10. Bölüm

1.7K 123 19
                                    

Sabah gözlerimi açtığımda yanımda ege ve denizi görüp gülümsedim. Ege ve denizi rahatsız etmemeye çalışarak yataktan kalkıp duşa girmek için eşyalarımı hazırlayıp ardından duşa girdim.

Dün gece yaşanan olaydan sonra ben her zamanki gibi kabuğuma çekilmeyi tercih edip odama çıktım, ardından da kapımın önünde egeyle denizin yanımda yatmak için taş kağıt makas oynadıklarını ve sonucunda egenin kazandığını anlayıp yarım saat buna güldüm.

Kapım çalındığında ege benimle yatmak istediğini söyledi ona izin verip denizi de çağırmasını istedim o homurdanıp denizi çağırmaya giderken ben gülüp olanları düşündüm.

Boranın bana sağlam kazığından sonra güzel bir ders alıp kimseye güvenmemem gerektiğini anladım ve kahpelere inat bu hayatı yaşamalıyım moduna girip hayatımı yaşamaya devam etmeye başladım. Deniz de yanımıza geldiğinde hep beraber sağlam bir uyku çektik.

Duştan çıkıp banyoda üzerimi değiştirdim ve odaya girdiğimde deniz elinde sürahi ile egenin yüzüne su dökmeye çalışıyordu. Beni görünce sürahiyi yerine bıraktı ve yanıma geldi

"ikiz sırtındaki yaralara bakabilirmiyim?" diye sorunca arkamı döndüm ve sırtımı gösterdim.

"sadece izler kalmış, zaten hep öyle olmaz mı yaralar kapanır ama izler kalır bizde izler kalırız" diye keko gibi konuşunca sırtımı kapattım ve

"ne keko gibi konuştun be" dedim

"sus be kızım şurda iki edebiyat yapalım dedik onu da bozdun" ege mırıldanarak gözlerini açınca güldü ve

"rüyamda deniz abim müslüm babayla birlikte boyunlarına gül dövmesi yaptırıp sahneye çıkıyordu" dedi bu çocuğun bilinç altına gerçekten aşığım...

Kapım alacaklı gibi açıldığında her zamanki gibi annemin neşeli, ayrıca dün hiçbirşey olmamış gibi gülen yüzü ile karşılaşınca yüzümde istemsizce bir tebessüm oluştu.

"GÜNAYDIN YAVRULARIM" diye neşe dolu sesi ile ciyaklıyınca deniz yüzünü buruşturup

"ya anne kulağımı bipledin" diye tepki verince annem 'sen olmamışsın' bakışları atıp

"sus terbiyesiz, hadi gelin kahvaltı hazır bugün derinim için yumurtayı ben kırdım" diyince ege ve deniz dehşete dönmüş suratlarıyla aynı anda

"nE?" diyip tekrar aynı anda

"anne lütfen şaka de" diyince bu kadar tepki vermelerine şaşırıp

"o kadar mı kötü" diyince deniz

"kötü ne demek derin kötü bunun yanında az kalır" diyince ege de

"abla yemin ederim geçen gün omlet yapmaya çalışmıştı yumurta kabuğu mu yedik omlet mi anlayamadım" diyip tekrar anneme dönüp

"yoksa yardımcı ablalara yaptırıp yine bize mi yutturmaya çalışıyorsun anne" diyince ben artık kendimi tutamayıp hönkürerek gülmeye başladım. Annem kırgın suratı ile bize bakınca kalbimde bir burukluk oluştuğu için gülmemi zorla durdurup

"tamam ya üzerine gitmeyin annemin" diyip annemin yanağını öptüm annem

"öyle olsun bende gider gökberkle demire yaparım artık" diyince kapının arkasından gökberkle demir çıkıp aynı anda

"yok yenge kuzenlerimiz üzülmesinler şimdi onları güzel yemeklerinden mahrum etmek ceza olarak ağır olur" diyince deniz sırıtıp

"yok anne cezamız neyse razıyız" diyip elini göğsüne vurdu. Tesbihin nerde be gülüm. Annem kafasını bizi kınarcasına sağa sola sallayıp

gerçek ailem !?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin