Siyah Güneş -DÜZENLENİYOR-

2.Bölüm

Multimedya: Aylin

☀Selam canlarım. Nasılsınız?

☀Umarım hepiniz iyisinizdir. 

Herkese iyi okumalar.❤

-2.BÖLÜM-

.

.

.

Açılmayan göz kapaklarımı zorlukla açtım. Gözlerimi ovuşturarak kendime gelmeye çalıştım. Uzun zamandır hiç bu kadar rahat uyumadığımı fark ettim. Yattığım yerden yorganı ittirerek doğruldum. Perdeden içeri sızan güneş ışıkları odamı tüm güzelliğiyle doldurmuştu. Hızla yataktan kalkarak odadaki banyoya adımladım. 

Banyodaki işlerimi bitirerek odadan çıktım. Bugün zorlu bir gün olacaktı. Temizlik yapmayı pek sevmesemde sonuçta ev benim evimdi, bu yüzden iş başa düşüyordu. Hem belki bana ait olan evi temizlemek daha zevkli olurdu. Buzdolabını açtığımda aklıma dün alışveriş yapmadığım geldi. Derin bir nefes alıp cebimden telefonu çıkararak internetten market alışverişi yaptım. Siparişi verdikten sonra salona ilerleyerek yerde duran makasla kolilerin bantlarını kesmeye başladım. 

Bir yerden başlamak lazımdı sonuçta!

Kolileri açtıktan sonra mutfağa giderek çay suyu koydum. Lavabonun altındaki dolapta duran leğeni alarak içine bir miktar su koydum ve elime aldığım toz beziyle salona adımladım. Önce bezi ıslatarak salondaki televizyon ünitesinin ve sehpahaların tozunu almaya başladım. Salondaki toz alma işim bitince kolilerdeki dekor eşyalarını yerleştirmeye başladım. Boş kolileri kenara koyup son kez salona baktım. Gayet iyiydi.

Kaynayan suyla çayı demledim. Açlıktan başımın dönmesiyle yerimde sendeledim. Tam o esnada çalan kapıyla yavaşça kapıya adımladım. Kapıyı açtığımda kuryenin gülümseyen yüzüyle karşılaştım. "Merhaba, siparişinizi getirdim." dedi gülümseyerek. Tahminimce 18-19 yaşlarında ve tatlı biriydi. "Teşekkür ederim. Bir saniye bekler misiniz?" diyerek elinden poşetleri alıp kenara koydum. Portmantodaki çantamdan cüzdanımı çıkararak 50 tl çıkardım. Ödemeyi online yapmıştım zaten ama bahşiş önemliydi bence, sonuçta buraya kadar geldi.

"Teşekkür ederim iyi günler abla." diyerek gülümsedi ve arkasını dönüp motoruna adımladı. Kapıyı kapatarak yerdeki poşetleri alıp mutfağa geçtim. Ekmek, kahvaltılıklar, dondurulmuş börek, sebze, meyve, pirinç, bulgur, makarna, salça, çerez ve abur cuburlar, deterjan ve daha bir ton şey almıştım. Bana pahalıya mâl olmuştu ama normal karşılıyordum. Evde hiçbir şey yoktu ve sıfırdan bir alışverişti.

Buzdolabına koyulacak şeyleri yerleştirdikten sonra geri kalan deterjan, erzak ve çerezleri mutfak masasının üstüne bıraktım. Mutfak dolaplarını ve çekmecelerini silmeden bu eşyaları da yerleştiremezdim. Kolaya kaçarak kendime kaşarlı tost hazırladım.

Karnımı doyurduktan sonra az önce toz almak için kullandığım leğeni yıkayarak içine tekrar su doldurdum. Telefonumdan rastgele bir şarkı açarak işe koyuldum. Sıla'nın Aslan Gibi şarkısıyla hem dolapları siliyor hem de şarkıya eşlik ediyordum.

Dolapları ve çekmeceleri hem silip hem kuruladıktan sonra yorgunlukla kendimi sandalyeye attım. Aklıma ilaçlarımı almadığım gelince müziği kapatarak yerimden kalkıp ellerimi yıkadım. Portmantodan çantamı alarak içinden ilaçlarımı çıkardım. Mutfağa giderek pet bardağa doldurduğum su yardımıyla ilaçlarımı içtim. Sıra kolilerdeki tabak, bardak, çatal, kaşık gibi mutfak malzemelerini bulaşık makinesine atmaktı. Derin bir nefes aldım ve telefondan Ziynet Sali'nin Deli Divanenim şarkısını açarak işe koyuldum.