ve karşımda 20 li yaşlarda bir doktor ile karşılaştım. Doktoru görür görmez söze atıldım
"Babam, babam nasıl?"
"Kurşunları çıkarttık ama"
Sözünü kestim
"Ama. Ama ne?"
"Ama hala hayati tehlikesi sürüyor"
Bunu duuyar duymaz kendimi yer çekimine bıraktım yani çöküp ağlamaya başladım. Annem yanıma geldi
"Sakin ol kızım. Geçicek"
Ben anlamıyorum annem neden ağlamıyor? Neden benim gibi yıpranmıyor? Neden benim gibi göz yaşlarına boğulmuyor? ... NEDEN? Babamı ameliyathaneden çıkarttılar ve yoğun bakım odasına götürdüler... Bir süre ağlamaya devam ettim ama hemşirelerin ve doktorun babamın olduğu odaya koştuklarını gördüğüm de ani bir şekilde ayağa kalktım ve onlarla aynı yönde koştum. Babamı getirdikleri odaya geldim ve içeride gördüğüm sahne beni paramparça etti. Bi hemşire babamın üstüne beyaz çarşafı örttü. Bunu görür görmez bedenim yer çekimine mağruz kalarak yere düştü ve gözlerim kapanmaya başladı. Son duyduğum şeyler birinin bana seslenişiydi
"İyi misiniz Aslı hanım"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 27, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Düşman ÇetelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin